Avrupa’nın yaramaz çoçuğu Yunanistan’ın adım adım temerrüde yürümesi EUR üzerinde baskı kurmaya devam edebilir
Almanya'da bugün açıklanacak ZEW endeksi günün önemlisi verisi olarak dikkat çekiyor
TCMB'nin yarın düzenleyeceği olağan Para Politikası Kurulu toplantısı kısa haftanın en önemli gündem maddesini oluşturuyor
Piyasa Özeti ve Yorumu
Geride bıraktığımız haftanın son iş günü küresel mali piyasalar haftayı satış baskısı ile tamamlaması ardından haftanın ilk günü Çin’den gelen destekleyici adımlar kayıpların telafi edilmesine neden oldu. Dün akşam ABD borsaları % 1 primle geceyi tamamladığını not edelim. Türk mali piyasalarında ise göreceli olarak tatsız seyir devam ediyor. Kendi içi dinamikleri ve doların küresel anlamda güçlenmesine paralel yılbaşına nazaran en çok değer kaybeden para birimi olan Türk Lirası, iyimser havalardan yeteri kadar faydalanamazken, kötümser havalarda ise en sert değer kaybeden para birimlerinin başında geliyor. Bu bağlamda son dönemlerde oldukça sağlıksız olduğunu düşündüğümüz kur cephesinde görülen volatilitenin seçimlere kadar veya seçimlere çok kısa bir süre açıklanacak anketlere kadar devam etmesini bekliyoruz. Türk Lirası’nın EUR ve USD sepetine karşısında değerini gösteren kur endeksi Ocak 2014’de 2,83 seviyelerini test ederek rekor kırmıştı. Sepet kurun son günerde 2,79 – 2,81 aralığında seyrettiğini de not etmek gerekiyor. Elbette son yıllarda olduğu üzere, bültenimizde Yunansitan’a da yer vermek gerekiyor. Yunanistan'ın IMF'ye olan borcunu ödeme konusunda yaşanan sıkıntılar ve olası bir temerrüd durumu elbette Avrupa Birliği’nin geneli açısında sıkıntılı bir durum. Her ne kadar temerrüde düşmesi Avrupa Birliğinden çıkması anlamın taşımasa da, kredibilite ve domino etkisi göz ardı edilemez. Ortak para birini EUR’nun olası bir temerrüd durumunda hızlı bir şekilde değer kaybetme ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede 1,05 – 1,10 aralığında bir sıkışma görsek de, Avrupa ve Amerika Merkez Bankalarının yakın gelecekte izleyecekleri yol haritası güçlü dolara işaret ediyor. Bu bağalamda paritede 1 seviyesi halen daha bekenti setimiz içinde yer alıyor. İşin komik tarafı bir çok riski göz ardı eden piyasaların şu anda Yunanistan riskini de pek önemsemediklerini hissediyoruz. Bol likiditenin yarattığı şarhoşluk etksisi olası risklerin kısmen de olsa göz ardı edilmesine neden oluyor. Bu bağlamda geçen hafta Almanya borsası DAX’ın tüm zamanların en yüksek düzeyine yükselmesini veya 9 yıla kadar olan Alman tahvillerinin negatif getiride, 10 yıllık tahvilin ise % 0,07 seviyresine olduğunu gösterebiliriz.
Gündemin aslında göreceli olarak sığ olması nedeniyle sabah bülten yazarken bizler de zorlanmaya başladık. Türk mali piyasalarında her ne kadar geride bıraktığımız hafta özellikle USD/TL kurunun 2,73’lü seviyelere çıkması ile zirve yapan tansiyon bir miktar düşse de, havanın pek de iyimser olmadığını görüyoruz. Genel ekonominin gidişatı bakımından ele almak gerekirse, yüksek volatilite ve beraberinde belirsizliğin pek de sevilen bir durum olduğunu söyleyemeyiz. Elbette kura açık riskleri hedge etmeyen birçok hanehalkı ve şirketin şu anda mevcut piyasa şartları ile tedirgin bir bekleyiş içinde oldukların seziyoruz. Teknik bir bakış açısı ile kurda geri çekilmelerin sınırlı olduğu ve yönün halen daha yukarıya gitmek isteği taşıdığını görüyoruz. Bu bağlamda yarın sonuçlanacak olağan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Poliitkası Kurulu kararı büyük önem arz ediyor. TCMB’nin yarın döviz likiditesini artıracak bir takım önlemler almasını bekliyoruz. Faiz silahı ile oynamasına pek ihtimal verilmese de, TCMB’den süpriz bir karar çıkma ihtimalini göz arde etmek istemiyoruz. Karar ardından yayımlanacak kısa bildiri notunda önemli ve son gelişmelere paralel şahin satırlar görme ihtimalinmiz olduğunu düşünüyoruz. Sonuç itibarı ile kur geçişkenliği üzerinden enflasyon hedefinin sekteye uğrayacağını aşikar. Rakamsal bir yaklaşımla, kurda % 10 değerlenme enflasyona % 1,3 yükseliş yönünde etki yapıyor.
Elbette Türk Mali piyasalarının daha önce test edilmemiş sularda yolculuk yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Böyle bir ortamda, geminin usta ve dümeninin başında yolculara güven veren bir kaptana ihtiyacı var. Bu bağlamda yarın sonuçlanacak PPK toplantısı veya bununla birlikte önümüzdeki günlerde piyasalara kararlılığını hissettirecek elle tutulur aksiyon ve açıklamalara ihtiyaç duyulduğunu düşünüyoruz. Zedelenen gerek iç gerekse yabancı yatırımcı algısının artık seçimin ardından atılacak yapısal reformlarla hissetirmek gerekiyor. Orta / uzun vadeli ve inandırıcılığı olan bir hikayenin yaratılması durumunda, kurun bügün gelmiş olduğu seviyenin oldukça altında olabileceğine de ihtimal tanıyoruz. Bu yaklaşımımızdan hareketle, finansal risklerin hem yukarı hem de aşağı yönlü korumasız bırakılmaması gerektiği yönünde görüşümüzü yinelemeye devam ediyoruz. Mali piyasaların gündeminde bugün öğle saatlerinde açıklanacak Almanya ZEW ekonomi güven endeksi önemle takip edilecektir. Avrupa Merkez Bankası’nın atmış olduğu radikal adımlar ardından yatırımcı güvenide ileriye dönük beklentinin nasıl oluştuğunu görmek açısında dikkatle takip edilecektir.
