Temiz siyaset açıklık ister... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Köşe Yazarları

Temiz siyaset açıklık ister…

Bir milletvekili istifa ediyor.

Sadece partisinden değil, aynı zamanda milletvekilliğinden de…
Daha o istifasının gerekçelerini açıklamadan, ortalık bir dolu iddiayla çalkalanıyor.
O iddialar ki, her biri ne yenilir, ne yutulur…
Partizanlık konusu da var, adam kayırmacılık da…
Oysa günler sonra kendisi bir televizyon kanalına çıkıyor ve “temiz siyaset” adına istifa ettiğini söylüyor…
Konu Abbas Sınay’ın istifası…
Bugüne kadar her ne zaman bir istifa olsa, arkasında birtakım kirli ittifaklar, yerine gelmeyen talepler olduğu konuşulmuştur. Aslına malumdur bunlar da, ilan edilmez. Ardından da genellikle, istifa eden, o taleplerine bir şekilde ulaşmak için, parti değiştirir…
Çok gerilere gitmeye gerek yok, şöyle bir kaç yıl geriye bakın, ne dediğimi anlayacaksınız. Öyle somut örnekler var ki…
Ancak bu kez durum böyle değil.
Ortada milletvekilliğinden bir istifa var. Hem de büyük iddialarla.
Ne diyor Abbas Sınay: “Bu ortamda devam edemem. Temiz toplum diyenler, temiz siyaset diyenler lütfen bana açıklasınlar, bunlar bu ortamda nasıl olacak. Benim siyaset yapma durumum kalmamıştır”
Bu da açıkça, “Benim partim temiz siyaset yapmıyor” demek.
Yine partisinde bazı “olumsuzluklar” olduğunu, katılımcılık ve kolektif çalışma kalmadığını da iddia ediyor.
Yalnız, bunları söyledikten sonra, artık konuşmayacağını da özellikle vurguluyor.
Peki o zaman o kastettiği temiz siyasete nasıl ulaşılacak?
Gerçekler açıklanmadıkça, kastettiği kirliliğin ne olduğu ortaya çıkmadıkça?
İstifa etmek erdem tabii ki, ancak eğer varsa “kirliliği” halının altına süpürmek hiç de erdemli bir tutum değil… Üstelik şaibeler alıp başını gitmişken…
Parti içi sorunlar, partinin çalışma düzeni başka konu. Bizi de ilgilendirmez.
Ama siyasetteki kirlilik hepimizin sorunu. Toplumu yaralayan, gelir kaynaklarını tüketen, bozulmaya sebep olan bir durum.
Kimse Kıbrıs’ın kuzeyinde temiz siyaset yapıldığı iddiasında değil.
Ama bunu açıkça söyleyen bir siyasetçi, konuşmalıdır bence.
Kendisi gerçekten temiz siyaset istiyorsa, neyi kastettiğini açıklamalıdır.
Cesur olmalıdır.
Aynı zamanda hakkındaki iddialara da açıklık getirmelidir…
Eğer susmayı seçerse, hem yaptığı iddialar, hem de kendisi hakkındakiler havada kalacak; kim ak, kim kara belli olmayacak; kimse kirden, çamurdan kurtulmayacak.
Peki temiz siyaset bu mudur..?


 

YERİN KULAĞI VAR
TALAT VE CTP:
CTP’nin eski genel başkanı, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat “Adaysam, söylesinler” diyor. Aslında yadırgamadım desem, yalan olur… Yine de onun suçu yok, söyleyene değil, söyletene bakmak lazım. Oysa CTP’nin içi de, kafası da karışık… O nedenle, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine bile bakacak durumları yok. Sanki iktidar yükü CTP’nin bugünkü yönetimine biraz ağır mı geldi ne…

AKIL DEFTERİ Mİ, AKIL TUTULMASI MI:
2013 erken genel seçimleri öncesi CTP’nin çıkardığı ve “akıl defteri” olarak dağıtılan 212 sayfalık seçim menifestosunda vergilerle ilgili bölümde, “ödeyene ceza, ödemeyene ödül şeklindeki uygulamalara neden olan, vergi ve diğer kamu alacaklarında uygulanan AFLARA DERHAL SON VERİLECEK…”deniyordu. Hani bugünlerde Cumhurbaşkanlığı’ndan dönen bu yasanın, Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı tüzükle hayata geçirilmesi çok tartışılıyor ya, hatırlatmakta fayda var diye düşündüm…

KÖHNEMİŞ ZİHNİYET:
Ana muhalefet UBP’nin yayın organı Güneş Gazetesi’nin dünkü sür manşetindeki haber dikkatimi çekti. “Girne Caddesi Esnafına Darbe” başlığı ile verilen haberde, “kaldırım işgallerine son verilmesi, tek tip tabela uygulaması ve yer işgal harçları alınarak, işletmelerin yasal prosedüre uygun duruma geçirilmesi gibi tedbirlerin uygulamaya konulması”nın esnafa darbe vurulduğu iddia ediliyor ve esnafın bu uygulama ile ilgili olarak, “bu yasaklar gerçekten uygulanacaksa, biz de kepenkleri kapatmak zorunda kalacağız” açıklamalarına yer veriyor. Muhalefetin de bir adabı var. Gayri yasal kaldırım işgalini, kafasına göre tabela asmayı ve düzensizliği savunmak nasıl bir muhalefettir ki?

İDDİALAR CİDDİ:
Önce elektrik kurumunun alacağı elektronik sayaçlarla ilgili ciddi iddialar ortaya atıldı, şimdi ise vergi affı ile ilgili iddialar gündemde. İşin tuhaf tarafı, her iki iddiayla ilgili iş dönüp dolaşıp CTP’de düğümleniyor. Ya birileri CTP’yi karalamak adına bir şeyler yapıyor, ya da bizim bildiğimiz CTP’de bir şeyler değişmiş. Öyle veya böyle, bu iddialarla ilgili olarak CTP’nin bir şeyler söylemesinin zamanı geldi. “Sükut ikrardan gelir” diye bir söz var…

TAŞ OCAKLARINI KAPATSIN:
Kalavaç Muhtarı Ömer Meraklı, buldukları orijinal tapularda köyün ve Beşparmak Dağları’nın Kalavaçlılar adına kayıtlı olduğunun kanıtlandığını söylüyor. Madem Beşparmak Dağları’nın tapusu ellerinde, toplum adına bir ricada bulunayım. Çevre konusunda da duyarlılığını bildiğimiz Ömer Meraklı, dağlardaki tüm taş ocaklarını kapatmak için harekete geçsin. Böylece hem malına sahip çıkacak, hem de dağların yok edilmesini önleyecek… Nasıl olsa tapusu elinde…

PROJE GÜZEL SAYIN BENTER DE: Vakıflar Genel Müdürü İbrahim Benter, Vakıflar’ın yeniden yapılandırılması için bir çalışma yaptırmış. Unutulan hayır kurumu özelliğine de vurgu yapıyor. Ancak Vakıflar’ın ana gelir kaynağı mülklerinin durumu da acilen ele alınmayı gerektiriyor. Umarız, bu projeyle, mülklerin durumu da iyileştirilir.

ZİRVEDEKİLER
Dev-İş: Zor günler geçiren CTP tabanına çağrı yapan Dev-İş, “geçmişte emeğin yücelmesi ve demokrasi adına birlikte çok mücadeleler verdiğimiz CTP tabanına da açık çağrı yapmayı görev biliriz. Sendikalaşmanın önünü tamamen kapatan, toplu sözleşme hakkının yasaklandığı bu uygulamaların CTP hükümeti döneminde yaşam bulmasına sessiz mi kalacaksınız? Uğruna hep kendinizden vererek büyüttüğünüz partinizin emek düşmanı politikalara sessizce onay vermesine, partinizin ‘UBP-B’ olmasına onay mı vereceksiniz?..”

DİPTEKİLER
Kirli Siyaset: Tamam, kabul siyaset kirli. Şu küçücük ülkede, toprak gibi, su gibi, siyaset de kirli… Zehirliyor, bitiriyor. Baksanıza, ortalıkta sayaç ihalesi, taşocakları, vergi affı gibi konularda onlarca iddia dolaşıyor. Hepsinin odağında da kirli siyaset. Gelin görün ki, hepsinin üstü gri bir örtüyle kapalı. Kimsenin de aralamaya cesareti yok. E, nasıl temizlenecek o zaman? Elleri temiz olan yok mu? Herkes bu suça ortak mı? Kirlilikten şikayet eden siyasiler, çıkın konuşun… Konuşmazsanız, sizi de diğerlerinden ayırt edemeyeceğiz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar