Gün geçmiyor ki, eşine, sevgilisine şiddet uygulayan birisi polise düşmesin, mahkemeye çıkmasın.
Geçtiğimiz gün sizlere, 16 yaşından küçüklerin karıştığı suçlarla ilgili rakamlar aktarmıştık.
Şiddet yanlısı büyüyor gençler…
Korkmuyor…
Kırmaktan, dökmekten, terk etmekten…
Adalete güvenmiyor.
Cezasını kendisi veriyor…
Benzer bir olay daha yaşandı geçtiğimiz gün.
Eve geldi…
Eşi ile kavga etti…
Kaburgasını kırana kadar dövdü…
Sonra?
Mahkemeye çıktı…
“Özür dilerim, bir daha yapmam” dedi…
Mahkeme “teminata” bağladı…
“Öde çık” dedi, yargılanmak üzere beklemesini istedi.
Ama…
Gelin görün ki…
Mahkeme salonundan çıkar çıkmaz, tehdit savurdu…
“Eve gideyim, öldüreceğim…”
Hadi kavga ederken kendinde değildi…
Belki alkol aldı…
Ama mahkemeden çıkarken…
Değil eşini…
Fotoğraflarına baktım.
Beni bile dövse, fena hırpalar.
21 yaşında bir kadın, nasıl baş edebilsin.
Ama elini kolunu sallayarak eve gitmesine izin verdi mahkeme.
Sorun da bu…
Şiddet eğilimi olan insanlar, bu kadar kolay nasıl sokulur eşinin yanına?
Sevgilisinin ya da insanların yanına.
Burada da bir sorun var…
Üstünü örtemeyiz…
Bakınız…
Başka bir olay yaşandı, yine Girne’de…
Bir kadın, sabah evinin önünde ölü bulundu.
“Balkondan atladı” dediler…
Konu kapandı.
İsmi Akile Nacisoy…
37 yaşında daha…
Bir süredir eşinden şiddet gördüğü yansımıştı yine kamuoyuna…
Biri 3 yaşında…
Biri 11, iki çocuk kaldı geride…
Bir de şüphe…
Şimdi, Akile Nacisoy’un kardeşi Tolga Nacisoy, sessiz kalmadı…
Ablasının 14 yıldır şiddet gördüğünü…
Ablasının 11 yaşındaki kızının ölümün olduğu sabah, tokat sesleri ile uyandığını…
Annesinin şiddet gördüğünü söylediği…
Annesinin, “YETER, İMDAT” diye bağırdığını…
Anlattı durdu…
Basın toplantısı düzenledi…
Siyasi parti başkanlarına mektup yazdı…
Kadınlar evde, güvende olmalı…
Tolga Nacisoy, bir de mesaj verdi…
“Biz bu son olsun istiyoruz. Ablam Akile Nacisoy’un isminin tarihe karışmasına müsaade etmeyeceğiz. Kimse ablamın yaşadıklarını yaşamasın diye, adalet yerini bulsun diye ailece kenetlenip mücadele edeceğiz. Bu mücadelede sizlerin de desteğine ihtiyacımız var.
Belli olmayan bir ölüm sebebine intihar deyip geçmeyin. Biz nasıl cinayet demiyoruz, siz de intihar demeyin…”
Bir cümle daha var ki:
“Kadınlar kendisini evde güvende hissetmeli…”
Tahkikat hangi aşamada?
Tablo sadece bu iki olayla sınırlı değil.
Polisin, dün gece 21 yaşındaki genç bir kadını koruyup, korumadığını bilemiyoruz.
Akile Nacisoy’u koruyamadık…
Ya dayanamadı…
Ya da karşı koyamadı…
İntihar mı, cinayet mi?
Bu şüphe hep olacak…
Polis “intihar” dese, intihara götüren sebepleri tartışmadığımız sürece, bir yanımız hep eksik kalacak.
En çok da vicdanımız…
Maalesef ülkemizde, bir çok kadın kendisini evinde güvende hissetmiyor…
“Vatandaş olmayan bir nüfus var, onlar şiddet yanlısı” diyerek de kendisini kandırmasın kimse…
Hızla herkes birbirine benzemeye başladı.
Şiddet bir “kültür” olarak yerleşti…
Durum kötüdür…
Hem de çok kötü…
Ve evet…
Bir çok kadın evinde güvende değildir, ölümü kurtuluş olarak görmektedir…
