BAŞBAKANIN ÇIĞLIKLARI - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

BAŞBAKANIN ÇIĞLIKLARI

Başaran DüzgünBaşaran Düzgün

Öncelikle, bir düzeltme ile yazıya başlayalım.

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Ersan Saner, Havadis’ten Pınar Barut’a konuştu ve “Biz HP ile kardeşiz gibiyiz ” dedi.


“HP ile aramızdaki sorunlar, kardeşler arasında olan sorunlar kadardır” şeklinde net bir cümle kullandı.

Bu cümleyi okuyan haliyle, “biz HP ile kardeşiz ve öyle iddia edildiği gibi aramızda büyük sorunlar yoktur, ancak kardeşler arasında olan sorunlar kadardır” şeklinde anlar.

Sayın Genel Sekreter Havadis’in bu başlığından rahatsız olmuş.

Parti yayın organına açıklama yapmış ve “söylemediğim sözleri manşete çekmişler” demiş.

Daha da öteye gidip, “çarpıtmışlar” iddiasında bulunmuş.

Sayın Genel Sekreterin söyledikleriyle ilgili düzeltme yapma ihtiyacı hissettim.

Yaptığı çalışmalarla, KKTC’deki politikacılar içinde takdir ettiğim birisi olduğunu çok iyi biliyor.

Bunu defalarca kendisine söylediğimi de.

Dolayısı ile “Havadis bana komplo yapıyor” şeklinde triplere girmesinin manası yoktur.

Ortaklarıyla, yani HP ile mutluysalar mutludurlar.

“Kardeşler arasında olan sorunlar kadar sorunları varsa” elbette bizim ve kimsenin diyebileceği bir şey yoktur.

Dolayısı ile Sayın Genel Sekreter’in komplo teorisi üretmesine de gerek yoktur.

Haa, gerçekten HP ile sorunları yoksa.

Ya varsa?

 

***

 

UBP Genel Sekreteri Ersan Saner’in bu açıklamalarından kısa bir süre sonra UBP Meclis Grubu toplantısı yapıldı.

Yani, UBP’nin meclisteki milletvekilleri bir araya geldi ve  hem partinin durumunu hem de partinin hükümetteki durumunu görüştüler.

Meclis Grupları, tüm partiler için önemli bir organdır ama özellikle iktidardaki partiler için çok çok önemlidir çünkü iktidar partilerindeki milletvekillerinin bir kısmı bakandır ve dolayısı ile icranın başındadır, geriye kalanlar da iktidar partisinin milletvekilleridirler ama eğer koordinasyon sağlanamazsa iktidar partisi milletvekilleri icraatları uzaktan izlerler.

Günün her saatinde vatandaşla muhatap oldukları için de zor durumda kalırlar.

Uzun bir izahat oldu ama UBP tam da bu sorunu yaşıyor.

Hükümetin icraatları veya icraatsızlığı veya  paçasını küçük ortağına kaptırmasından mütevellit UBP milletvekilleri burnundan soluyor.

Grup toplantısından hükümetin yüz günü aşkın icraatları gündeme geldi.

Vatandaşlar gibi milletvekilleri de yüz günün dolmasını beklediler ve belki de haklıydılar.

Sonuçta yeni bir hükümet kuruldu ve zamana ihtiyaç vardı.

Başbakan ve Başbakan Yardımcısı da bu süreyi yüz gün olarak belirlediler ve yüz günün sonunda halkın karşısına çıkıp yaptıkları icraatları aktardılar.

Bu icraatlarla ilgili halkın ne dediğini geçiyorum ama UBP’li milletvekillerinin çok iyi şeyler söylemediğini biliyorum.

Malum Grup Toplantısında UPB’li milletvekilleri hükümetle ilgili görüşlerini açıkça ortaya koydular.

Özetle; “UBP’li bakanların ve özellikle Başbakan’ın pasif davrandıkları, ortaya net bir politika koyamadıkları (önceki hükümet Ankara’dan para alamadı, biz alacağız) denildiğini ama paranın henüz gelmediğini, bazı bakanların Ankara’daki muhatapları ile randevu bile alamadığından bahsettiler.

Hükümetin küçük ortağının hükümetin başı gibi davrandığı, Başbakanın Tatar değil de Özersay olduğu algısının oluştuğundan şikayet ettiler.

Başbakanın Mağusa-İskele emirnamesiyle ilgili küçük ortağın peşinden sürüklendiği ve güncelsorunlarda küçük ortak HP’nin UBP’yi istediği yere sürüklediğinden şikayet ettiler.

Ötesinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP Genel Başkanının “ben aday olmayacağım” diyerek UBP’nin bu seçimlerde de Özersay’ın peşinden sürükleneceği uyarısında bulundular.

2009 erken seçiminde UBP’nin iktidar ve Eroğlu’nun başbakan olduğu ve 2010 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup da seçimi kazandığı örneği verdiler.

Bu örnekten hareketle Genel Başkanın liderlik yapamadığı ve parti içi hesaplarla cumhurbaşkanlığı seçimlerinde KKTC’nin birinci partisi UBP’yi devre dışı bıraktığını söylediler.

Tüm bu söyleneler karşında Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ersin Tatar’ın tavrı ne oldu biliyor musunuz?

Çığlık atmaya başlamış.

Yüksek sesle bağırıp, milletvekillerini susturmaya çalışmış.

Çığlık atarak sorunların üstünü örtebileceğini zannetmiş.

Grup toplantısı da öylesi gergin bir havada dağılmış.

UBP’deki gelişmelerle ilgili yazmaya ve kamuoyuna bilgi vermeye devam edeceğiz…

HP ile kardeş gibiyiz

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar