Cumhuriyetin 36’ıncı yıldönümünü büyük bir coşku ile kutladık.
İlk kez laf dalaşı olmadan, kriz yaşanmadan, herkes bir diğerinin görüşüne saygı duyarak kendi ayakları üzerinde duracak bir yapıya atıfta bulunarak, birlik ve beraberlik mesajları eşliğinde geçti. Yağan yağmur bile, kutlamalara gölge düşüremedi ve Cumhuriyet Bayramı gururla kutlandı.
Kutlandı kutlanmasına ama bu yıl kutlamalara yapılan bir hata damgasını vurdu.
Tüm bu coşkuyu böylesi bir beceriksizliğe kurban etmek hoş olmadı. Yapılan bu hata devletin ciddiyetini bile sorgulattı..
Neydi bu hata? Bir yazım hatası olarak lanse edildi. Suçlu belirlendi ve ceza reklam ajansına kesildi.
Evet reklam ajansının yaptığı işi defalarca kontrol etmesi gerekiyordu ama yalnızca reklam ajansı mı sorumlu bu hatadan? Tabii ki hayır. Reklam ajansı kendince hatayı açıklayıp halktan özür diledi. Ya hükümette bu hatadan sorumlu olan bakan özür diledi mi? Hayır.
Ya da ben duymadım!
Küçük bir araştırma yapıp, bu organizasyonu kimin düzenlediğini araştırdım ve karşıma tüm milli bayramların organizasyonunu yapmakla yükümlü, Milli Bayramları Kutlama Komitesi çıktı. Bu komite ise Dışişleri Bakanlığına bağlı Protokol Müdürlüğü altında yer alan bir komite idi. Çok üzüldüm. Bu hatayı bizi dünyaya tanıtmakla yükümlü bir bakanlığın yapması çok daha vahim bir olay. Bu durum kabul edilebilir değildir. Böylesi önemli organizasyonlarda kılı kırk yararak tüm aşamaları kontrol etme ve hatasız iş çıkarmak tamamen sizin sorumluluğunuz altındadır.
Yanlış basılmış bir panoyu kullanamazsınız! Yıl 2019 ama biz 2018 yılını kutluyoruz. Üstelik de ülkenin en önemli günü olan Cumhuriyet Bayramını kutlarken, bu hatayı yapma lüksüne sahip değilsiniz. Tüm dünyaya kendi ayakları üzerinde duran bir ülke olduğumuzu haykırırken yılı bile doğru yazamıyoruz. Hade yazamadık, bari tüm konuşmaların bu platformun önünde yapılmasına hiç izin veremezsiniz! Sizler kriz çözmek için oradasınız.
Hiçbir şey yapamıyorsanız, arkaya bir bayrak yerleştirip tüm konuşmaların onun önünde yapılmasını sağlamalıydınız. Eğer hata, kimse tarafından fark edilmemişse, çok daha büyük bir sorun var demektir. Törenler Türkiye medyasında ve KKTC medyası yanı sıra, tüm dünyaya açılan sosyal medya ağında da yer aldı.
Tüm dünyaya, çekilen görüntüler ve videolar, sosyal medyadan yayılmış ve tarihini bile bilmeyen bir ülke olarak tarihe geçmiş durumdayız.
“Deveye sormuşlar neden boynun eğri?” diye, “Nerem doğru ki demiş!”
Böylesi basit bir organizasyonu bile düzenleyemeyen devlet yetkililerinden, bizi dünyaya tanıtmalarını mı bekliyorsunuz?
Daha çok beklersiniz!
Bekleyin! Beklerken alkışlayın da!
