Hayat - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Hayat

Şimdi ki gençlerin çok cabuk bir yere varma heyecanını anlamakta zorlanıyorum 
Oysa  “Hayat”  bazen uzun bazen kısa ince bir yoldur. İnsanoğlunun doğasında bu yolda ilerlemek vardır.  Başarıyı yakalamak için, yolda bazen emekleyerek bazen de koşarak gitmek gerekir.
Hayat denilen yol çok da güzeldir aslında. Ondandır ki çok az insan bu yolun güzelliklerinden vazgeçip yaşamı kendi iradesi ile terk eder. Aksine büyük çoğunluk bu yolda, daha uzun zaman kalabilmenin arayışı ve mücadelesi içindedir. Zira mis kokular saçan bir gül bahçesi içinden geçer hayat denilen bu yol ve etrafı nefis görüntüler vardır. Bunlara baktıkça kokladıkça yaşadıkça keyif alır insan.
Hayat yolu güzeldir güzel olmasına da tuzaklarla da doludur.  Tuhaftır ama bu tuzakları, insanoğlunun düşmanları kadar, bilerek ya da bilmeyerek kendisi de oluşturmuştur hayatının içine. Çakıl taşları vardır ayağa batan, dikenler vardır canını yakan. Kayalar vardır, kuyular vardır, fark edilip etrafından dolanılması gereken.
Ne var ki bazen fark edemezsiniz bu engelleri. Gidersiniz içine düşersiniz. Bazen de siz etrafından dolanacakken biri çeker ya da iter sizi o tuzağın içine. Bir bakarsınız ki girdap gibi olan tuzak sizi yutacakken sıcacık bir dost eli uzanır, çeker alır sizi sıkıntılarınızdan.
O dostluklar var ya, hava su ekmek kadar gereklidir insana.
Ne yazık ki bazen, devam ederken hayat, gün gelir en dost bildiğiniz  insanla hasım olursunuz, yıllarca kavga verdiğiniz kişi ile de müttefik.
Bu anlattıklarım hep olağan şeyler hayatta. Aslında işin gerçeği kapanlara tuzaklara yakalandığınızda, kendiliğinizden, ya da birinin zorlaması ile yıkıldığınızda, en kısa zamanda tekrar ayağa kalkmalısınız. Asla yılmamalı dizleriniz üzerinde yeniden dikilmeye ve hayat yolunda ilerlemeye başlamalısınız ki hayat yolunda tat alarak devam edebilesiniz.
Görüyorum ki pek çok genç daha hayatın başında yılıyor zorluklardan. Mücadeleden vazgeçiyor. Oysa hayat yolunda ilerlemek emek ister. Bazen bilgiyle, bazen düşe kalka, ama mutlaka gayretle hedefe ilerlemek gerek.
Sonra öyle bir gün gelir, yaşanan hayatın muhasebesini yaparsınız. “Belkiler” ve “keşkeler” adeta güreşir kafanızda. Bazı insan “keşke”lerine yanar bu durumda. Bazısı ise “belki”lerinin ardından gitmenin pişmanlığını hep taşır zaten. Aslında ne olmuşsa olmuştur. O saatten sonra olmuşla ölmüşe çare yoktur artık ve her şeye rağmen bir sürü de güzellik, iyiliktir esasen o yaşama damgasını vuran, daha ziyade anımsanan.
Genç arkadaşlarım kafalarına iyice sokmalıdır ve bilmelidirler ki:
Bu yolda yaptıkları sadece kendine zarar veren her hata tecrübe hanesine yazılmaktadır. Tecrübe ise başarı için esastır.
Yoksa biliniz ki:
“Bir gün de bahar gelmez”


VE ŞİİR…
Bu haftaki şairimiz Sayın Fatoş Anter. Onun “Aşk Olmasaydı” isimli şiirini sizlere sunuyorum.
AŞK OLMASAYDI
Aşk olmasaydı ne acı çekerdi insan
Ne de pişman olurdu insanlardan
Aşk olmasaydı ne yanlış olurdu hayatlarda
Ne de günahkârlar
Olmasaydı aşk
Ne sen doğardın ne de ben.
Olmasaydı ne sen sen olurdun
Ne de ben hasret.

                                                ANLAYAMADIKLARIM
Türkiye’den gelen suyun gelmesi nedeniyle heyecana kapılarak,  daha borudan akar akmaz arıtma yapılmadan  tadına bakan  Sayın Sucuoğlu ve medya mensupları, bunu yaparken sağlık sigortalarını hazır tutmayı da akıl etmişler miydi?. Gerçekten çok merak ettim…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar