Tam bir beceriksizlik, bilinçsizce hareketler….
Sabah “borçlan, öde”, akşam “dur ödeme, erteledim”…
Çeşit türlü seç beğen al krediler. Kim, nereye başvuracağını şaşırdı. Dakika başı başka kredi açıklaması. Sadece bu bile plansızlığın programsızlığın, öngörüsüzlüğün delilidir…
Yüzde 5 vergi indirimine ek, yüzde 10 daha… Kafa karışıklığı bir yana hesapsız savurganlıklar.
Ülke ekonomisi böyle mi yönetilmelidir? Öncelikler böyle midir? Herkes önce hane halkı derken, büyük işletmelerin, otellerin kumarhanelerin öncelikli olduğu bir yol tutturmuşlar gidiyorlar. Ödeyebilecek sermayesi olana bu olanağı nasıl tanırsın? 15 gündür evine tek lira girmeyen insanlar varken, gün işleyip, gün yiyen esnaf, küçük işletmeler dururken, devletin tek gelir kaynağı olması gereken sermayeye kıyak hangi kelimeyle anlatılır.
Kim daha çok bağırırsa, kimin sesi çok çıkarsa, kim tehdit ederse, ona biraz daha taviz. Sonuçta siyasi akıl ya…
Nereden ödeyeceksin? Hangi cevizcinin çuvalından?
Önce, bu çarpık düzende zengin olandan fedakarlık isteyeceksin. Çünkü pek ala biliyorsun ki, onun ödeme gücü var. Gelecek, devlete yükümlülüğünü bir tamam yerine getirecek ki, devlet de bitmiş sektörlere can suyu verebilsin.
Hatırlayın Rum tarafını. Krize girdiklerinde ilk yaptıkları iş, belli bir miktarın üstündeki mevduatları traşlamak olmuştu. Öyle Rum’daki gibi 150 bin euronun üstündekini de demiyorum, 1 milyon doların, euronun ya da sterlinin üstündeki mevduatın belli bir oranını traşla. Yok yapamazlar, halka karşı dururlar ama sermayeye karşı duramazlar. İşte Rus devlet Başkanı Putin, o da siyasetçi değil mi, bankalardan 1 milyon rubleden fazla parası olanlardan, yüzde 13 vergi alacağını açıkladı. Biz gömü mü bulduk, Rusya’dan daha mı zenginiz, neyiz anlamadım ki?
Yaptıklarını gizlemeye çalışmasınlar. Mantığını çok iyi anladık biz. Otel sahibiyle, berber dükkanını bir tuttular, bu kadar basittir…
Ekonomiyi virüsten beter bitirdiler. Sözde korudukları kamu maliyesini de altından kalkılamayacak külfete soktular.
Hani bu otelciler özveri göstererek otellerini öğrencilerimize açmıştı? Otellere ilk etapta 5 bin TL ödemeyi taahhüt etmişler. Daha sonra ücret günlük 159 TL’ye düşürülmüş, karantinanın 14 günlük yeni maliyeti 2226 TL olmuş. Bu sayı daha da artacak…
Olağanüstü durum ilan etme cesaretini gösterebilselerdi, gerekli görülen otele de hastaneye de el konabilir, sadece maliyeti ödenirdi. Hatta karantinadakilerin ailelerinden tahsil edilirdi. Sonuçta yurt dışında çocuk okutan bu parayı da öderdi.
Dikkat edin ey ahali; kamunun kaynakları har vurup harman savrulmaya devam ediyor… Bu gidiş, tehlikeli bir gidiş. Freewheel, vitessiz, kontrolsüz, hesapsız. Uçurumdan uçmaya, duvara toslamaya doğru.
Bir bütçe çıkartmışlar, onun için de Türkiye’den 3,3 milyar lira istemişler. Türkiye’nin hali ortada. Ya gelmedi? O zaman ne olacak? Bu iş ne kadar gidecek? Sonra ne yapılacak? İlk yapılması gerekeni en sonunda yapmak zorunda kalacaklar ama iş işten geçmiş olacak.
Hala daha çıkıp da doğru iş yaptıklarını söylemiyorlar mı, sinir katsayımızı bir o kadar daha artırıyorlar…
