Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun, Meclis Başkan Yardımcısı, CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe’ye “sizin partinizde PKK’lı milletvekilleri var. Fotoğraflarını görmek istersen elçiliğe başvur” dediğini duyunca aldı beni bir gülme.
Yok, öyle sinir gülmesi değil.
Aklıma gelen bir şeyden dolayı güldüm.
Daha doğrusu başıma gelen.
Hatırlayanlar mutlaka vardır, 15 Temmuz darbesinin en civcivli günleri.
Darbecilere, darbeye karışanlara ve FETÖ üyelerine operasyon üstüne operasyon yapılıyor, hızını alamayanlar, şüphe ettiklerini de tutukluyor.
İşte böylesi bir ortamda tipin biri çıkıp bizim buralara geliyor ve tetikçi kanallarda arz-ı endam eyleyip “beni bizzat Dışişleri Bakanımız (Çavuşoğlu) görevlendirdi, Kıbrıs’taki FETÖ’cülerle ilgili rapor hazırlayacağım” diyor.
Tabii ben de dahil birçok gazeteci “hop ne oluyoruz, kimdir bu tip” falan diyoruz.
Ve FETÖ’cü damgası yiyoruz.
Aynı tip televizyonlarda bu kez “Kıbrıs’taki FETÖ’cüleri tespit ettim, Başaran Düzgün ve falan-feşmekan” demeye başlıyor.
“Ben Dışişlerim Bakanımızın danışmanıyım” diye de sık sık vurguluyor.
“Yok yahu o kadar da değil, kadim Türkiye Dışişleri herhalde bu tipe kalmış değildir, kendi kendine zevzeklik yapıyordur” modundayım.
Ama tipin söyledikleri dalga dalga yayılıyor ve Türkiye’deki yandaş medyada manşetlere çıkıyor.
Dönemim Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “durum ciddidir” uyarısı ile kendime geldim.
Nitekim Akıncı daha sonra Erdoğan ile yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirmiş ve kurunun yanında yaş da yanmasın” demişti.
Konu ciddi hal alınca sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri bu tipe büyük tepki göstermişlerdi.
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da açıklama yapıp “yanlış yapıyorsunuz, bu yaptığınız devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz” mealinde bir açıklama yapmış ve eski binamızda bizi ziyarete gelmişti.
İşte o ziyaret esasında çok enteresan bir şey oldu ve Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Talat’ı arayıp, sitemkar bir dille “benim danışmanım falan değil, benimle ilgisi yoktur” demişti.
Tatat da “iyi öyleyse, böyle açıklama yapmasına engel olun” yanıtı vermişti.
***
Aradan zaman geçti.
Konu kapandı gitti.
Bizim tipten bir daha haber alamadık derken Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan bir açıklamaya şaşırdık kaldık.
“Alakam yok” dediği tip Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi atanmıştı.
Hala da Türkiye’nin Viyana Büyükelçisidir.
***
Diyeceğim şudur: CTP’liler çok da şey yapmasınlar.
Karşılarında eski mütedeyyinler yoktur.
Amaçlarına ulaşmak için her yol mubahtır artık.
2023’e kadar sabretmekte fayda vardır…
