Artık durum çok net.
Birileri ısrarla Türkiye’yi kaos ve istikrarsızlık ortamına sürüklemek istiyor.
Belki de Türkiye’de bir iç savaş başlatıp, Türkiye’yi bölmek peşinde koşuyor.
15 Temmuz darbe girişimi birilerinin bu hedefe ulaşabilmesi için kullandığı bir araçtı.
Ama başarılı olunamadı.
Görünen o ki birileri pes etme niyetinde değil.
Taşeron terör örgütlerini kullanmaya devam ediyor.
Hedef Türkiye’yi karıştırıp, zayıflatmak.
Ekonomisi güçlü, bölgesinde etkin bir güç olacak, küresel düzeyde söz söyleyecek Türkiye’ye tahammülleri yok.
Bunun için Türkiye ile uğraşıp duruyorlar.
Bir yandan FETÖ bu uğraşanların hizmetinde, IŞİD ve PKK diğer yandan…
Ortak payda nasıl olsa ayni…
Türkiye’yi zayıflatıp küçültmek!
15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte maskesi iyice bir düşen FETÖ’nün birçok legal ve illegal istihbarat ve terör örgütü ile birlikte faaliyet yürüttüğü zaten ortaya çıktı.
Bu örgütün hedefine ulaşma yönünde Türkiye’de stratejik öneme sahip kurumları ele geçirmek için her yolu mubah saydığı gözler önüne serildi.
FETÖ emellerine ulaşmak için gizli dinlemeden tutun da yaptığı gizli video çekimlerini bir tehdit aracı olarak kullanarak polis, asker, siyasetçi, bürokrat, iş insanı ve hatta gazetecileri susturup kendi güdümü altına almaya çalıştı.
15 Temmuz gecesi Türkiye’yi bitirmek, hukuk devleti ve demokrasiyi yok etmek için harekete geçti.
Gözünü kırpmadan Türkiye’deki önemli devlet kurumlarını yakıp yıkmaya çalıştı, halkın üzerine ateş açtı.
Türk halkı ve ordusu bu örgüte 15 Temmuz gecesi geçit vermedi.
Devletine ve milletine bağlı komutanlar darbe girişiminin emir komuta silsilesi içerisinde yapılmadığını medya aracılığıyla kamuoyu ile paylaştı.
Kirli oyunun bozulmasında bunun çok büyük etkisi oldu.
Ama Türkiye’nin üzerinde oynanmak istenen oyunlar bitmedi.
Önceki akşam Gaziantep’te yaşanan olay bunun bir göstergesidir.
Birileri görünen o ki yenildikçe maşaları aracılığıyla Türkiye’nin üzerine gelmeye devam edecek.
Önemli olan gelinen aşamada Türkiye’de iktidarı ve muhalefeti ile birlikte darbe girişimi sonrasında yakalanan işbirliği ve dayanışma ortamının devam etmesidir.
Türkiye’de halkın birilerinin kendisini getirmek istediği oyuna gelmemesidir.
Bu konuda hem siyasetçilere hem de medyaya büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir.
15 Temmuz darbe girişimi bir tiyatro değildi.
Bu girişim Türkiye’yi zayıflatıp, parçalamak isteyenlerin bir ileri denemesi idi.
Şimdi benzer denemeler Türkiye’nin yumuşak karnına vurularak devam ediyor.
Umarım Türkiye bunların üstesinden gelir.
Bu süreçten daha da güçlenerek çıkar…
