Serdar Denktaş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda koronavirüs’ün neden olduğu sosyal, siyasal ve ekonomik oluşumları değerlendirdi. Gelecek kaygılarından bahseden Denktaş, “Dünyadan izole edilmiş Kıbrıs Türkü olarak bizlere de düşecek olan görev, yaşamakta olduğumuz bu zor günleri bir uyarı kabul etmek suretiyle, hayatımızı ve geleceğimizi yeniden şekillendireceğimiz döneme ulaştığımızda geçmişin yanlışlarından arınarak yolumuza devam etmek olacaktır.” dedi.
İşe o paylaşım:
YAKLAŞIMLARIM,DÜŞÜNCELERİM
14 Mart’tan beridir Hükümete sunduğum öneriler dışında zaman zaman sosyal
Medyadan bazı düşüncelerimi kısa kısa aktarmaya çalıştım. Olağanüstü ve bütün dünyayı kapsayan bir salgının eninde sonunda sona ereceğini ancak bunun sosyal ve ekonomik etkilerinin salgından çok daha uzun süreceğini sanırım hepimiz anlamaya başladık.
Son günlerde temas kurduğum ( sosyal medyadan) bir kısım çevreler çarşının kısmi olarak açılmasından bahsetmeye başladı. Benim bu konuya yaklaşımım olumsuz..nedeni ise basit..15 günü aşkın bir süredir evlerimize kendi kendimizi kapatmamızın bir anda sıfırla çarpılmasına neden olacağına inanıyorum.
Esnaf ve iş çevreleri haklı nedenlerle bu anlamda bir an önce çarşının açılmasını istiyor. Haklı olmalarının nedeni mükellefiyetleridir.
Gözardı ettikleri gerçek ise çarşının artık eski çarşı olmadığıdır. Turist yok. Öğrenci çok çok azaldı. Her aile var olan( eğer varsa) kaynağını tedbirli kullanmaya başladı. Dolayısıyla birçok işletme elektrik parasını bile çıkarabilecek kazanç elde edemeyecektir.
Her devlet kendi kasasından ekonomik zararları hafifletmeye yönelik harcama yapmaya başlamıştır. Sanırım ” ne yaparsam devlet gelirlerini artırırım” düşüncesiyle hareket eden tek devlet biziz.
DURUM NEDİR
Nasıl ki hepimiz evlerimize kapanarak normal hayat akışımızı büyük oranda dondurduk, nasıl ki birçok işyeri kapanarak ekonomik işlevlerini dondurdu, Hükümette bu dönemde kendi taleplerini dondurmalıydı. Ama bunun yerine ne yaparsam gelir elde eder ve maaşlar yanında ortaya çıkacak talepleri karşılayabiliriz düşüncesi ağır basınca işler daha da karmaşık hale geldi ve bu süre içinde sesini çıkarmayı başaran sektörlere yönelik kararlar almak suretiyle, yanlış üzerine yanlış yaparak zorlukları daha da büyütmüş oldu.
Bu süre içerisinde bir başka gözlemim ise her sektörün olaya kendi penceresinden bakarak talepler ortaya koyduğudur. Oysa baştan aşağıya tüm ülkeyi kapsayacak şekilde düşünmezsek günün sonunda hiçbirimizin kurtulmayacağı gerçeği ortada duruyor.
Yılların bize ezberlettiği “gemisini kurtaran kaptan” mentalitesinin yanlışlığı yüzümüze büyük bir şamar olarak inmekte bugünlerde. Başarılı kaptan gemiyi büyük bir dalgadan kurtarsa bile, deniz suyunun tükendiği ortamda geminin de işe yaramayacağı gerçeği ile tüm insanlık karşı karşıya artık.
Sovyetlerin dağılması ile birlikte komunist düzenin çöküşünü yaşadık. Öyle anlaşılıyor ki Korona Virüs pandemimi sonrasında da liberal ekonomik düşüncenin çöküşünü izleyeceğiz. Tüm dünya yeniden toparlanma uğraşı ile yeni bir düzeni oluşturma gayreti içerisine girecektir.
Oluşacak yeni dünya düzeninin bu günkünden daha iyi veya daha kötü olacağı tartışması yapacak değilim..Sadece hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum.
Dünyadan izole edilmiş Kıbrıs Türkü olarak bizlere de düşecek olan görev, yaşamakta olduğumuz bu zor günleri bir uyarı kabul etmek suretiyle, hayatımızı ve geleceğimizi yeniden şekillendireceğimiz döneme ulaştığımızda geçmişin yanlışlarından arınarak yolumuza devam etmek olacaktır.
Daha güzel günlere ulaşabilmek için bugün sınırlarımız içinde yaşayan her canlıya sahip çıkmamız bizi güçlü kılacaktır.
YARIN icinde bulunduğumuz sürece yönelik önerilerimin neler olduğunu sizlere aktarmaya çalışacağım.
https://www.facebook.com/serdar.denktas.9/posts/1768444529963247
