‘Kıbrıs sorununun bu yıl biteceğine inanıyor musun?’ sorusu en çok karşılaştığım soru.
‘Yazılarında müzakerelerdeki havanın olumlu olduğunu yazıyorsun, gerçekten öyle mi?’ bu da bir diğeri…
Bir kere müzakere sürecinde 2016 yılı sonuna kadar ortaya iki halkın onayına sunulmak üzere kapsamlı bir çözüm planı çıkarılması hala mümkün.
Yeter ki bu konuda istek ve gerekli siyasi irade ortaya konulsun.
Türk tarafı bunun gerçekleşebilmesi için gerekli istek ve siyasi iradeye sahip.
Bunun için de ciddi bir efor ortaya koyuyor.
Hakkını vermek lazım…
Bu konuda belirleyici olacak olan taraf Rum tarafı.
Rum Liderliği eğer en son gerçekleştirilen liderler görüşmesinde oraya koyduğu niyeti siyasi kararlılık ve irade ile taçlandıracak olursa Kıbrıs sorunu 2016 yılı bitmeden çözümlenebilir.
Ama bunu yapmak yerine Rum Liderliği İstanbul’daki Zirve sırasında yarattığı kriz benzeri sorunlar ortaya çıkarmaya devam ederse, işte o zaman Kıbrıs sorununa federal çözüm bulunması umutları bir daha yeşermemek üzere yok olacak.
Gelinen aşamada BM’ye büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.
Müzakere sürecinde ilk dört konu başlığında önemli ilerlemeler sağlanmış, anlaşılamayan konular belirlenmiş ve bunlar arasında tarafların köprü kurucu önerileri kayıt altına alınmıştır.
Geriye kalan ‘Güvenlikle Garantiler’ ve ‘Toprak’ konularına geçilebilmesi için zemin hazırdır.
Bu konuların süratle ele alınıp sonlandırılması için yoğunlaştırılmış bir müzakere sürecine girilmesine ihtiyaç vardır.
Bunun için de BM’nin bir an önce sürecin bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini planlayıp, yol haritasını belirlemesi gerekmektedir.
BM’nin bunu yapmaması için bir neden de ortada yoktur.
Rum Lider Nikos Anastasiades’in gerçekleştirilen son liderler görüşmesinde Kıbrıs meselesinin 2016 yılı sonlanmadan bitecekse bitmesi gerektiğini söylemiş olması önemlidir.
Bir de kendisinin yarattığı kriz aşıldığında Kıbrıs konusunun çözümüne dönük çabaların iki kat artırılmasına hazır olduğunu açıklaması…
Kısacası 2016 yılı bitmeden çözüm için bir şans hala vardır.
Ama zaman da giderek daralmaktadır.
Gelinen noktada çözüm için zemin ve şartlar müsaittir.
Uluslararası toplumun desteği tamdır.
Her iki lider de niyet ederse bu işi bitirebilir.
Ama taraflardan biri niyetinde samimi olmazsa bu iş bitmez.
Durum budur…
