Kızacaklar yazdığıma… Çünkü yazdıklarımdan rahatsız olmaları için çok nedenleri var. ‘’Devlet malı deniz, yemeyen keriz’’ hesabı gidiyor bazıları. Kendilerimi makamda bulanlar yani sonradan bir şey oldum havasına girenler maalesef hata üzerine hata yapıyor. Bu hataların bedelini de maalesef bağlı oldukları bakanlıkların başındaki bakana ya da müsteşarına mal ediyoruz. Çünkü ‘’Balık baştan kokar’’atasözü geliyor aklımıza. Eminim yazımı okuyunca müdür hanımların eli işleyecek ve beni şikâyet edecekler. Sanki ilkokuldaki öğretmene öğrenciyi şikâyet eder gibi hem de. Çok da umurumda olmaz. Çünkü devletin çıkarlarını korumayan kimseyi bir başkası da korumayacaktır. Bağlı bulundukları bakanlık dahi.
Makamına oturduğu günden itibaren arabasını garajından çıkarmayan müdürleri yazmaya devam edeceğim. Geçen gün yazdığım yazımdan dolayı onlarca ihbar daha aldım. Ne mutlu ki duyarlı birçok vatandaş var. Gözleri görüyor, sesleri çıkıyor. Kimse de parmağının arkasına saklanarak şikâyette bulunmuyor. Herkes ismini söyleyip, şikâyetini yapıyor. Bana ulaşan herkese teşekkür ederim. Memleketin böyle duyarlı insanları olmalı ki bu içler acısı ‘’bana ne lazımcılık’’ olmasın, yaşanmasın.
Evet, bu sefer iki bayan müdürümüzden bahsedeceğim. Birisi Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarım Sigortası Müdürü İpek Karanfiloğlu Kızılduman diğeri ise Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim Terbiye Müdürü Havva Dağsever. Evlerine kadar devletin malını taşıyorlar. Makam araçları onların özel aracı gibi çalışıyor. Hele Tarım Sigortası Fonu’na ait makam aracı görseniz ‘’yuh’’ dersiniz. Kadın cebinden tek kuruş benzin parası ödemeden ahkâm kesiyor. Evine gidip geldiği aracı özel işleri için de kullanıyor. Çok merak ediyorum. Bakanlık ve evi arasındaki iki adımlık mesafeye öyle bir Rexton marka jeep aracı kullanmak ne kazandırıyor kendisine!!!!
Devlet eliyle hava mı kesiyor yoksa ‘’Ben müdür oldum’’ havasına mı kapıldı. Unutulan bir şey var; oturdukları koltuklar geçicidir. Bu isimler bakanlık içerisinde ve dışarısında kendilerini kollayan isimlere güveniyorsa bilemem. Ama kimse de oturduğu koltuğa güvenmesin yani. Kullanılan aracın benzininin aylık ne kadar masrafı olduğu ortadır. Tabi bu benzin parası da üreticilerin cebinden çıkıyor. Fonda biriken paradan kullanılan benzin, mazot paralarının belki hesabını yapan yok ama beni arayan vatandaşlar hesabı yapabilecek kadar isyan ettiler bu duruma.
İşte bu yüzden tüm bakanlıkları inceleyip tek tek makam aracı kullanma talep eden müdürleri ele alacağız. İbrete âlem olsun diye değil devlet malını kullanarak kendilerini akıllı, başkalarını da enayi yerine koymasınlar diye.
