Ekonomik çarkın kırılmasının sebebi vergi kaçağı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Ekonomik çarkın kırılmasının sebebi vergi kaçağı

Çok uzun yıllar hem mücadeleye, hem devlete hizmet etmiş değerli bir bürokratla karşılaştım.
Geleceğimiz dediğimiz gençlerin büyük bir çoğunluğunun yapması gerekip de yapmadığı şekilde, ülkenin durumunu yakından takip ediyor. Okuyor, geçmişle mukayese yapıyor, kendince çözümler üretiyor. Her karşılaşmamızda, gerçekten ciddiye alınması gereken yorumlar yapıyor.
Bayram süresince gazetelerin bayıldığı bir habere takılmış; “Çarşı bayramda umduğunu bulamadı” haberlerine.
Bilirsiniz bu tür haberler özellikle yılbaşı ve bayramlarda çarşaf çarşaf yayınlanır. Esnaf hiç memnun olmaz, hep bir şikayet vardır.
Bunun bir nedeni ekonomideki plansızlık olduğu gibi, önemli bir nedeni de, çarşıya akan paranın durmuş olmasıdır gerçekten.
Ama bakın o değerli emekli bürokratın söylediğine; “tüccar aslında bindiği dalı kesmiştir. Çarşıyı yaşatan, vatandaşın alım gücüdür. Özellikle de memurun. Peki o güç nereden geliyor, devletin gelirlerinden. Devletin ana gelir kaynağı ne? Vergiler. Peki günlerdir sayfa sayfa yayımlanan vergi listelerine bakıyor musunuz? Battık, bittik diyenlerin çoğunun verdiği vergi, bir odacınınkinden az. Tüccar vergisini bir tamam ödemezse, devlet çalışanı nasıl ödeyecek? İnsanlar artık temel tüketim maddelerinden bile kısmaya başlamışken, çarşıyı beslemeleri nasıl mümkün olabilir”.
Tabii, vergi kaçırmayan esnafı tüccarı tenzih ediyorum.  Vergisini veren, bunu üstüne alınmasın. Ama, mevcut ekonomik yapının içinde, mükellefin yüzde 52’sinden (Bakan Tatar’ın bizzat açıkladığı gibi) vergi alınamıyorsa, olacağı budur.
Çark kopmuştur, kırılmıştır, dönmemektedir artık. O çarkın süratle tamir edilip, her bir parçanın tıkır tıkır işlemesini sağlamanın yolu da ekonomik planlama ve kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağı bir düzeni kurmaktan geçmektedir…

  


YERİN KULAĞI VAR
AMAN SAYIN KAŞİF, YAPMAYIN: Bir açıklaması vardı Ahmet Kaşif’in dün. Başbakan’ın Başsavcılık’tan yazılı görüş alarak, kamuoyu ile paylaşmasını talep ediyordu. Hukukçu olmayan biri bile, Başsavcılık’ın sadece devletin avukatı olduğunu, bir partinin iç konularıyla ilgili görüş veremeyeceğini bilirler. Üstelik açılan bir özel hukuk davasıdır. Süreç boyunca sürekli demokrasiden dem vuran Kaşif’in, açtığı dava devam ederken Başsavcılık’tan bir müdahale beklemesi ne kadar demokratiktir acaba? 
SİYASİ PROFİLİ BİZ YARATTIK: Hep siyasilerden şikayet eder dururuz. Tüm olumsuzlukların sebeplisi olarak siyasileri görürüz de, hiç aynaya bakmayız. Beğenmediğimiz ve eleştirdiğimiz bu siyasi profilli biz oluşturmadık mı? Düğünüme geldi, cenazeme geldi diye hatır sayıp oylarımızı verirken, bu görevi yapabilir mi diye kendi kendimize kaçımız sorduk Allah aşkına…
GEÇMİŞİ DE SORGULAMAK LAZIM: Son UBP Kurultayı’nda ortaya çıkan tüzük kavgası aldı başını gidiyor. Parti Meclisi’ni yok sayarak mahkemeye müracaat edildiği iddiası ise, kavgayı bir başka boyuta taşımış oldu. 36 yıllık maziye sahip UBP bugünlerde aslında geçmişi ile hesaplaşıyor. Onlarca kurultay gerçekleştiren partinin kendisiyle hesaplaşması, bugüne kadar yapılan tüm kurultayları da töhmet altına alıyor. İyisi mi hepsi birden yeniden gündeme getirilsin ve her kurultayın yasallığı tekrardan tescillensin…  Maksat adaletse, tam manasıyla sağlansın…
SAYIŞTAYLIK GEÇ BİLE KALDI: Akademi mezunları açıkta beklerken, vasıfsızları öğretmen atayan bakanlık, nihayet Sayıştay’a takılacak gibi görünüyor.  Aslında bu duruma başta Kamu Hizmeti Komisyonu el koymalı, gerekirse Savcılık devreye girmeliydi. Hepsi seyrettiler. Eğer söylenenler doğruysa, Sayıştay raporunu bir an önce yayınlamalı ancak uygulanmasını da takip etmeli. Sayıştay’ın siyaset üstü, anayasal bir kurum olması da bunun için değil mi zaten.  LTB konusunda olduğu gibi, raporlar rafta kalmasın.
BUNCA ZAMAN NE BEKLEDİNİZ: Nazım Çavuşoğlu’nun başlattığı temaslardan en kısa zamanda sonuç alınması en büyük dileğimiz. Yalnız şunu da merak ediyoruz… Neden şimdi? Yani her şey kördüğüm olduktan ve herkes hep bir ağızdan başkanın istifasını istedikten sonra..?
CEMAL’SIZ TOPLANTI: İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu başkanlığında gerçekleştirilen ve Lefkoşa Belediye Meclis Üyeleri ile kaymakam Kemal Deniz Dana’nın da katıldığı toplantıya Cemal başkan çağrılmamış. Öyle görünüyor ki hükümet Lefkoşalılar gibi, Cemal başkandan umudu kesmiş. En sonunda bu işin Bulutoğluları ile yürümeyeceğine onlar da inanmış anlaşılan… 
ELLEDİKLERİ KOPTU, ÖPTÜKLERİ KOKTU: Dün Sim TV’de Kutlay Erk’i dinledim bir süre. Özellikle UBP Kurultayı’na yönelik ilginç görüşler ortaya attı. Ancak en çok hoşuma giden hükümet ve İrsen Küçük’le ilgili kısa ama öz değerlendirmesi oldu. Erk’in “UBP’nin elledikleri koptu, öptükleri ise koktu” yorumu çok hoşuma gitti, sizlerle de paylaşmak istedim…

ZİRVEDEKİLER
Limasol Kooperatif Bankası: Hem yapanları takdir etmek, hem de örnek olması açısından, sosyal sorumluluk projelerini her zaman zirvemize taşıyoruz. Bugünün konuğu Limasol Kooperatif Bankası. Uzmanlar ve Eğitim Bakanlığı’yla koordineli yürütülen bir proje kapsamında, konuşma zorluğu çeken çocukların eğitimi konusunda ilgililere yönelik bir konferans düzenliyor. 

Trafik Kontrolleri: Bir haftada 377 araç rapor edilmiş. Çoğu da trafik levhalarına uymamak ve cep telefonuyla konuşmaktan. Anlaşılan polis bayramı değerlendirmiş, yoğunluğu kontrollere vermiş. Bence ne yapıp etmeli, bu sıkı kontrolleri sürekli hale getirmeli. Caydırmanın tek yolu cezalandırma…

DİPTEKİLER
Özkan Yorgancıoğlu: CTP Genel Başkanı Yorgancıoğlu, “LTB’deki kaosun nedeni Bulutoğluları ve UBP’li meclis üyeleridir” diyerek, yandaşlarını sorumluluktan sıyırmaya çalışması doğru olmadı. Belediye eğer bu duruma gelmişse, iki dönemdir görev yapan tüm meclis üyeleri aynı derecede sorumludur. Ben, sen ayırımını yaptığımız sürece hiçbir sorunu çözemeyiz…
Şimdi de Sokak Serserileri: Sokak devriyeleri en büyük eksiğimizdir her zaman. Eskiden Lefkoşa’da belediye varken, zabıtalar bu görevi bir ölçüde yerine getiriyordu. Son zamanlarda, Köşklüçiftlik, Ortaköy gibi gece mekanlarının olduğu bölgelerde geceleri sarhoş gençlerin kavgalarına ve türlü rezaletlerine tanık oluyoruz. Önceki gece çöplerden şişe toplayıp, yerlerde patlatan kızlı erkekli bir gruba tanık olduk. Bu ülke bu kadar sahipsiz mi gerçekten?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar