İktisatbank Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu:
Küresel piyasalarda iyimserlik hız kesmeden devam ediyor. ABD borsaları geceyi yeni rekorlar ile tamamladı
Dışarda olumlu havaya rağmen dün Türk Lirası, sistemde azalan döviz likiditesinin bir yansıması olarak günü negatif ayrışmak suretiyle % 1 civarında düşüşle tamamladı
Döviz likiditesindeki sıkışmanın uzun boylu olması beklenmiyor. Kısa vadede Türk Mali piyasaları da risk iştahına yeniden ayak uyduracağını düşünüyoruz
İngiltere’de dün açıklanan ve beklentileri aşan enflasyon raporu Sterlin’in şahlanmasına neden oldu
Bugün TSİ11:30’da açıklanacak istihdam verileri ve özellikle yarın İngiltere Merkez Bankası’nın olağan faiz toplantısı önemle takip edilecektir
USD/TL cephesinde 3,45 seviyesinin üzerinde gecelik bir kapanış görmeden yönün yukarıya döndüğünü söylemek için erken olacaktır
İngiltere verilerinin yanısıra, sabah saatlerinde Almanya enflasyonu ve günün ikinci yarısında ABD ÜFE rakamları önemle takip edilecektir
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Dün Türk mali piyasaları son dönemlerde alıştığımızın aksine olumsuz bir eğilim kaydetti. Sabah saatlerinde 3,40 seviyesine temas eden, bir önceki gün 3,39 seviyesinin hemen altını görerek son 10 ayın en düşük seviyesinden dönen kur, dün sabah saatlerinde yukarı yönlü hızlı bir atak gerçekleştirerek günün ikinci yarısında 3,4450 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Kurun yükselişini arkasında elbette ucuzlayan seviyelere karşı kurumsal kaynaklı alımların etkili olduğunun görsek de, TL’nin Londra piyasalarında bollaşan likiditesi nedeniyle gecelik getirisinin % 7’ler seviyesine düşmesi ve sistemde azalan döviz likiditesinin bir yansıması olduğu da konuşuluyor. TCMB’nin swap ihalesine son 2 gündür gelen yüklü talebin de bu ihtiyacı açık bir şekilde gösterdiğini düşünüyoruz. Dün USD/TL kurunda yaşanan yükselişe paralel Borsa Istanbul günü % 0,3 düşüşle 109,129 puan seviyesinde tamamladı. Borsa cephesinde 110,500 seviyesinin üzerinde gecelik kapanış görmeden yeni bir yükselişten şimdilik söz etmek için erken olduğunu düşünüyoruz. Faiz cephesinde ise dün hafif çapta da olsa yükseliş görüldü. Hazine’nin başarılı geçen ancak beklentilerin üzerinde borçlanmaya paralel ikincil piyasa faizlerinde yükseliş yaşandı. 10 yıllık tahvilin bileşik faizi günü yaklaşık 5 baz puan yukarda tamamladı. 2016 yılında yaşanan ve bir daha tanıklık etmek istemediğimiz negatif gelişmelerin ekonomik aktiviteye vurmuş olduğu darbeye paralel, tabir caizse, yavaşlayan motorun durmasını önlemek adına itekleme girişimi; Hükümetin gevşek maliyet politikası ile KDV indirimi, KGF desteği ile almış olduğu önlemler, haliyle bütçede bozulmaya sebebiyet verdi. Bu bağlamda, Hazine’nin yüksek borçlanma ihtiyacı ikincil piyasa faizleri üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Bu düzeyde bir borç çevirme rasyosu (yıl sonu itibarı ile % 140 bekleniyor) en son 2001 krizinde görmüştük.
Her ne kadar ilk paragrafın tonu biraz negatif olsa da, küresel likidite koşullarının elverişli duruşu ve bir müddet daha olumlu seyredeceği beklentisinin yarattığı iyimserlik ana tema olmaya devam ediyor. ABD’de cephesinde FED’in elini kollunu bağlayan ve alınan tüm önlemlere rağmen bir türlü artmayan enflasyon; öte yandan seçildiğinden beri neredeyse 1 sene olacak Trump’ın henüz elle tutulur siyasi bir başarısın olmaması, doların küresel olarak zayıf seyretmesine neden oluyor. Bugün bu bağlamda günün ikinci yarısında ABD’de açıklanacak ÜFE enflasyon (yarın ise TÜFE) rakamları önemle takip edilecektir. Beklentilerin üzerinde olası bir enflasyon, yerlerde sürünen doların bir miktar da olsa toparlanmasına neden olabilir. Öte yandan zayıf bir enflasyon, piyasalarda iyimserliği daha da körükleyecektir. FED’in 2017 yılında yapmaya hazırlandığı son faiz artırımının bu şartlar altında 2018 yılına kaldığı yönünde artan inanışlar, EUR cephesinde artan büyüme nedeniyle bu denli bir gevşek para politikasına artık ihtiyaç kaldı mı sorusunun yüksek sesle telaffuz edilmesine neden olurken, EUR/USD paritesinin arzu edilmeyen boyutta hızlı yükselişi karşısında bir nevi çıkmaz yaşayan önde gelen merkez bankalarının sistemde tutmaya devam ettikleri devasa büyüklükte likidite, sermaye piyasalarında adeta top koşturmaya devam ediyor. Dün ABD’nin S&P500 endeksi 2,500 puan seviyesine dayanarak, tüm zamanların zirvesini test ettiğini görüyoruz. FED’in 2008 krizi ardından likidite musluklarını açması ile birlikte, S&P’nin % 275 değer kazandığını da not etmek gerekiyor!
Sabah saatlerinde ABD borsalarından akan iyimserlik Asya cephesinde de yankı buldu. Kuzey Kore riskinin de şimdilik ikinci plana itilmesi ile önde gelen borsalar artıda işlem görüyor. İngiltere cephesinde açıklanacak istihdam verisi ve alt bileşenlerinde saatlik kazançlar; günün ikinci yarısında ABD’de açıklanacak ÜFE ve yarın TÜFE enflasyonu önemle takip edilecektir. Özellikle, dün döviz likiditesinde yaşanan sıkışma nedeniyle yukarı giden USD/TL kurunun bugün biraz daha yurtdışı piyasalarda egemen olan risk iştahına ayak uyduracağını düşünüyoruz. ABD enflasyon verileri piyasaların kısa vadede izleyeceği seyre ışık tutacaktır.
Ø İngiltere cephesinde açıklanan güçlü enflasyon verileri yeniden faiz artırım beklentilerini canlandırdı
Dün İngiltere’de açıklanan güçlü ve beklentilerin üzerinde enflasyon verileri ardından yarın düzenlenecek olağan İngiltere Merkez Bankası’nın faiz toplantısı gündemin ilk sırasına yerleşti. Haliyle, faiz artırım beklentileri ile destek bulan Sterlin, dün tüm para birimleri karşısında günü değer kazanarak tamamladı.
Enflasyon artmaya ve İngiltere Merkez Bankası’nın sabrını zorlamaya başladı
Kaynak: Reuters
Artan enflasyon ardından Sterlin, Dolar karşısında değer kazanmaya başladı. Olumlu havanın korunması durumunda ilk etapta 1,3450 devamında ise 1,3650 seviyesi gündeme gelebilir
Kaynak: Reuters
EUR/GBP cephesinde 0,9300 seviyesini reddedilen Sterlin aşağıda 0,83 seviyesini orta vadede hedefleyebilecek mi?
Kaynak: Reuters
