Eşini öldürmekten yargılanan Yaşar Akdoğan’ın davası dün Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Akdoğan’ın avukatı Boysan Boyra’nın iddiaları dikkat çekti
Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Akile Nacisoy Akdoğan’ın cinayet sanığı Yaşar Akdoğan’ın Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki açılış duruşması dün gerçekleştirildi.
Girne Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Pınar Beyoğlu ve Yargıç Temay Sağer’in huzurunda görüşülen duruşmada, KKTC Başsavcılığı adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener ve savunma avukatı Boysan Boyra hazır bulundu.
Davanın açılış duruşmasında, Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, aleyhinde “İnsan Öldürme” davası getirilen sanık Yaşar Akdoğan’ı hangi olgulara dayanarak itham ettiklerini mahkemeye aktarırken, savunma avukatı Boysan Boyra ise sanık lehindeki savunmasını dayandırdığı olguları mahkemeye aktardı.
Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen cinayet davası, ilk tanığın dinlenmesi için ileriki bir tarihe ertelendi.
İlk konuşmayı Akyener yaptı
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanık aleyhine “İnsan Öldürme” davası getirdiklerini belirterek, sanık Yaşar Akdoğan’ın 30 Aralık 2016 tarihinde, Girne’de, eşi maktule Akile Nacisoy Akdoğan’ı ayak bileklerinden tutarak birlikte yaşadıkları evin mutfak balkonundan aşağıya attığını ifade etti.
Sanığın olay öncesi eşini darp ettiğini ve şiddet tehdidinde bulunduğunu kaydeden Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, meselenin esas ve tek görgü tanığının Akdoğan çiftinin 11 yaşındaki kızları T.A. olduğunu belirtti.
Cinayetin tek görgü tanığı Akdoğan çiftinin kızları
İthamname hazırlanırken T.A.’nın ifadesinin dikkate alındığını söyleyen Erdinç Akyener, T.A.’nın anne ve babasının süregelen tartışmaları olduğu ve aralarında birçok tartışma yaşandığına yönelik ifade verdiğini dile getirdi.
Sanık Yaşar Akdoğan’ın olay günü, kendinden geçmiş halde olan maktule eşi Akile Nacisoy Akdoğan’ı koltuk altlarından tutup balkona doğru götürdüğünü ve balkon demirlerinden sarkıttığını kaydeden Akyener, daha sonra sanığın, maktulenin ayak bileklerinden tutarak aşağıya attığını sözlerine ekledi. Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, mahkemede 10 farklı tanık dinletme düşünceleri olduğunu açıkladı.
Boyra’nın iddiaları dikkat çekti
Akile Nacisoy Akdoğan’ın 30 Aralık 2016 tarihinde evinin balkonundan aşağıya düşerek hayatını kaybettiğini belirten savunma avukatı Boysan Boyra, söz konusu davanın maktulenin ne şekilde aşağıya düştüğüyle ilgili olduğunu kaydetti.
Savcılığın, maktule Akile Nacisoy Akdoğan’ı eşi Yaşar Akdoğan’ın aşağıya attığı iddiasını 11 yaşındaki T.A.’nın iadesine dayandırdığını dile getiren Boysan Boyra, T.A.’nın polise vermiş olduğu ilk ifadesinde her şeyi detaylı olarak anlattığını fakat cinayetle ilgili herhangi bir ima ya da iddia da bulunmadığını anımsattı.
Aradan 8 ay gibi bir zaman geçtikten sonra T.A.’nın farklı bir ifade vermeye karar verdiğini savunan Boyra, ortada bir cinayet iddiası varken Akile Nacisoy Akdoğan’ın ailesinin polise gitmek yerine Sosyal Hizmetler Dairesi’ne gittiklerini söyledi.
T.A.’nın günlerce psikolojik muayeneden geçmesinin ardından ifade verdiğini belirten Boysan Boyra, şu an 12 yaşında olan T.A.’nın çok akıllı bir çocuk olduğunu vurguladı.
Boyra: T.A. oldukça soğukkanlı ifade verdi
Boyra, küçük T.A.’nın PI duruşması sırasında mahkemede tanıklık yapan birçok polisten bile daha akıcı ve soğukkanlı bir ifade verdiğini vurguladı. Annenin vefatından ardından T.A. ve kardeşinin, anneanne, teyze ve dayılarıyla birlikte yaşamaya başladıklarını söyleyen avukat Boysan Boyra, “maktulenin ailesi tarafından, sanığın, eşi Akile hanımı öldürdüğü konusunda büyük bir kampanya başlatıldı.
Anneanne, teyze ve dayı cinayet iddiasında ısrarlı oldular. Böyle bir ortamda kalan küçük bir çocuğa, bu kadar yükleme yapılırsa, mahkemede verdiği ifadede doğru olmayabilir. Bunlar kendisine öğretildi, çünkü T.A.’nın ifadesi çelişkilerle dolu. Küçük T.A.’nın bu hikâyeyi anlatmasındaki sebebi de mahkeme sonunda aktaracağız” diyerek konuşmasını tamamladı.
İlk tanık tahkikat memuru
Girne Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, davayı İddia Makamı’nın ilk tanığı olan, meselenin tahkikat memuru Polis Müfettiş Muavini Umut Demir’in dinlenilmesi üzere ileri bir tarihe erteledi.
Devrim DEMİR
