Skandallar, yolsuzluklar, haksız atamalar her tarafı sarmışken, halk bu durumda, idare edenlerin yapısını iyice görmeye başladı.
Kuzey Kıbrıs’ta ortam 2004 referandum öncesine doğru hızla sürükleniyor.
Gerçekte, koşullar ÇÖZÜM için alabildiğine olgunlaşıyor. Kitleler, bu yönetim tarzıyla hiçbir yere varılamayacağının farkında.
Tarihte, Siyasette belli noktalarda, doğru tavır takınılmaması halinde, birçok uygun ortamın harcandığıyla ilgili çok örnekler vardır. Kuzey Kıbrıs’ta şimdi bu tehlike gündeme gelebilir.
Öncelikle, ÇÖZÜM OLMADAN hükümet değişikliklerinde, partilerin vaatlerini gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığını birçok kez yaşayarak öğrendik.
Muhalefet partilerinin büyük vaatlerle koalisyona geldiklerinde, yaptıklarının fazla bir şey olmadığı sayısız örneklerle anlatılabilir.
Bugün iktidarda olanların iyice yıpratılmaya çalışıldığını, tespit ederken, bunun niye tam da bu dönemde yapıldığının üzerine gitmek gerekmektedir?
Bu yapılanlar, mevcut siyasi gücün yerine, muhalefeti getirmekle ilgili değil.
31 Mart’tan sonra, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin ABD’nin desteğiyle BM önderliğinde yeni bir al_ver sürecini yaratacağını görmeliyiz.
Kuzey’deki muhalefet’in ERKEN SEÇİM, sloganları yerine, mevcut statükoyu yıkmanın ancak ERKEN ÇÖZÜM’le olacağını kitlelere yeniden hatırlatacak siyasi çıkışlara ihtiyacı vardır.
Zaten çözüm durumunda, iktidara getirilen sağ cenahın yaşama ortamı kalmayacağı için, geleceği İNŞA ETMEK muhalefet partilerinin eline verilecektir.
2004 sürecinde topluma önderlik eden BU MEMLEKET BİZİM Platformunun da, yeni koşullarda yeniden örgütlenip, aktif hale getirilmesi gerekmektedir. Sendikalar, dernekler , SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ekonomik mücadele SLOGANLARINDAN, EYLEMLERİNDEN UZAKLAŞARAK, ERKEN ÇÖZÜM talebiyle hareketlenmelidirler. Bu hareketlenmede kullanılacak malzemeler zaten fazlasıyla vardır.
Artık Kuzey Kıbrıs’ın her yerinde, yolsuzluk, torpil, haksızlık temelinde görevlendirme iyice açığa çıkmıştır. HERKES, normal koşullar altında, evladına iş bulmanın mümkün olmadığını iyice kavramıştır.
Kitleler, bu haksız atamaların, yolsuzlukların, sahte diplomaların kendilerini iyice çaresiz bıraktığının farkındadır.
Kitleler ayrıca sadece hükümet değişiklikleriyle de bir yere varılamayacağını yaşayarak öğrenmiştir.
Sadece erken seçim mücadelesi esas alınırsa, belirli çevreler, tecrübeli oldukları VAATLERLE, PARA YOLUYLA hükümeti alma yollarını devreye sokacaklar ve yine BAŞARILI OLACAKLARDIR.
Doğru HEDEF artık, BM ÖZEL TEMSİLCİSİ Maria Cuellar’ın çalışmalarını aktif olarak desteklemek ve kitlelerin tek kurtuluş yolunun demokratik, federal bir Kıbrıs ile olabileceğini göstermek olmalıdır.
2004 RUHU’na dönüş için koşullar uygundur. Eksik olan bu sürece DOĞRU ÖNDERLİK edebilmektir. Erken seçim sloganlarının önüne ERKEN ÇÖZÜM’ü de koyarak, mücadelede , zaten toplumsal muhalefet gerçek bir güç olarak ORTAYA ÇIKACAKTIR.