“TAHAMMÜL KALMADI”: Eskiden de evliliklerin kolay olmadığını ama bir orta yol bulunarak karı-kocanın ayrılmadığını söyleyen Cemaliye nene, “Şimdiki evlilikler çocuk oyuncağı oldu. Kadın da işler erkeğe ihtiyacı yok. Ufacık bir kavgadan hemen yuvalar bozulur. Kadınlar özellikle de şimdiki nesil çok tahammülsüz oldu” dedi
Devrim DEMİR
Aynı yastığa baş koyduğu eşi Arif Salih Bayraktar’ı 10 yıl önce kaybeden 90 yaşındaki Cemaliye nene, “Şimdi para insanları deli etti. Evlilikler oyuncak oldu. 58 yıl evli kaldık, birbirimize saygımızı hiç kaybetmedik” dedi.
90 yaşında olan Cemaliye Bayraktar hayatının her anını bugün gibi hatırladığını ve yüzündeki çizgilerin her birinde bir izi olduğunu söyledi.
58 yıl bir yastığa baş koyduğu eşini 10 yıl önce kaybeden Cemaliye nene eşinin yokluğunu ilk gün gibi hissettiğini gözleri dolu dolu anlattı.
5 çocuk ve 10 torun sahibi olan Cemaliye Bayraktar onların varlığıyla yalnızlığı hissetmediğini vurguladı.
Doğma büyüme Serdarlılı olan Cemaliye nene köyünün çok güzel olduğunu ve onun için her köşesinde bir hatıra olduğunu söyledi.
“Komşunun evinde düğün yaptık”
Cemaliye nene 23 yaşında evlendiğini ve o dönemlerin “fakirlik zamanı” olduğunu söyledi. Hayatın şimdiki gibi kolay olmadığını söyleyen Cemaliye Bayraktar, “Düğünümüzü komşumuzun evinde yaptık. Tam 5 gün sürdü. Pazartesinden gelirdi çalgıcılar, perşembeye kadar çalar söylerlerdi. Bir gün kına ertesi gün düğünümüz oldu. Haziran’da oldu düğünüm. Topuz Emine vardı bir de Rakime… Düğünüm de düğünüme katılanlar da ne kadar güzeldi hiç unutamam” diyerek rahmetli eşi Arif Salih Bayraktar ile hayatın zorluklarına karşı birlikte mücadele ettiklerinin altını çizdi.
“Hayat zordu ama tatlıydı”
Cemaliye Bayraktar doğduğu gün babasının muhtar seçildiğini 58 yıl bir yastığa baş koyduğu eşinin de muhtarlık yaptığını gururla anlattı.
Hayatın çok zor imkansızlıklarla geçtiğini söyleyen Cemaliye nene şöyle devam etti:
“Gençlik yıllarımız ovalarda geçti, o zamanlar ne traktör vardı ne de makineler. Her şey dökülen alın terimiz ile yapılırdı. Tarlalar için köyden ırgat tutardık. Biz de gün ağarmadan demet bağlamaya giderdik akşam güneşi gidene kadar. Sabahtan akşama kadar oraklarla biçerdik tarlaları.
Nerede şimdiki rahatlık. Testilerle su taşırdık içmek için. Benim 5 tane çocuğum var 3 oğlan 2 kız. Hepsini evde sancı çekerek bağıra bağıra doğurdum. Yoktu o zaman öyle özel hastaneler, paralı yerler.”
.jpg)
“Para insanları delirtti”
Zamanın geçmesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanlarında çok değiştiğini, eski samimiyet ve iyiliğin kalmadığını söyleyen Cemaliye nene geçmişte yaşadıkları ile bugünü şöyle kıyasladı:
“Biz bahçelerden tarlalardan gelirdik yorgun, terli. Su bile bulamazdık her gün yıkanmak için. Banyo yapmak nerde oluklara dolan yağmur suları ile yıkanırdık.
Su almak için testilere ip bağlardık, kuyulara indirirdik. Hayat zordu, şimdiki gibi her şey elimizin altında değildi.
Yokluk vardı bizim zamanımızda ama insanlar çok sıcaktı. Gerçekçiydi, şimdi para artık delirtti insanları.”
“Evlilikler oyuncak oldu”
Eskiden de evliliklerin kolay olmadığını ama bir orta yol bulunarak karı- kocanın ayrılmadığını söyleyen Cemaliye nene, “Şimdiki evlilikler çocuk oyuncağı oldu. Kadın da işler erkeğe ihtiyacı yok. Ufacık bir kavgadan hemen yuvalar bozulur. Kadınlar özellikle de şimdiki nesil çok tahammülsüz oldu. Hiç bir şey çekemiyorlar, hemen güle güle deyip arkalarına bakmadan gidebiliyorlar.”
“Akasyalar Açarken”
58 yıl hayatın acısını tatlısını geçirdiği eşi ile çok mutlu bir evlilikleri olduğunu, her cümlenin arasına sıkıştıran Cemaliye nene rahmetli eşi yaşarken de birlikte şarkılar ve maniler söyleyerek her fırsatta sevgilerini birbirlerine ifade ettiklerini belirtti. Eşine sık sık söylediği bir maniyi de şöyle aktardı:
“Yar yolunu kollarım
beyaz mendil sallarım
Ona çiçek yollarım
Akasyalar açarken.”
Eşi gözleri önünde öldü
Hiç görmeden gönül verdiği 58 yıllık eşi Arif Salih Bayraktarı bir gecede gözleri önünde kaybettiğini anlatıyor gözleri dolarak Cemaliye nine.
10 yıl önce 2003 yılında eşinin astım hastası olduğunu ve soğuk bir kış gecesinde eşini kaybettiğini söyledi.
Cemaliye nene, “Benden önce yattı o gece elektrikler kesikti. Yaktım aydınlatıcıyı, sonra üşüdüğünü söyledi ve sobayı yakmamı istedi. Ben de yattım sonra kalktı beni çağırdı yanına geri döndüğüm zaman yere düştüğünü gördüm” derken, gözleri doldu.
58 yıllık hayat arkadaşını gözlerinin önünde kaybeden Cemaliye nene yaşadığı süre içinde eşini ve ona verdiği sevgisini asla unutmayacağını söyledi.
