Hükümetin yeni göreve başladığı günlerde, Hamitköy-Haspolat yolunda, feci bir trafik kazası meydana gelmiş, bir araç karşı şeride geçip yolunda giden insanları adeta biçmiş ve gazetecilerin deyimi ile “yine yüreklerimiz dağlanmıştı.”
Bu yolda benzer şekilde meydana gelen birçok ölümlü kaza vardı. Yolun bir kesimine bariyer konulmuş ve dolayısı ile “aşırı hız ve dikkatsiz sürüş” nedeniyle karşı şeride geçişler engellenmiş ama her nedense yolun bir kısmı bariyersiz bırakılmıştı. Tıpkı Lefkoşa-Güzelyurt yolunun bariyersiz bırakılması gibi.
Ve kazalar o bariyersiz bölümde oluyordu, tıpkı bariyersiz bırakılan Lefkoşa-Güzelyurt yolunda olduğu gibi.
Kamuoyu bu yollara bariyer yapılmasını talep etmiş ve ne hikmetse kaza oranında bu iki yola göre çok çok düşük olan Mağusa-İskele deniz yolu beton bariyerlerle muntazaman kapatılmış ama bu yollara tek çivi çakılmamıştı.
Göreve yeni başlayan Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif’e çağrı yapmış ve “Sayın bakan ilk işiniz bu yollara bariyer döşeme olsun” demiştik.
Hem de “personelinize emir veriniz yarın sabah başlasınlar siz de iş bitene kadar her gün denetleyiniz” diye öneride bulunmuştuk.
Yeni bir hükümet, göreve başlayan yeni bir bakan ve ilk icraatları insan yaşamına yüksek değer veren bir anlayışın ülkede hükümet olduğunu göstermelerini istemiştik.
Biz istediğimizle kaldık.
Sayın bakanın ve yetkililerin bir kulağından girip diğer kulağından çıktı taleplerimiz.
Kamuoyu da balık hafızalıdır ve kısa sürede her şeyi unutur ya, o felaket de kısa sürede unutuldu, o yola bariyer yapılıp yapılmadığının derdine kimse düşmedi.
***
“Ciğerimizi dağlayan” bu kazada da öyle olacak.
Sayın bakan taziyelerini bildirecek, cenaze törenine katılacak (nitekim öyle yaptı) birkaç gün yas tutulacak, sonra her şey eskisi gibi yaşanmaya devam edilecek.
Sorry, arada bir çocuklara kurulan oyun alanlarında trafikçilik eğitimi oynanacak, sayın bakan da dahil olmak üzere yetkililer tumturaklı laflar edecekler “trafik eğitimi erken yaşta başlamalı” gibisinden veciz cümleler kullanacaklar polisler gece vakti insanların önünü kesecek ve adeta terör estirecekler, bunun adına da şov amaçlı “huzur operasyonu” diyecekler, es kaza dalgın anına gelip de kameralara yakalananlar istatistik olarak toplumun gözüne sokulacak ve “trafik canavarları” böylece teşhir edilecek ama ne Hamitköy-Haspolat yoluna ne de Lefkoşa-Güzelyurt yoluna bariyer konulmayacak.
Girne yolu ışıklandırılacak bunun için birileri zengin edilecek ama ışıklar yanmayacak. Yollar köstebek yuvası gibi delik deşik olacak ama kimse tamir etmeyecek. Lefkoşa’nın, Girne’nin, Mağusa’nın şehir içi trafiğinde insanlar her gün ama her gün adeta çıldıracak ama kimse tedbir almayacak.
Peki ya ne olacak?
Biz ölmeye devam edeceğiz. Onlar da nutuk atmaya.
