Erdoğan: Sosyal medya mecraları, sosyal barışı ve devletlerin güvenliğini tehdit ediyor - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
SürmanşetTürkiye

Erdoğan: Sosyal medya mecraları, sosyal barışı ve devletlerin güvenliğini tehdit ediyor

Recep Tayyip Erdoğan

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , İstanbul’da düzenlenen “Türk Konseyi Medya Forumu”na video mesaj gönderdi.

Forumun, en çok istismar ve ihmal edilen alanlardan medya konusunda ülkeler arasındaki dayanışmanın güçlenmesine olanak sağlayacağını söyleyen Erdoğan, “Günümüzde sosyal medyanın da yaygınlaşmasıyla birlikte tüm insanlıkla beraber biz de sık sık dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyoruz. Yalan ve çarpıtılmış haberler sebebiyle dünyada milyonlarca savunmasız insanın hayatı kararmakta, ciddi travmalar ve dramlar yaşanmaktadır. Hiçbir denetimin veya otokontrolün olmadığı sosyal medya mecraları, bugün hem demokrasiyi hem toplumsal barışı hem de devletlerin milli güvenliğini tehdit eder konuma gelmiştir” dedi.

Dijital faşizmin yıkıcı etkisinden ne kadar gelişmiş olursa olsun, hiçbir ülkenin ve toplumun azade olmadığını savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:


Türk dünyası, dijital faşizmin yanı sıra uluslararası medyanın çifte standardından da muzdariptir. Özellikle 44 gün süren Dağlık Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz iki yüzlü tavır, meselenin ülkelerimiz açısından önemini ortaya koymuştur. Ermenistan ordusunun sivilleri hedef alan katliam ve balistik füze saldırıları bu süreçte hiç gündeme getirilmedi. Medya bağımsızlığından ve objektiflikten bahseden uluslararası medya organları, Ermenistan’ın resmi haber ajansı gibi hareket etti. Karabağ Savaşı, ülkelerimiz ve Türk dünyasıyla ilgili gerçeklere karşı uygulanan basın ambargosunun ne ilk ne de son örneğidir. Yaşadığımız acı tecrübeler ışığında, şu gerçeği artık hepimiz açık ve net bir şekilde görebiliyoruz. Nasıl savunma sanayi ve askeri konularda tamamen yabancılara bel bağlamıyorsak, iletişim meselesini de başkalarına havale edemeyiz. Oryantalist bakış açısıyla sürekli bizlere insan hakları, demokrasi ve özgürlük dersi verenlerin, vicdan ve meslek ahlakına güvenemeyiz. Diğer stratejik meselelerde olduğu gibi medya ve iletişim konusunda da kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Türk dünyası olarak bu hususta inisiyatif almalı, tecrübe paylaşımına gitmeli, güç birliği yapmalı ve elimizdeki imkanları en etkili şekilde değerlendirmenin yollarını aramalıyız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, forum vesilesiyle Türk dünyasındaki dayanışmayı geliştirmeyi, karşılıklı güveni pekiştirmeyi; dezenformasyonla mücadele, bilgi güvenliği, milli bilgi teknolojileri hamlesi ve ortak kültürü önceleyen film-dizi projeleri gibi hususlarda iş birliğini ilerletmeyi arzu ettiklerini belirtti.

Erdoğan, “Necmettin Erbakan ve Milli Görüş Sempozyumu”na video mesaj gönderdi

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen “4. Uluslararası Necmettin Erbakan ve Milli Görüş Sempozyumu”na video mesaj gönderdi.

Erdoğan mesajında, merhum Necmettin Erbakan’ı sadece Türkiye ve Türk siyaseti üzerinden okumanın onun yarım asırlık mücadelesini dar kalıplara hapsetmek olduğunu söyledi.

Erbakan’ın ilk günden beri davasının esasının şefkat, hedefinin de tüm insanlığın saadeti olduğunu söylediğini hatırlatan Erdoğan şunları kaydetti:

Hocamızın İslam alemine yaptığı eşsiz katkılardan biri de hak ve batıl mücadelesinde, hak ve adalet arayışlarında Müslümanları demokratik sivil siyasete teşvik etmesidir. ‘Siyaseti önemsemeyen Müslümanları, Müslümanları önemsemeyen siyasetçiler yönetir’ diyen Erbakan, ziyaretine gelen kanaat önderlerine mücadelelerini meşru zeminde sürdürmeleri gerektiğini ifade etmiştir.

“Kendi davasını savunmuş, daima kendi ideallerinin peşinde koşmuştur”

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, istikbalin teminatı olarak gördüğü gençlere çok büyük ihtimam gösteren Erbakan’ın, “Bir milletin asıl gücü topu, tüfeği, tankı değil, imanlı ve inançlı gençliğidir.” diye tarif ettiği feragat ehli ve fedakar bu neslin yetişmesi için, ömrünün sonuna kadar çalıştığını ve çabaladığını dile getirdi.

Merhum Erbakan’ın hayatına ve mücadelesine bakıldığında özellikle öne çıkan hususun onun özgünlüğü olduğunu aktaran Erdoğan, “Hocamız mevcut siyasi akımlara eklemlenmek yerine millete üçüncü bir yol önermiş. Kendi davasını savunmuş, daima kendi ideallerinin peşinde koşmuştur. Kurucusu olduğu Milli Görüş, ilhamını medeniyet değerlerimizden alan, milletin kadim değerlerinden beslenen, ayağı hep bu topraklara basan yerli ve milli bir harekettir. Bu hareketin hedefi ise Türkiye’nin istiklalini ve aziz milletimizin istikbalini savunmak, Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın huzur ve selameti için mücadele etmek olmuştur. Erbakan Hocamız bu süreçte birileri tarafından hayalperest olarak nitelense de iddialarından ve hedeflerinden hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya diyerek sembolleştirdiği davasına son nefesine kadar sahip çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“İslam dünyasının kanayan yaralarına daima merhem olmaya çalıştık”

“Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki; Merhum Erbakan’ın hayalini kurduğu, uğruna ömrünü adadığı, çile çektiği ideallerinin önemli bir kısmını hamdolsun son 19 yılda gerçeğe dönüştürdük” ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

28 Şubat döneminin evlatlarımızı maruz bıraktığı adaletsizlikleri ortadan kaldırarak, kılık-kıyafet üzerindeki yasaklara son verdik. İmam Hatip okullarının kapısına vurulan prangaları parçalayıp attık. Milletin üniversitelerini hiçbir ayrım yapmadan milletimizin evlatlarının tamamına açtık. Erbakan’ın milli iradenin egemenliğinde vazgeçilmez gördüğü Başkanlık sistemini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülkemize kazandırdık. 86 yıllık mahzunluğun ardından Sultan Fatih’in emaneti olan Ayasofya’yı yeniden ibadete açarak mümin gönüllerle buluşturduk. Büyük Çamlıca Camisi’nin yanı sıra Taksim Camisi’ni de inşa ederek İstanbul’umuzun kadim kimliğini daha da güçlendirdik. Savunma sanayinde özellikle Türkiye’yi kendi silahını, kendi gemisini, kendi topunu, kendi insansız hava araçlarını üreten, bunları ihraç eden bir ülke konumuna getirdik. Filistin ve Kudüs meselesi başta olmak üzere İslam dünyasının kanayan yaralarına daima merhem olmaya çalıştık. Karşımızda kim olursa olsun hakkı haykırmakta ve adaleti savunmakta hiçbir zaman çekinmedik. Ulaşımdan sağlığa, adaletten emniyete, tarımdan enerjiye, dış politikadan hak ve özgürlüklere, her alanda Türkiye’yi tarihinin en iyi seviyelerine taşıdık.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar