Bu sonuca kültürel ve sosyal baskıların yol açtığını belirten Konstantinidis, “ Cinsel yaşamın yoğunluklu olarak yaşanmasının nedeni olarak bireylerin, 'Ben yaşamak istiyorum', 'Sevişmek istiyorum' güdüsünün önemli rol oynadığını da belirtti.
Sosyal ve ekonomik krize karşın seks yoğunluğunun yaşanmasının iki boyutu olduğu belirtilen açıklamasinda, "Biyolojik boyut olarak insan vücudunun stres durumlarında depresyon panzeri olarak öforik maddeler üretir. Diğer yandan sosyal boyut olarak da aşırı sosyal koşullarda ( savaş, doğal afetler, ekonomik belirsizlik gibi) çılgın içgüdülerin bilinç üstüne çıkmasına yol açar" dedi. (Kaynak Mete Kızık/Cumhuriyet)
Tepki göster
0
Bayıldım
0
Huzurlu
0
Hahaha
0
Üzüldüm
0
Hayran Kaldım
0
Facia
