Sözleşme iptal edilmeli - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Kıbrıs

Sözleşme iptal edilmeli

Sözleşme iptal edilmeli

“PARASINI ÖDEYİN ATIN”… “Ercan’da yapılan özelleştirme iptal edilip, bir şekilde şirkete parası ödenmeli. Değirmenlik Belediyesi’nin havaalanından sağladığı 5 TL’lik gelirin geri alınması doğru değil. Şu anda hala Ercan’da bir kısım maaşların devlet tarafından ödenmesi gayri yasaldır. Sayıştay’ı bu konuda göreve davet ediyoruz”

ÖNERİ… Devlet, Ercan’da yolcu başına aldığı15 Euro’yu, 13 Euro’ya düşürerek, biletlerden 5 TL bir kesinti sağlayabilirdi. Neden belediyeye gelecek olan miktara göz konuldu. Hava yolu şirketleri ile hükümetin uzlaşmasının bedelini yine halk ödedi”


“BİR KURUŞ HARCANMADI”… “İhaleyi kazanan şirket şu ana kadar tek kuruş para harcamadı. Yeni binası yapılıncaya kadar ücretler 31 Aralık 2012 tarihine kadar olduğu şekilde devam etmeli idi. Böylece turizm mevsiminin başladığı bu dönemde bunlar yaşanmazdı”

 

Selda İÇER
Fotoğraflar: Mustafa ŞENAL
Ercan Havaalanı’nın özelleştirilmesinin üzerinden iki aylık bir dönem geçmesine karşı bu konudaki tartışmalar hala bitmedi. Havaalanında ücretlerin yükselmesi sonrasında çeşitli kesimler bunu protesto ediyor. Bunların başında gelen 3 hava yolu şirketi ile hükümet bir noktada uzlaştı. Hava yolu şirketlerinin mali yükünün azaltılması çerçevesinde Değirmenlik Belediyesi’ne giden 5 TL’nin kaldırılması, bu kez farklı tartışmalara yol açtı. Özelleştirme karşısında bunun bedelinin yine halka ödendiği iddiası ortaya çıktı. KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan bundan yola çıkarak Kıbrıs Türk halkının öz malı olan Ercan Havaalanı’nın yol yakınken özelleştirilmesinin iptal edilmesini istedi. Kaptan, şirketin ödediği paranın da bir şekilde kendisine geri verilebileceği iddiasında bulundu ve şu anda Ercan’da var olan tabloyu gözler önüne serdi.
HAVADİS: Ercan Havaalanı’nın özelleştirilmesi sonrasında gelinen son noktada sizin ne gibi eleştirileriniz var?
KAPTAN: Sayın bakanın ( Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı) sözlerine göre gidecek olursak, maalesef ülkemiz gül bahçesine benzer. Ama sayın bakanımız olaylara “dik” baktığı için sadece gülün üst kısmını görmektedir. Önemli olan gülün altındaki dikenlerdir ve ülkenin bugün getirildiği noktadır. Hava yolu şirketleri şikayetlerinde haklı mı, değil mi? Bana göre yüzde yüz haklılar.
HAVADİS: Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yaptığı hesaplamada getirilen artışlarda ifade edildiği kadar abartılı bir artışın söz konusu olmadığını söylüyor?
KAPTAN: Bence hava yolu şirketleri yüzde yüz haklı. Sorunun çözümlenmesi, yine bildik, tanıdık, aşina olduğumuz bir yöntemle oldu. Sermaye kesimi en ufak bir taviz vermeden, tamamen yine halktan, halka hizmet verilen kamusal alanlarla ilgili bir önlem alındı. Çok kısa süre öncesine baktığınızda Değirmenlik Belediyesi’ne, batmış, mahvolmuş bir hali vardı. Sonuç itibarı ile orada sadece Değirmenlik Belediyesi’nin değil, civar köylerin de yüzünü güldüren, civar köylere de yatırım yapılan, spor salonları, yürüyüş parkurları, park alanlarına kadar, her türlü hizmeti götüren bir belediye oluştu. Gerek Ercan’ın içerisinde, gerekse köylerdeki yapılan bahçe düzenlemeleri ve çiçeklendirmelerle birlikte, görsel anlamda da güzel bir görüntü oluştu. Bu 5 TL ile hep bunlar yapıldı. 5 TL yeni konulmuş değildir. Uzun bir süreden beridir vardır.
HAVADİS: Yolculardan alınan toplam vergi ne kadardır?
KAPTAN: 31 Aralık 2012 sonuna kadar, yolcudan alınan toplam vergi 5 TL’de içinde olmak üzere, devletin vergisi, Güvenlik Kuvvetleri vergisi ve diğer tüm vergiler, 39 TL, 25 kuruş idi. 1 Ocak 2013’te tüm karşı çıkışlarımıza rağmen ve tüm yaşanacak sıkıntılar konusunda uyarmamıza rağmen, maalesef UBP anlayışı bize kulak vermemiştir. Talimat aldığı yerin talimatını uygulayarak, bizim kendi öz malımız olan ve şu an itibarı ile en ufak bir sıkıntısı olmayan hava limanımızın işletmesini devretmiştir. Tabii ki bundan 5-10 sene sonra hava limanın geliştirilmesi gerekir mi, tabii ki gerekir. Bugün itibarıyla baktığınızda, iddiayla söyleyebilirim ki, dünyanın en çok yolcu kapasitesinin hızlı bir şekilde arttığı bir meydandır. Bu da bir gerçek. Ama şu anda çok mu sıkıntı yaşanıyor? Ben orada çalışan birisi olarak bunu söyleyemem. Uçaklara hizmet veren birisi olarak konuşacak olursam, şu anda alana inan-kalkan günlük uçakların toplam ortalaması 64 tanedir. 2012 yılının toplam yolcusu bir milyon 400 bin kişi idi. O dönemlerde, 39 TL 24 kuruş alınırken, biliyor musunuz ki sadece yolcudan alınan bir miktar 56 milyon lira ediyordu. Bütün Sivil Havacılık Dairesi’nin harcaması, bütçesi ne idi? Her şeyi ile birlikte, personel gideri, elektrik, su parası, akaryakıt parası, kullanılan malzemeler. Her şeyin toplamı 22 bin TL eder. Yani, 22 bin lira gider, 56 bin lira sadece yolcu geliri vardı Ercan Havalimanı’nda. Bunun dışında, duty freelerin getirisi, restoranların getirisi, park yerinin getirisi var. Bunlar, her şeyin dışında idi. Pervasızca yine UBP döneminde reklam panolarının pazarlanması ise, yine bunların dışındaydı. Sonuç olarak Ercan’ın işletmesi 25 yıllığına ve bu sürede başka bir meydan açılmayacağı koşulu ile devredildi. Bunlar çok ciddi ayrıntılardır. Bugün AB de bile, küçük ölçekli ülkelerde bazı yerlerin özelleştirilmesi veya işletmenin devredilmesi tekelleşmeyi getireceğinden ötürü, şiddetle karşı çıkılmaktadır. Ama biz, tek hava alanımızı 25 yıllığına özelleştiriyoruz. Peki ne oldu 1 Ocak 2013’ten sonra.
HAVADİS: Sizce neler oldu?
KAPTAN: Neler olmadı ki Ercan’da. Az önce de söylediğim gibi yolcu başına, 39 TL 25 kuruş tüm vergiler dahilken, şimdi her yolcudan 15 Euro alınmaya başlandı. Bunun yanında 5 TL de belediye vergisi alınmaya başlandı ki 5 TL daha önce de vardı ama 39.25’in içindeydi. Artı neler alınmaya başlanıldı ona bakalım. Daha önce uçakların konma ve konaklama ücreti ton başına 3 dolardı. Şu anda bu rakam, 4 Euro’ya çıktı. Bunlar çok önemli rakamlar. Tonaj başına yüzde 120 arttı demektir. Meydana gelen tüm uçakların ortalaması 80 tondur. Yani siz 80 tonda, daha önce aldığınız rakam 240 dolar iken, şu anda aldığınız rakam 320 Euro’dur. Yüzde 120 oranında bir artış var TL bazına çevirdiğiniz zaman. Daha önce meydanımıza gelen uçaklarımızın aldıkları yakıt miktarlarından herhangi bir ücret alınmıyordu. Sadece uçaklarımız aldıkları yakıtın ne kadar alıyorsa onun parasını ödüyordu. Ama şimdi bu şirket, havaalanını devraldıktan sonra 4 Euro aldıkları her ton başına ekstra vergi ödüyorlar. Bu da ne demektir. Bir uçak ortalama, 10 ton ile 12 ton arasında bir yakıt alır meydanımıza geldiği zaman. Yani ekstradan ortalama 40 ile 48 Euro arasında ek bir külfet gelmiştir.
HAVADİS: Bu vergi kime gidiyor?
KAPTAN: Hep bu şirkete gidiyor. Bu kadarla da kalmıyor. Gün batım saatleri ile gün doğum saatleri arasında meydanın pis ışıkları ve apron ışıkları yandığı zamanlarda daha önce hiçbir ücret alınmıyordu şirketlerden. Bunlar yapılırken bir amaç uğruna yapılıyordu. Turizme katkı olsun diye idi. Fiyatlar yükselip de bu yolcuya yansımasın diye yapılıyordu bunlar. Şu anda her uçağa, aydınlatma parası olarak 35 Euro alınmaktadır. Aynı uçak gelip ve kalkmışsa 35 Euro ödüyor. Ama sadece inse veya sadece meydandan kalsa bile ışıklar yanmışsa 35 Euro ödemektedir. Şimdi bir tek devletin daha önce almadığı ve şu anda almaya başladığı meydanımızda, yaklaşma kontrol hizmetlerinde her uçak için 25 Euro ödemektedir alana. Sadece bu 25 Euro devlete gitmektedir. Yaklaşma parası olarak. Tüm bunlar olurken, bizim duty freelerimizin gelirleri ortadan kalktı. 12 tane duty free şirketi vardı. Şu anda bir taneye düşürüldü. 2010 yılında Sayın Hasan Taçoy Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde duty freelerle ilgili yine bir ihaleye çıkılmıştı ve teklif edilen rakam 10,5 Euro idi. Yani sadece duty free gelirinde bütün personel giderlerinin üzerine çıkılıyordu. Sayın Hasan Taçoy o dönemde bu rakamı çok düşük olarak bulup eski sistemin devam etmesinden yana karar verdi. Tüm bunlar yapılırken, ihaleyi kazanan şirket 100 milyon Euro’yu ödedi ancak bunun KDV’sini hala bugündür ödemedi.
HAVADİS: Bunun ödenmemesini neye bağlıyorsunuz?
KAPTAN: Ben devlete olan borcumla ilgili olarak aylık gecikme faizi ödüyor muyum? Ben aldığım anda bir hizmeti anında KDV’sini ödüyor muyum. Ödüyorsam, o zaman bu para ödenirken, KDV’si olan 16 milyon Euro da peşin olaraktan ödenmesi gerekiyordu.
HAVADİS: Devlet neden bunu talep etmiyor sizce?
KAPTAN: Devletin maalesef yaptığı işleri, nasıl ki diğerlerini anlamak mümkün olmuyorsa, bunu da anlamak mümkün değildir. Yine bu şirkete yapılan kıyaklar, sadece bu kadarla da kalmıyor. Sözleşmeye baktığınız zaman, orada diyor ki; Ercan Havalimanı’nın güvenliği için 150 kişi istihdam edilecek KKTC vatandaşı. Bu personel hala bugün daha işe alınmamıştır.
HAVADİS: Sözleşmede herhangi bir tarih var mı bu personelin işe alınması konusunda?
KAPTAN: Vardır. Ne anlamda vardır. Siz işletmeyi devrettiğiniz anda her şeyi devrediyorsunuz. Teknik donanımla ilgili nasıl ki iki aylık bir süre vardı ki orada da Sivil Havacılık Dairesi hizmet verecek anlamında değil. Personel alınacaktı ve birlikte çalışılacaktı iki ay süresince. Teknik donanımı yeni gelen personel öğrensin diye. Ama ne yazık ki, ilk 2 ay hiç kimse teknik eleman olarak işe alınmadı. Meydan işletmeye, danışma enformasyona kimse alınmadı ve hala hazırda o dönem için tüm çalışanlar yine devletin personeli idi, yine sivil havacılığın personeli idi. Tüm maaşlarını ve ek mesailerini devlet kasasından ödenmiştir.
HAVADİS: Bu doğru bir şey mi?
KAPTAN: Bence Sayıştay’ın devreye girmesi gerekir ve şayet bizim ülkemizde meclis varsa, onun da derhal bu konuda soru önergesi verip bakan ve hükümet için gen soru vermesi gerekir. Bu şirket alması gereken 150 güvenlik personelini hala işe almamıştır. Bir de Ercan Havalimanı’nın temizliği konusunda sıkıntı yaratıldı. 31 Aralık tarihine kadar Ercan’da 78 kişi temizlikte çalışıyordu. Alan yaklaşık 3 bin metre karelik bir yerdir temizlenen. Günde 64 uçağın iniş kalkış yaptığı alanda, 16 bin 500 kişi geçiş yapmaktadır. 31temizlik işçisi işten durduruldu ve şu anda 47 kişi temizlik işi yapmaktadır. Her vardiyada 15 kişi vardır. Bu kadar geniş bir alanı bu kişilerin temizlemesi söz konusu değildir. Bunu alana gidip gözlem yaptığınız zaman görebilirsiniz. Bu insanlar çalışma yasasına aykırı olarak da fazla saat çalıştırılmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na bu konuda ihbarda bulunmamıza karşın bir girişimde bulunmamıştır. Taksicilerden istenilen rakam da ortada iken, arabası ile dıştan gelenler için de bekleme süresi 20 dakikadan 15 dakikaya düşürüldü ve fiyatlar da yüzde 150 artırıldı.
HAVADİS: Bu noktada KTAMS olarak sizin talebiniz nedir?
KAPTAN: Şu anda bu şirketin bir kuruş masrafı yoktur. Bu kadar bu fiyatların artırılması turizmi baltalar ve halkın bedel ödemesini getirir. Öncelikle yeni binası yapılıncaya kadar ücretler 31 Aralık 2012 tarihine kadar olduğu şekilde devam etmeli idi. Böylece turizm mevsiminin başladığı bu dönemde bunlar yaşanmazdı. Tüm bunların dışında, bunları da başaramadıklarını düşünürsek, yolcu başına alınan 15 Euro neden 13 Euro’ya düşürmediler ki o aradaki farkı (5 TL ise idi amaç) işte size belediyeye gelecek olan miktar. Hava yolları ile yapılan anlaşmanın bedelini yine halkın ödeyeceğini ben baştan da söylemiştim. Bu belediye 18 köye hizmet veriyor. Siz bu kararınızla bu hizmeti engelliyorsunuz. Hükümet bir sermaye şirketine boyun eğdi ve kendi halkının alacağı hizmeti ortadan kaldırdı.
HAVADİS: Son bu 2 aylık dönemde Ercan’da hiç mi iyi bir şey olmadı?
KAPTAN: Hiçbir konuda şirketin ve bakanın iddia ettiği gibi bir iyileştirme olmadı. Ne temizlik alanında, ne hizmet alanında hiçbir iyileştirme yapılmadı. Şu andaki Ercan Havaalanı, Kıbrıs Türkü’nün öz malıdır. O kaynaklarla yapılan bir limanıdır.
HAVADİS: Siz Ercan Havaalanı’nın özelleştirilmemesi gerektiğini mi savunuyorsunuz?
KAPTAN: Yüzde yüz. Ama biz, kendi beceriksiz yöneticilerimizin, yönetememelerinden ötürü, işin kolayını seçmesinden bu kaynaklanmaktadır. Bu şirket Türkiye’de İstanbul’da yapılacak olan üçüncü havalimanı ihalesine katılmanın birinci şartı “Uluslararası bir havalimanını çalıştırma” şartı vardı. Bir iddiaya göre oradaki ihaleye katılabilmesi için kendisine burası verildi. Yine bir iddiaya göre, 4 yıllık bir süre sonrasında ki biliyorsunuz 4 yıl içerisinde bir yeni terminal ve pist yapacaklardı. Terminal binasının henüz yeri belirlenmemiştir. Yeri belirlenen ikinci pisttir. Ki teknik olaraktan yapılacak yerin, bu pist yapıldıktan sonra, dere yatağına yapılacağı için sorun yaşanacaktır sel ve yağmurdan sonra. Doğa kendi yolunu çizer. İkinci sıkıntı ise, şu andaki pistin bulunduğu yer sınıra çok yakın olduğu için kötü hava koşullarında uçaklar iniş ve kalkışlarda Güney Kıbrıs’a geçmektedir. Bununla ilgili olarak da siyasi protestolar yapılmaktadır her olayda. Şimdi, yeni yapılacak olan pist, daha da güneye kaydığı zaman, normal günlerde de bu sorun yaşanacak. Her iniş kalkışta bunlar yaşanacak. Sonuç olarak bu beceriksiz hükümetin hatasını halk ödeyecek.
HAVADİS: Yeni terminal binasının yapımına ne zaman başlanır sizce?
KAPTAN: Sözleşmede herhangi bir tarih yoktur bununla ilgili olarak. Sözleşmede 4 yıl içinde der. Bu konuda ben şirketi asla suçlamam.
HAVADİS: Sizin öneriniz nedir. Gelinen noktada ne yapılması gerekir?
KAPTAN: Bana göre yapılması gereken, şu an itibarıyla bu şirket bir tek kuruş masraf etmemiştir. Sadece göstermelik olarak mevcut bina içine küçük küçük dükkanlar yapılmaya başlandı. Endişem de ondan doğdu. 3 ay sonra yapımına başlanacaksa eğer yeni terminal binasının, neden bu yola gidilsin.
HAVADİS: Bu noktada özelleştirmeden geri dönülebilir mi sizce?
KAPTAN: Dönülebilir. Muhalefetin hükümete baskı yaparak özelleştirme yasasını iptal ettirmesini ve ondan sonra da daha henüz yolun başında iken bu özelleştirmeden de kurtulmamızı bekliyorum. Serdar Bey bunu söyledi, ben sol partilerden de bunu duymak istiyorum.
HAVADİS: Şirketten alınan para nasıl geri ödenecek o zaman?
KAPTAN: Bu mümkündür. Bu ülkenin çalışanı kendi öz malından bu kadar kolay vazgeçer mi. 13’üncü maaşı ödemek için Ercan’ın işletmesinin devredildiği iddia ediliyor. Böyle bir sıkıntı varsa idi özelleştirmenin karşısında olan sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle, temas kurulmalıydı. O zaman mutlaka çareler üretilirdi. Kaldı ki yapılan iddia doğruysa yapılan işlem yani 13 maaşların özelleştirmeden ödenmesiyle hükümet kendi yapmış olduğu özelleştirme yasasına da aykırı davranmış olur. Çünkü özelleştirme yasası der ki; Özelleştirmeden gelen gelir, asla maaş ödemelerinde kullanılamaz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar