Deneyim başka, tecrübe başka... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Deneyim başka, tecrübe başka…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Dün UBP’nin görüşmelerini izledik.

Ersin Tatar, “CTP’yle tekrar görüşebiliriz” dediğinde, tuhafımıza gitti. Sonra Erhürman’ın açıklamasını duyunca, anladık ki, öyle bir olasılık yok. Nedenlerini de tartışmaya gerek yok, herkes tahmin edebilir.


DP, TDP ve YDP nafile turlardı…

Ama HP’nin tutumu değerlendirmeye muhtaç. Kudret Özersay’ın “daha ziyade dinleyen konumunda oldukları” sözü, önceki tavırlarına benzerdi… Naz yapar gibi bir tavır. Hani “UBP’yle kurmak için hükümeti bozdular” algısı var ya, sanki onu inkar etmeye çalışır gibiydiler. Tatar’ın “erken seçim hükümeti”ni seçenekler arasında göstermesi, aslında buna cevaptı.

Haydi öncekini bozdunuz, yenisini kurmakta da naz yapıp, ülkeyi hükümetsiz bırakma lüksünüz var mıdır? Ya da erken seçime zorlayarak. Bir erken seçimin en çok da HP’ye zarar vereceğini bugün sokaktaki herkes konuşuyor…

Özersay sürekli olarak “tecrübe”den bahsediyor. 1,5 yıl hükümet etmiş olmak, belki bir miktar devlet deneyimi kazandırır, ama tecrübe değil. Tecrübe kazanmak için HP’nin on fırın ekmeğe ihtiyacı var.

Bıraktım hükümet ederken yaptıkları ikircikli davranışları, şimdi yenisi kurulmaya çalışılırken de tutumları farklı değil. İşte tecrübe bunun için geçerli…

 

AKILDA KALANLAR, KALMASI GEREKENLER…

Yenisi kurulmaya çalışılırken, bozulan hükümetin bir değerlendirmesini de yapmak gerekir bence.

En azından en çarpıcı olanları…

Herhalde partiler kendi içlerinde bir değerlendirme yapacaklar ama, vatandaş da yapsa çok iyi edecek. Bir sonraki seçimlere giderken, bu tecrübelere bakmak demokrasi açısından yapılacak en iyi şey. Gerçi bizim buralarda işler böyle işlemez ama yine de şöyle bir bakalım.

Çok fazla örnek vermeyeceğim.

En iyilerin başında bence, Tufan Erhürman geliyordu. Genç yaşında, tecrübeli bir kaptan gibi davrandı. Dürüstlüğünü ortaya koydu, icraatlarıyla da bunu destekledi. İnsan ilişkileri mükemmel olduğu için, otoriteyi kendiliğinden sağlayabildi. Hatta bunu partisinin içinde de başardı. Kurduğu hükümet bocalamadan, ne yaptığını bilememekten, otorite boşluğundan yıkılmadı. Tümüyle kendi dışında çizilen senaryoların sonucuydu. 1,5 yıllık hükümet dönemi, kendinden öncekilerin tersine, hanesine ilerisi için bir başarı olarak yazılacak…

İkinci Zeki Çeler gelir bana göre. Aykırı tavırları çokça eleştirilse de, kimsenin gözünün yaşına bakmadan yaptığı denetimler unutulmayacak. Dün sosyal medyada, kayıt dışı, sağlık karnesiz çalıştıranlara ceza kesen denetimcilerin “Biz hükümete geliyoruz, ceza falan kesemeyeceksiniz” gibi sözlerini aktardı, onunla birlikte ben de “pes” dedim. Dedim de, bu ülkenin de gerçeği buydu aslında.

Dün “Ersin Tatar’ın sınavı” yazarken de bunu kastetmiştim. Hem gelirleri artırma derdi var, hem kayıt dışılığın yarattığı ciddi bir sosyo-ekonomik felaket var, buna rağmen, ‘o bizim adamımız, şuna dokunmayız’ diyenlerden mi olacak, yoksa, UBP’ye yeni bir anlayış mı getirecek göreceğiz.

Sonra, kim ne derse desin, Serdar Dektaş’ın Maliye Bakanlığı. Ayrıldıktan sonra da kendisini dinledim, en zor geçen 2018’i 50 milyon lira artıyla kapatma başarısından sonra, bu yılki açığı kapatma adına da hesapları vardı, ne yaptığını biliyordu, riskleri ve çarelerini biliyordu. Konu maliye ise, Serdar Denktaş, başarılı bir Maliye Bakanıydı…

Yiğidi öldür, hakkını yeme; Tolga Atakan… Yaşanan tüm talihsizliklere karşın, büyük bir mücadele verdi. İşletmeci bir zihniyete sahip olduğu için, pratikti de. Bakanlığının karşılaştığı zorlukları aşma adına, kişisel fedakarlıklarda bulunduğunu da biliyorum. Kıbrıs Türk siyaseti için bir kazanımdır bana göre Atakan…

“Ya başarısız?” dediğinizi duyar gibiyim. Açık yazacağım, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu. İşi değildi, tecrübesi yoktu ama, iki dönem aynı bakanlığı tuttu. Birinci döneminin sonunda İngiltere’den gelen turist sayısı yüzde 44 düşüş yaşadı. Başka ülkelerle ilgili iddiaları boş çıktı, bilet fiyatlarının ucuzlayacağı iddiası tam bir popülizimdi. Çevreyi ise konuşmaya bile gerek yoktu. Yıllar yılı bu bakanlığa gelenlerin yaptığını yaparak bir yere varacağını sandı ama, gezdiği ülkeler yanına kaldı, bütçeye de fuzuli masraf yazıldı. Keşke artık işi bilen birileri gelse bakanlıklara…

Hepsini tek tek değerlendirmeyeceğim. Sadece bundan sonrası için bir fikir olabilir diye örnekledim. Ne de olmasa çoğunluğu yeni ve tecrübesiz bir kabineden geçtik. Buna rağmen iyi veya kötü iz bırakanları bir kenara yazmakta fayda var…

YERİN KULAĞI VAR

CTP “YOKUM”DEDİ:

UBP Genel Başkanı Tatar dün ilk ziyaretini CTP’ye gerçekleştirmişti. Görüşme sonrası Tatar’ın “önümüzdeki günlerde CTP’yi tekrar ziyaret edebiliriz” açıklamasının ardından CTP Genel Başkanı Erhürman, “koalisyon hükümetinde yer almayı yetkili kurullarında değerlendirme gereği bulmadıklarını ifade ederek, ortada bir hükümet formülü olduğunu işaret etti ve ‘O’ formülü yürütsünler” diyerek olası bir UBP-CTP koalisyonuna kapıyı kapatmış oldu…

 

UBP HP’YE DEĞİL, HP UBP’YE MECBUR:

Hükümet görüşmelerinde genel kanı UBP’nin HP’ye “mecbur” olduğu yönünde. Bana göre bunun tam tersi, yani HP UBP’ye mecbur. Eğer görüşmelerden bir sonuç çıkmaz ve ülke erken bir seçime giderse, bundan en zararlı çıkacak olan HP olur. Son birkaç gündür özellikle son seçimlerde HP’ye oy veren, onlara sıcak bakan kişilerle konuşma fırsatım oldu. Hiçbiri olası bir seçimde tekrardan HP’ye oy vermeyi düşünmüyor. Özellikle bu son kararı toplumda ters bir tepki yarattı. Bu nedenle diyorum ki, HP’nin erken bir seçim değil, hükümette olma “zorunluluğu”  var…

 

VEBALİ BÜYÜK OLUR:

İlk gün temaslarından benim anladığım, bu iş Ersin Tatar’ın tahmin ettiği gibi 8-10 günde bitmeyecek. Ülkenin saat kaybetme lüksü yokken, naz niyazla günler kaybedilirse, sebep olanlar bunun vebalini, hepimizden daha ağır ödeyecek…

 

USULSÜZLÜKLER:

Merak edilen bir sorunun yanıtı, Tatar’dan geldi. Hani şu Özgürgün ve Çaluda özelinde tartışılan, Taçoy’un “bize şart koşmasınlar” dediği konu. Ersin Tatar, yolsuzluk ve usulsüzlükler konusunda UBP olarak hiçbir sıkıntıları olmadığını, temiz toplum, temiz siyaset ve şeffaflık konularının UBP’nin geçmişten bu yana savunduğu ilkeler olduğunu söyledi. Temiz siyaset, şeffaflık konusunda UBP’nin geçmişini keşke üstlenmeseydi ama, yine de bu sözü bir taahhüt olarak algıladık…

 

GÖRELİM BAKALIM:

Hükümeti kurma görevini alan Ersin Tatar muhalefet döneminde dörtlü koalisyonu eleştirerek, “elektirikten akaryakıta, tüp gazdan harçlara ve daha birçok ürüne zam yapmakla, tasarruf politikaları ve tedbirleri olmamakla” suçlamıştı. Şimdi görev kendisinde. İyi bir muhasebeci olarak bu sorunlara nasıl çare üretecek birlikte göreceğiz…

KAFA KARIŞTIRDI:

Yenidüzen’den Mert Özdağ dünkü köşesinde, UBP’de muhtemel “bakan adaylarını” yazdı. İsimlere baktığımızda hepsi de beklenen isimler, Tatar dengeleri gözetmiş. Ancak, Sunat Atun’un bakanlık alamayabileceğini yazması kafamı karıştırdı. Türkiye ve özellikle de Maliye Bakanı Albayrak’la sıkı fıkı olan Atun’un kabine dışında kalabilme olasılığına pek aklım yatmadı. Bu ihitmal doğruysa eğer, bu işin altında başka hesaplar var demektir ki, yakında kokusu çıkar…

 ZİRVEDEKİLER

Erdinç Gündüz: “Eyyy Vatandaş… Hiç merak etme, endişen olmasın… Yeni Hükümetle beraber herşey şahane olaCAK.Anavatan’la  ilişkiler mükemmel bir düzeye çıkarılaCAK.  Yeni Hükümet, Anavatan’la kucak kucağa olaCAK…‘Protokol’ derhal imzalanaCAK.  Hemen, oluk gibi para akmaya başlayaCAK…

Maliye’de herşey takır takır çalışmaya başlayaCAK…TL’nin değer kaybı durdurulaCAK…Ne çiftçin, ne hayvancının, ne taşımacıların ve müteahhitlerin, hiçbir sorunu kalmayaCAK…”.

 DİPTEKİLER

Turizmde Başarısızlık Rakamları: Otellerin doluluk oranları, ortalamada geçen yıla göre yüzde 18 düşük. Bunu Türkiye’deki enflasyona bağlamak mümkün. Yine de 5 yıldızlılar, etse etse kardan zarar eder. Kazançları öylesine büyük ki, dokunmaz bile. Ama ya takır takır Euro bırakan turist? Onların tercihi küçük oteller. Üstelik döviz kriziyle neredeyse bedavaya gelen bir tatil. Yüzde 14 de onlarda düşüş var. Neden acaba? Bu başarısızlık değil de nedir? Turizmi, kumarhane turizmi olarak gören anlayışlardan bir an önce kurtulamazsak, bu düşüşün önü alınamayacak, tüm sektörü perişan edecek…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar