Bazen Hırs, Aklın Önüne Geçiyor... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Bazen Hırs, Aklın Önüne Geçiyor…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Ne kadar çok heveslisi varmış bu milletvekilliğinin.

Hoş, Meclise geldiklerinde bir şey yapacaklarına inansam, tamam haklarıdır diyeceğim ama, yıllardır ne sözlerle gelenlerin, kırmızı koltuklara oturunca ne hale geldiklerini gördük.


Binanın sihirinden midir nedir bilinmez ama, oraya girenler anında “küçük dağları ben yarattım” havasına bürünürler…

Son seçimlerde neredeyse Meclis’in yarısı değişti, ağırlıklı olarak da gençler geldi. Ne değişti peki..?  Herhalde kaliteli insan sayısının yeteri kadar artmamasından… Tabii statüko saplantısının da büyük etkisi var… Yeni seçilenlerin çoğu da aynı zihniyetle geliyor.

İşte bugünlerde etraf bu tiplerle dolu…  Hepsi kendinden menkul…

Hayatta, milletvekili, bakan olayım diye ne arzum, ne de düşüncem olmadı. Olanları eleştirmiyorum. Belki bu “mesleği” çok sevidiklerinden veya, “ülkeye hüzmet aşkıyla” yanıp tutuştuklarından olabilir…

Geçtiğimiz günlerde bir gazetemiz, mevcut bazı vekillerin adaylık konusundaki düşüncelerini sormuş. Birkaçı hariç hepsi de yeniden aday olma niyetinde. Bence haklarıdır, yapacak işleri, bu topluma verecek daha çok emekleri var. Öyle yarım bırakmak olmaz. Meclis kürsüsünden içi boş ve alakasız  konuşmalarını marifet sayandan tutun da, yemin dışında kürsü yüzü görmeyenler bile, hala bu topluma verecek “hizmetleri” olduğunu ve yeniden aday olacaklarını söylüyor.

Partisinin yanlış bir uygulamasına karşı çıkıp, farklı bir oy veren veya kürsüye çıkıp partsinin bu yanlış uygulamasını eleştiren kaç vekil hatırlarsınız..? Ama dışarıda verir veriştirirler…

Bugünlerde çıkın sokaklara ve bakın, “belki birileri görür de hatırlar” diye gezinen, sağa sola gülücükler saçan tipleri bolca göreceksiniz. Partilerin kapılarında ciğerci kedisi gibi sıralanmış, başkanın elini sıkmak için bekleyenlerden tutun da, “başkan bana, aday olmam için teklif getirdi ama, ben hala düşünüyorum” diyenleri göreceksiniz…

Biz henüz çözemedik ama, vardır bir hikmeti bu vekilliğin. Olmasa, bu kadar çok heveslisi olur mu bu mesleğin…

İşin bir başka boyutu ise, yıllardır siyaset sahnesinde yer alan ve artık emekliliğin sefasını sürdürmesi gereken eski politikacıların bazılarının, hala aday olma hırsları.. Bırakın aday vekil seçilmeyi, hayalindeki bakanlık koltuğunu bile söyleyebilen var. Neymiş efendim, “o konuda yapacak daha çok işi varmış”…

Erken seçim için, her ne kadar partilerin 7 Ocak üzerinde bir konsensüsü olsa da, henüz resmi olarak belirlenmiş bir tarih yok. Tarih bile belli değil ama aday adayları belli gibi.

Hergün gazeteler ve sosyal medya, adaylıklarını açıklayanlarla dolu.

Ekmekçi’nin dediği gibi, “Az önce takım elbiseli birini gördüm face’de.  Öldü sandım, meğer aday olduğunu duyurdu. Babuç kadar resim…Korktum vallahi…Allah gecinden versin”…

Bu mesleği yapıp yapamayacağı, bilgisi, birikimi, sorgu sual bile edilmiyor.

Ama daha da garibi, bunları ciddiye alıp, “yakışır, işte bize böyleleri lazım” diye onlarca yorum yapılıyor olması…

Her şeyimizle acaip bir toplum olduk.

Vekil olmaya bu kadar çok hevesli olduğunu doğrusu tahmin edemiyordum…

_______________________________________________________________________________

YERİN KULAĞI VAR

TAZMİNATI NE OLACAK:

Enerji Bakanı Sunat Atun, en erken zamanda AKSA’yı ülkeden göndermenin yollarını arayacaklarını söyleyerek, 2018 ve sonraki yıllarda KKTC enerji politikası içerisinde AKSA’yı görmediklerini ifade etti. İyi de adamların 2024 yılına kadar( 7 yıl daha) sözleşmeleri var. Bu işler ‘gönderirim’ demekle olmuyor. Nasıl olur, ödersin okkalı bir tazminat ve bu defteri kapatırsın. Hatırlayın, ortağınız DP de iktidara geldiğinde Ercan ihalesini iptal edeceği sözünü vermişti. Bırakın iptal etmeyi, sözleşme tarihini uzattılar. Sizinki de buna benzemesin…

“MİSAFİR” DEDİĞİN:

“25 yıl insanımızla pinpon topu gibi oynadılar. Gittiğimiz her yerde misafirdik. Artık ev sahibiyiz. Başka yerde misafir olmaya devam edenler, bir kez daha düşünmeli…” Bu sözler YDP Genel Sekreteri Bertan Zaroğlu’na ait. Kendisini bu ülkede “misafir” olarak görüp, birkaç oy için seçim öncesi bölücülük yapacağına, keşke daha farklı bir şeyler söyleyebilse…

 KANITLARINI DA AÇIKLASALAR:

Şu kırsal kesim arsaları her dağıtıldığında, “yandaşa verildi” eleştirileri gelir. Bu, her dönem için geçerlidir. Bugünlerde yine seçim öncesi hız kazandı. Tabii eleştiriler de… TKP YG diyor ki, “UBP yandaşına dağıtıyor”. Beylik bir muhalefet. İçi boş mu? Hayır değil, büyük oranda gerçek. Ama biraz çaba gösterseler de bunu kanıtlarıyla sunsalar daha inandırıcı olmaz mı? Masa başı açıklamalarla muhalefet kimseyi ikna etmiyor artık…

GÜLEYİM Mİ, AĞLAYIM MI:

Eğitimi kaosa çeviren Bakan Berova, Ankara’da gerçekleştirilen 8’inci Uluslararası Eğitim Yönetimi Formu’na katılıp, bir konuşma yapmış. Dikkat edin, hem de konu “eğitim yönetimi”… İnsanlar ne bilsinler buradaki eğitim yönetiminin halini… Dinlemişler, alkışlamışlardır. Fakat bu haber bugünlerde duyduğum en absürd haberdi…

BEĞENMEDİM:

Turkcell, SOS Çocuk Köyü yararına bir maraton düzenliyor. Gördüğüm kadarıyla katılım da yüksek. Bu işin sevindirici tarafı… Ama maraton düzenlenecek diye, Lefkoşa’da bu hafta pazar kurulmayacak. Yani maraton için terminal bölgesinin dışında bir güzergah belirlenemez miydi? Bu karar, kişi ya da grupları ticaretten men etme anlamına gelmez mi? Hem üreticinin, hem satıcının, hem tüketicinin ortaya çıkacak zararı ne olacak? Sosyal duyarlılık bunu da düşünmeyi gerektirirdi…

ŞÜKÜR:

Zombi hapı denilen yeni illetin KKTC’de de satıldığını, kullananların sağa sola saldırdıklarını, hatta konunun yargıda olduğunu geçen hafta yazmış ve uyuşturucu madde kapsamına alınması gerektiğini belirtmiştik. Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu, bu maddenin tanımının yapılıp , yasa kapsamına alınması için girişim başlatmış. Başlangı için iyi. Ancak mücadelesini de çok ciddiye almak gerekiyor. Çünkü sadece kullanana değil, günahsız insanlara da zarar veriyor…

_______________________________________________________________________________

ZİRVEDEKİLER

Ahmet Okan: “Aynı toplum içinde yaşanan kültürel kopuşlar kötü günlerin müjdecisi olur genelde.

Bunlar da görülüyor, elle tutuluyor zaten. Öte yandan, bir başka toplumun bir başka coğrafyada toplumsal kimlik edinirken bir başka toplumun gövde ve kültüründen geldiği varsayılsa bile, onun elde ettiği kültürel kopuş, aslında yadırganacak bir durum olmamalı. Tam aksine bu zenginliğin korunmasına odaklanmalı…Tam aksi yapılıyor…”.

_______________________________________________________________________________

DİPTEKİLER

2 Kez İhraç Karanını Kaldıran Hükümet: Dün bir olaydan bahsetmiştim, etrafı tehdit eden, saldırgan biri tutuklanmış, daha önce de benzer 19 davadan yargılanmış olduğu ortaya çıkmıştı. Ama aramızda geziyor, tehdit olmaya devam ediyordu. Bizim de derdimiz, sınır dışı edilmemesiydi. Sağolsun yargıç bunun da cevabını verdi, meğer arkadaş bundan önce iki defa sınırdışı edilmek istenmiş, ama siyaset marifetiyle sınır dışı kararı uygulanmamış. Demek ki bizi yönetenler böyle bir nifakın bu ülkede barınmasını istemişler. Daha bundan sonra ne güvenlikten, ne de asayişten bahsedebilir misiniz? İşte size  KKTC’de siyasetin geldiği nokta…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar