Küresel pek çok hisse senedi endeksi rekor kırarken, artan risk iştahı yüksek getiri sunan Türk Mali piyasalarına da yönelmeye devam ediyor
İlginin devamı açısından bugün TSİ15:30’da açıklanacak ABD tarım dışı istihdam veri setinin bağlayıcı olacağını düşünüyoruz
Manşet istihdam verisinden daha ziyade raporun alt kalemlerine, enflasyonist beklentiler açısından saatik ücretlere bakacağız
TÜİK tarafında haftabaşı açıklanancak Mayıs ayı enflasyon rakamında en kötünün geride kaldığı anlaşılırsa, TCMB’den faiz indirimi görebilme ihtimalimiz de belirebilir
USD/TL kurunda 3,51-3,52 teknik bölgesi önem arz ediyor. Altına geçilirse, hareket ivme kazanabilir
Sterlin cephesinde 1,2770 seviyesinin üzerinde kalınması koşulu ile uzun pozisyonda kalmaya devam edeceğiz
EUR/USD cephesinde ise 1,1270 seviyesinin üzerinde 1,1475 seviyesinin kapısının açılacağını düşünüyoruz
Pek çok seviye telaffuz ettik, risk iştahı dedik, borsalar çostu dedik lakin Türkiye cephesinde reel sektörün durumu açısından ufak bir not daha verelim: “E ticaret devi Markafoni faaliyetlerini durdurma kararı aldı”
TCMB verilerine göre ise yurtiçi yerleşiklerin döviz alımlar devam ediyor (bakınız grafik)
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Küresel mali piyasalarda coşkulu seyir tam gaz devam ediyor. Pek çok hisse senedi endeksi rekor tazelerken, arkasında yatan ana faktörü de tam olarak anlatmakta yetersiz kalıyoruz. Hatırlanacağı üzere, Trump’ın seçilmesi ile “Önce Amerika” diyerek işe soyunması ardından vergi indirimlerini devasa paketler olarak lanse ederek piyasalara coşku vermesi ile bir dönemi olumlu geçirdik. Yetmedi, mega projeler ve maliye politikaları ekseninde büyüme sözü de verdi. Haliyle, Trump coşarken, FED’in de duruma karşı pasif kalması beklenemezdi. 2017 yılı faiz artırım beklentileri 3-4 yetmez 5 olsun derecesinde havada uçuştu. Piyasa faizi yükselen ABD doları iyice rakiplerine korku saldı. Akabinde, asıp kesen Trump’ın açıkladığı paketlerin pek de içinin dolu olmadığı görülünce, piyasa fiyatlama davranışı da değişmeye başladı. Geçmiş senelerde olduğu üzere, 3-5 faiz artış beklentisi söylem değiştirdi, FED 4 kez der 2 kez ancak yapar kıvamında getirildi. Durum böyle olunca, dolar endeksi değer kaybetmeye, ABD gösterge 10 yıllık tahvil faizleri ise düşmeye başladı. Benzer dönemde, Macron’un seçilmesi ardından AB’nin bütünlüğünün korunacağı (Le Pen endişesi) ve devamında AB genelinde enflasyonun diplerden dönmesi, büyümeye işaret eden makroekonomik veriler ile birleşerek EUR/USD paritesinin üzerindeki ölü toprağını atarak son günlerde 1,1250’li seviyelere yükselmesine neden oldu. FED’in korkulduğu kadar asıp kesmeyeceği beklentisinin bir yansıması olarak, 2008’den beri morfin bağımlısı olan sermaye piyasaları, bol ve ucuz likiditenin devam edeceği heyecanı ile hisse senetlerini de şaha kaldırdı. Bu sabah itibarı ile, küresel MSCI dünya endeksi tarihinin en yüksek seviyesini test etti. Sabah saatlerinde Asya cephesinde de benzer bir heyecan olduğunu görüyoruz. Türkiye cephesinde de görünüm pek farklı değil. Yukardaki satırlarda var olan pembe rengin heyecanını anlatırcasına, TL’nin vermiş olduğu güçlü getirinin bir yansıması olarak yabancı yatırımcının Türkiye ilgisi son günlerde özellikle tahvil ve kur cephesinde hissedilmeye başlandı. USD/TL son günlerde 3,52’li seviyelere kadar gerileyerek önemli teknik seviyelerin kıyısında işlem gördüğünü günlerdir paylaşıyoruz.
Elbette, TL cephesinde olumlu havanın ardında yüksek faizlerin yattığı bir gerçek. Geçen sene Brezilya Real’i, Rus Rublesi gibi revaçta ve yüksek getiri sunan para birimleri karşısında % 8 faizi ile kabaca 5 baz puan geriden gelen TL, adeta perişan olmuştu. Şu anda ise maçın ikinci yarısı oynanırcasına, Brezilya ve Rusya faiz indirirken, faiz avantajını ele ala Türk mali piyasaları yabancı ilgilisi ile olumlu bir görünüm arz ediyor. Ekonomiye can suyu niyetiyle verilen Kredi Garanti Fonunun (KGF) yarattığı kredi verme iştahına karşı sektörün yetersiz kaynakları karşısında TL mevduat faizleri % 15 seviyesine vararak piyasa faiz hadlerinde de genele yayılan bir yükselişe neden oldu. Sermaye piyasalarında var olan coşkulu hava, reel sektöre ise tam olarak yansımıyor. E ticaret devi Markafoni dün itibarı ile faaliyetlerini durdurma kararı almış!
Türkiye cephesinde Pazartesi günü açıklanacak resmi enflasyon verisinin en kötünün geride kaldığına yönelik inanışları desteklemesi durumunda, TCMB’nin şu anda % 11,96 seviyesinden olan ve tüm zamanların zirvesinde salınan iş gören faizi (ağırlıklı ortalama fonlama faizini) gevşeterek piyasaları test edeceğini düşünüyoruz. Bugüne dönersek gözler her ayın ilk Cuması olduğu üzere ABD’de TSİ15:30’da açıklanacak resmi Mayıs ayı istihdam raporuna çevrilmiş durumda. Artık işsizlik oranının % 4,4 seviyesine gerilemesi ve NAIRU’ya ulaşması ardından (doğal ve enflasyon yaratmayan işsizlik oranı) gözler, raporun alt kalemlerine daha doğrusu alt kalemlerde enflasyonist göstergelere çevrilecektir. Her ne kadar işsizlik oranı % 4,4 seviyesine gelse de, ücretler arzu edildiği ölçüde artış göstermiyor (son raporda yıllık artış % 2,5). Bugün raporun can alıcı noktası saatlik ücretler verisinde olacaktır. % 2,6 ve üzerinde bir gerçekleşme, kuvvetle muhtemel enflasyonist göstergelerde hızlanmaya işaret ederek FED’in daha hızlı davranmasına neden olabilir. Böyle bir veri haliyle Doların değer kazanmasına neden olacaktır. Aksi durumda ise, EUR/USD paritesinin 1,1260 seviyesini aşması veya USD/TL kurunun 3,50 – 3,52 aralığına inmesi olarak görülebilir. Dışarda ABD verisi, içerde ise kabine revizyonu özelinde ekonomi yönetimi sıcak gündem maddesi olarak takip ediliyor.
Ø Yurtiçi Yerleşiklerin Kıymetli Maden Dahil Yabancı Para toplam mevduat ve fonları (bin $)
TCMB tarafından açıklanan haftalık para ve banka istatistiklerine göre, Yurtiçi Yerleşiklerin döviz talepleri devam ediyor. Bir önceki haftaya göre artış 1,4 milyar dolar olurken, yılbaşına göre artış 16,7 milyar dolar oldu!
