Harcamaların tamamı bütçe karşılığı olmalı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
EkonomiKıbrıs

Harcamaların tamamı bütçe karşılığı olmalı

 

[dropcap style=”circle” bgcolor=”#0065ad”]C[/dropcap]umhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Lefkoşa Milletvekili ve maliye eski bakanlarından Birikim Özgür, 1 Ocak 2016 itibariyle Türkiye ile imzalanmış herhangi bir mali protokol olmadığından UBP-DP azınlık hükümetinin bu anlamda bir ihlalinden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi.


Özgür, Türkiye’nin 2016 için bütçe açığına yapacağı katkıların resmiyet kazanacağı ana kadar Maliye Bakanı’nın yoğurdu üfleyerek yemek gibi bir sorumluluğu olduğunu ifade ederek, tüm kabine arkadaşlarına da bunu hissettirmesi gerektiğini söyledi.

Özgür, “Sayın Serdar Denktaş’ın aşırı özgüvenli ve dolayısı ile riskli bir politika izlemekte olduğunu iddia etmek mümkündür. Türkiye’de yaşanan son siyasi gelişmelerin protokolün imzalanmasını geciktirmemesini içtenlikle dilerim çünkü herhangi bir aksaklık halinde bundan en büyük zararı görecek olan halkımızdır” dedi.

 

“Yatırımlarda Türkiye’nin desteği olmazsa olmazdır”

Özgür, Kıbrıs sorununun devam ettiği koşullarda savunma giderleri, altyapı yatırımları ve reel sektöre can suyu vazifesi gören desteklerin her halükarda Türkiye kaynakları ile karşılanacağını söyledi. Bu üç temel konuda Türkiye’nin desteğinin olmazsa olmaz olduğunu belirten Özgür, kamunun cari harcamalarına ilişkin bağımlılığı ortadan kaldırmak ve bu sayede gündelik siyasetin gerektirdiği harcamalarda sürekli Türkiye ile istişare etme zorunluluğunu ortadan kaldırmak devlet açısından gerçekleşebilir bir öngörü olduğunu söyledi.

 

“3 yılda yol kat edildi”

Bu konuda son 3 yılda ciddi mesafe kat edildiğini kaydeden Özgür,“2013’te yerel gelirlerimizin cari harcamalarımızı karşılama oranı %84 iken 2015 itibariyle bu oran %90’a çıkmıştır. Bunun formülü ise çok basittir. Gelirleri artırmak ve giderlerin artmamasını sağlamak…2013 yılında 2,3 milyar TL olan kamu gelirlerimiz 2015’te 2,9 milyar TL’ye çıkmıştır. Artış oranı %27,5’tir. Benim görevde olduğum Kasım 2015-Nisan 2016 dönemde bir önceki yılın aynı dönemine (Kasım 2014-Nisan 2015) oranla yerel gelirlerdeki artış % 24 olmuştur. Kasım 2014-Nisan 2015 dönemi ile Kasım 2015-Nisan 2016 dönemi TÜFE karşılaştırmasında değişim oranı %8,24’tür. Buna göre Kasım 2015-Nisan 2016 döneminde yerel gelirlerimizde reelde %15,9’lük bir artış sağlanmıştır. Bu ciddi artışın en önemli sebebi 2014’te Sayın Zeren Mungan’ın gündeme getirdiği vergi düzenlemeleri sayesinde daha fazla mükellefin sisteme girmesinin sağlanmış olmasıdır. Bunun yanı sıra gelirlerimizi olumsuz yönde etkileyebilecek tek bir siyasi kararın üretilmemiş olması, vergi politikalarının popülizme meyil edilmeksizin eksiksiz uygulanması, bakanlık bünyesindeki kararlı ve uyumlu çalışma ortamı, davaların düzenli takibi ve vergi dairesi tarafından denetimlerin rehavete kapılmaksızın sürdürülmüş olması başarının anahtarı olmuştur.”

 

“Bütçe karşılığı olmayan harcamalar tehlikeli”

Özgür sözlerine şöyle devam etti: “Giderler noktasındaki en büyük tehdit, ülkemizdeki büyük ekonomi filozoflarının, “bütçe dengesini sağlamak yetmez, ekonomiyi de büyütmek gerekir” diyerek maliye bakanlarını bütçede karşılığı olmayan harcamalara göz kırpmaya zorlamalarıdır. Bu söylem kamu kaynaklarına göz dikenlerin en temel argümanı olagelmiştir. Ekonomik büyümenin lokomotifi özel sektördür. Bunun önemli enstrümanlarından bir tanesi ülkeye dış kaynak girişidir. Yatırımların önündeki engellerin kaldırılması ise kaynak gerektirmeyecek bir hadisedir. Örneğin tarım gibi kamu kaynaklarını teşvik metoduyla değerlendirdiğimiz alanlarda ise siyasete düşen ana görev hastalıklı bir yapıyı sürdürmek anlamına gelecek şekilde övünerek eldeki kaynakları harcamak değil ayağımızı yorganımıza göre uzatmamızı sağlayacak biçimde gerekli tedbirleri almaktır. Bu bakımdan Sayın Serdar Denktaş’ın katıldığı bir televizyon programında CTP döneminde bütçe disiplininin sağlandığı ve gelirlerin artırıldığı tespitine teşekkür etmekle birlikte “ama sadece oraya odaklandığında gidip duvara toslarsın, eğer özel sektör gelişmezse maliye olarak bizim gelirlerimiz azalır” şeklindeki ifadesini çok tehlikeli buluyorum. Eğer bunun devamında Sayın Serdar Denktaş bütçede karşılığı olmayan harcamalar yaparsa bilmelidir ki kısa, orta ve uzun vadede bütçe açıkları ve iç borçlar nedeniyle sadece mali sürdürülebilirliğe zarar vermeyecek aynı zamanda bu sıkıntılardan dolayı yükselen banka faiz oranları ile hem özel sektöre hem de tüm halkımıza büyük zararı dokunacaktır.”

 

“Gidilecek köyün minareleri göründü”

Özgür, hükümetin daha ilk günden risk alıp iç borcu artırması, öğretmen hazırlık ödeneğine ilişkin popülist görüntü vermesi insana “gidilecek köyün minareleri göründü” dedirttiğini belirtti. Özgür sözlerini şöyle tamamladı: “Biliyorsunuz, CTP-UBP hükümetinin yeni müşavir yaratmama prensibi vardı. Bu prensip, maaş ödemelerinin yerel bütçedeki payını artırmama hedefi ile uyumluydu. UBP-DP azınlık hükümeti bu prensibi elinin tersiyle itti. Başbakan Sayın Özgürgün’ün devlet insanlığı ile bağdaşmayan maaş nitelikli harcamaları artıracaklarına ilişkin başka birtakım popülist açıklamaları daha var. Tarımdaki 70 milyonu bulan borçların tarım için ayrılan bütçenin içinde kalınarak nasıl kapatılacağına ilişkin bir program hazırlamaları gerekiyor. Bunun da takipçisi olacağız.”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar