Emekçi kadınlar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Emekçi kadınlar

Kadınlar ve erkekler eşit mi? Hayır. Farklı mı? Evet. E eşdeğer mi? Duble evet Allah tüketmesin. Kadınlar erkeklerden daha zeki mi? E tabii ki de. Bazen fiziksel ve her zaman da zihinsel ve de duygusal yönden güçlüler. Ayırım mı? E artık yok, zira ‘iş adamı; iş insanı’ oldu, ‘bilim adamı’ ise ‘bilim insanı’ oldu özellikle de emekçi kadınlar sayesinde, olsun da. ‘Hayat kadını’ mı? Yok artık daha neler!. Varsa da ‘hayat erkeği’ çok olmaya başladı bu araklar. “Erkek yaparsa çapkın olur” derler ya, inanmayın. Asıl çapkın kadının ta’kendisidir. O istemezse hiçbi’cacık olmaz o erkekten. Neden mi? E çünkü kadının omuzlarında dokuz farklı şeytan var ve hepsine de hükmedebilir. Ya erkek ne halt eder durumda? O garibimde de sadece bir adet şeytan var ve hep ona uyar maalesef. Sözün özü; ‘Eğer kadın isterse’ filmi Havva’dan beri devam eder garibim Adem’oğlunda olduğu gibi. Feminist arkadaşlar ha’bire “kadın hakları”ndan bahseder ama bendeniz de “erkek hakları”ndan bahsedeyim isterseniz; “Erkek sünnet olur, askere gider, ağlamaz, kan davasında ölür, evin direğidir, koruyucu ve kollayıcıdır, kalkar yerini verir, yemez yedirir ve diğer birçok ladies first durumları” aynen. Haa, bu arada skor olarak ‘kadın yaptığının yarısını, erkek ise yaptığının iki katını söyler’ genellikle diye düşünüyorum. Neyse, herkesin skoru kendine ya zaten bizi bağlamaz da, ilgilendirmez de. Geçen bi’gazete geçti elime. Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ), İletişim Fakültesi’nin hazırladığı Üniversite Gazetesi adlı gazeteydi elimde duran. Dünya Kadınlar Günü’ydü ilgili gazetenin o sayısındaki esas içerik; “Dünya Kadınlar Günü, 8 Mart1857’de Amerika’da greve giden dokuma işçisi kadınların ve yine 8 Mart 1971’de Şubat Devrimi’nin kıvılcımını çakan dokuma işçisi kadınlar adına kutlanır. 1857’deki ayaklanmada maalesef 129 kadın hayatını kaybetmişti ve ilgili cenaze törenlerine on binler katılmış” diyordu ilgili spotta. Neyse, ilgili gazetede ‘rakamlara ilişkin negatif ayrımcılık’ olarak atılan spotu da okuduk. Özetle şöyle; “Dünyanın yüzde 49.7’si kadın(mış)… Her 3 kadından 1’i maalesef şiddete maruz kalıyor… Toplam nüfusu 280 milyon olan Arap ülkelerinde yüzde 50’si okuma yazma bilmiyor… 54 ülkede hâlâ daha kadına karşı ayrımcılık yapan yasalarla yönetiliyor… Namus savunması konusu 15 ülke için hafifletici neden olarak kabul edilmiyor… Dünya yoksullarının yüzde 70’i kadın… Afrika’daki bir kadının ölüm riski Avrupa’daki kadınlara göre 180 kat fazla… Mülteci konumuna düşmüş insanların yüzde 80’i kadın… OECD ülkelerindeki üniversite mezunlarının sadece yüzde 30’u kadın… Gazete patronlarının sadece yüzde 1’i kadındır” diye konuyu kaleme aldı YDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı Başkanı Dicle Yıldız Katar. E emekçi kadınlar sadece dokumacı kadınlar mı? Ya sporcu kadınlara ne demeli! Örneğin, dünyanın en çok kazanan kadın futbolcusu Brezilyalı Marta Vieira da Silva hafta içi bi’açıklama yaptı. İlgili açıklamada; “Haftada en az 12 antrenman, 1 maç yapıyorum. Bu amaçla çok fazla çalışıyorum. Kuvvet, sürat, dayanıklılık, koordinasyon ve esneklik ile ilgili antrenmanlar bir yana, işin içerisinde zihinsel hazırlıklar ve duygusal tükenmişlikler de var. E tabii ki de sosyal stres, kaygı ve korkular da bu işin içerisine girince, aynı performansı gösteren bir erkek futbolcunun aldığı paradan çok ve de çok daha az para kazanıyorum. Bu hiç de adil değil” diye açıklama yaptı. Martacık haklı; Attığı golleri Youtube’a girip indirin, bi’çok erkek futbolcu o golleri, o performansla atamaz. Hemen arkasına kadınlarda triatlon dünya şampiyonu Leanda Cave’den bi açıklama geldi; “Spor medyası yarışlarımıza daha az ilgi gösteriyor. Hâl böyle olunca sponsor şirketler de haklı olarak daha az paralı sözleşmelere imza atmamızı istiyorlar” dedi. Cave haklı; Özellikle spor medyasında da kadına karşın negatif bi’ayrımcılık var. Teniste de durum maalesef aynı. Şampiyon kadın tenisçiler nerdeyse erkek şampiyonların yarısı kadar para ödülü kazanıyorlar. Sonuç mu? Sonuçta dokumacı kadınların başkalırısını şimdi de sporcu kadınlar üstlenmiş durumda. Hayırlısı bakalım! Özetle ‘yaşasın kadın/erkek hakları değil, yaşasın insan hakları’. Sağlıkla…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar