Bakan Ertuğruloğlu'ndan HAVADİS'e zehir zemberek açıklamalar! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Röportaj

Bakan Ertuğruloğlu’ndan HAVADİS’e zehir zemberek açıklamalar!

Bakan Ertuğruloğlu'ndan HAVADİS'e zehir zemberek açıklamalar!

ÖZÜR BEKLİYOR: Ombudsman Emine Dizdarlı’nın kendisini kamuoyu önünde şaibeli ve yaptığı açıklama ile yargılayarak suçlu gösterdiğini söyleyen Ertuğruloğlu “Ombudsman’ın şahsen bir niyeti olmamış olabilir ama belli ki siyasi nedenlerle birisi kendisini bu şekilde kullanmış oldu. Ombudsman benden özür dilemelidir” dedi

DEVLET ÖDEME YAPMAYACAK: Ercan Havalimanı işletmesini devralan T&T şirketini denetleme görevinin verildiği Türkiye’deki şirkete KKTC Devletinin ödeme yapmayacağını anlatan Ulaştırma Bakanı “Aylık 225 dolarlık ödemeyi T&T şirketi yapacaktır” diye konuştu


ÖDEMEM YOK, ÖDEYECEK: Ertuğruloğlu: İlgili şirkete talep ettik, o da ben ödemem dedi. Sözleşmede yazmıyor dedi. Biz de tekrar yazı gönderdik ve ödeyeceksiniz dedik. O itirazını kaydederek, şerh koyarak ödemeye başladı. T&T şirketi 2 ödeme yapmış oldu. Ama itiraz kaydını not ettirerek bu ödemeyi yaptı. İlerde bir hukuk davası yapabilir bize karşı

***
NE VAR BİLAL İLE ARKADAŞSA?: Ertuğruloğlu: İlgili şirketin AK Parti’ye yakın  olduğunu bazı köşe yazarlarının iddialarından öğreniyorum. Benim için önemli değil. Sakıncası da yok. Bu şirket Anastasiadis’in oğluyla mı arkadaş olsa muteber olacaktı? Erdoğan’ın oğlu ile arkadaş olması olumsuz bir özellik mi?

Baykan Gürses Özdağ

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ercan Havalimanı işletmesini üstlenen T&T şirketinin ilgili sözleşmeye göre denetlenmesi gerektiğini söyleyerek bu konuda 3 yıldır atılmayan adımı attıklarını amaçlarının da projenin en kısa sürede gecikmeleri de dikkate alınarak tamamlanması olduğunu anlattı. İlgili şirketin denetim görevi karşılığında alacağı ödemenin KKTC tarafından yapılmayacağını T&T şirketi tarafından ödeneceğinin altını çizen Ertuğruloğlu, “Bu konuda kimin ödemeyi yapacağıyla ilgili sözleşmede boşluk bulunmasına rağmen biz T&T’ye bu ödemeyi yapması için yazı yazdık. T&T,  itirazını kaydederek, şerh koyarak ödemeye başladı. T&T şirketi 2 ödeme yapmış oldu” dedi.
Sözleşmede idarenin kontrolörlük firmasını tayin etme hakkının açıkça ifade edildiğini de söyleyen Ulaştırma Bakanı “ Burada idare yetkilidir. Yani biz yetkiliyiz. Olmayan bu kontrolörlük firmasının ücretini kimin ödeyeceğidir. Onu yazmayı unutmuşlar” diye konuştu. Ombudsman Emine Dizdarlı’nın kendisini kamuoyu önünde şaibeli ve yaptığı açıklama ile de yargılayarak suçlu gibi gösterdiğini söyleyen Ertuğruloğlu, “Ombudsman’ın şahsen bir niyeti olmamış olabilir ama belli ki siyasi nedenlerle birisi kendisini bu şekilde kullanmış oldu. Ombudsman benden özür dilemelidir” dedi.

Soru:  Ercan’daki faaliyetlerin kontrolörlüğü konusunda Ombudsman’la karşı karşıya geldiniz. Nedir burada tam anlamıyla yaşanan?
Ertuğruloğlu:
Bu ne Ombudsman’ı ne de Sayıştay’ı ilgilendiren bir konudur. Çünkü devletin bir harcaması yoktur. Zaten Ombudsman’ın açıklamasına gösterdiğim tepkinin temelinde de bu yatıyor. Araştırma yapmadan benimle yazışmadan, sormadan, öyle bir açıklama yaptı ki, sanki biz devletin parasını Türkiye’deki bir şirkete keyfi bir şekilde verdik ve KKTC’de 13. Maaşı ödeyemeden bunu yaptık.
Ombudsman’ın hem içeriği bakımından hem de yöntemi bakımından yaptığı açıklama asla kabul edilmez.

Soru: Niye böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızı düşünüyorsunuz?
Ertuğruloğlu:
Ombudsman’ın şahsen bir niyeti olmamış olabilir ama belli ki siyasi nedenlerle birisi kendisini bu şekilde kullanmış oldu. Birincisi bu benim görev değil demesi gerekirdi. Bana göre temelinde siyasi yıpratmayı hedefleyen ve Ercan Havaalanı projesinin daha da ilerlemesini arzulamayan birileri böyle bir komployu gidip Ombudsman’ın önüne koyuyor. Eğer devletin bir harcaması olmuş olsaydı bu konunun üstüne gitmeye tabii ki hakkı doğardı, Sayıştay’ı göreve çağırma hakkı olurdu. Devlet burada tek bir kuruş bile harcamıyor. Böylesi bir projenin profesyonelce kontrolörlük işlerini bir kuruş devlete ödetmeden yaptırdığı için bakanlığa teşekkür etmeleri gerekirdi. Öyle bir hava estirildi ki biz sahtekârlığa, yolsuzluğa, rüşvete neden olduk. Bizim tepkimiz bunadır.

Soru: Nasıl bir prosedür izlendi ve kontrolörlük görevi Türkiye’deki bu şirkete verildi? Buradan bir şirket bu denetlemeyi yapamaz mıydı?
Ertuğruloğlu:
Türkiye’den bu konuda kim var diye sorduk. Burada bu işleri yapan biri yok. Burada böyle bir uygulamanın olduğunu bilen yok. Kontrolörlük yani uluslar arası platformlarda yapılan ihalelerde, ihaleyi kazanan işletmenin ne tür yükümlülükleri var, sağlanacak kontrolörlük şirketinin bedelini ihaleyi kazanan şirket öder, bu yaygın bir uygulamadır.
İlk kez burada yaratmadık. Bunun böyle olduğunu öğrendiğimiz için bu yola başvurduk.

Soru: 3 buçuk yıldır neden bu sorgulanmadı? Sözleşme imzalanırken bu konuda nasıl bir prosedür izlenecekti?
Ertuğruloğlu:
Çünkü kimse bu konuda ne vizyon sahibi oldu ne de bu konunun üzerine düştü. 3 senedir Ercan Havaalanı konusu ile ilgili tek bir çivi çakılmamışken, biz 5 ay önce göreve geldik önümüzde bir yığın geçmişten gelen problem bulduk. En önemlisi de Ercan… Bu projeyi nasıl hareketlendiririz, zamanı nasıl telafi ederiz ve projeyi bitiririz diye harekete geçtik. Bunu yaptığımız için de eleştirilen taraf olduk.
Ülkede öyle bir mekanizma var ki sanki hiçbir şey yapmayacaksınız. Bir şey yapmaya kalkıştığınızda tüm dinamikler bunu yapmanızı engelleme yönünde harekete geçiyor. Bunun içinde bürokrasi, medya, siyasi rakipler, mevcut düzenden nemalanan iş çevreleri de var. Çarpık bir yapı var.  Sözleşmede idarenin kontrolörlük firmasını tayin etme hakkı açık şekilde yazılıdır.

Soru: Bu yetki size mi veriliyor Bakanlar Kuruluna mı?
Ertuğruloğlu:
Bakanlığa veriliyor. İdare biziz. İdarenin Türkiye Cumhuriyeti’nde veya KKTC’de kontrolör tespit etme sorumluluğu olduğu mukavelede var. Olmayan bu kontrolörlük firmasının ücretini kimin ödeyeceğidir. Onu yazmayı unutmuşlar. Sözleşmede yok.
Ercan’daki işletmenin yatırıma dönük önünü açmaya çalıştığımız noktada ağaçların kaldırılması sorununu yaşadık.  ÇED raporu çıkması gerekir, askerin oradan başka yere kaydırılması gerekir gibi noktalarda sorunlar yaşadık.
Adım atmaya başladığımız noktada kendi bünyemizde oraya görevlendirdiğimiz çok etkisiz bir şekilde sözde orayı denetleyen ama hiçbir iş yapılmamışken neyi denetleyeceği de belli olmayan kendi bürokratik yapımız içerisinde teknik arkadaşlar var. Bunlar havaalanına gitmiyor, mekanizma işlettirilmiyor.

Soru: Kim tarafından işlettirilmiyor mekanizma?
Ertuğruloğlu:
O detaylara girmek istemiyorum

Soru: Kamuoyunun bilmesi gerekiyor ama?
Ertuğruloğlu:
Bilmesi gereken bu mekanizma bir türlü sağlıklı şekilde işletilmiyor.

Soru: Kimlerin rolü var bu mekanizmada?
Ertuğruloğlu:
Her türlü etkileme var. Zaten gitselerdi bile bu havaalanı 3 sene geçti, ihale bitti. 4 yılda bitmesi gereken bir projeden söz ediyoruz. 3 yılı boşa gitti. Bundan sonra oraya öyle bir yoğunlukla yönelmek gerekir ki, bu kaybedilen yılların yarısını inşallah telafi edebiliriz.

Soru: Yapılmakla yükümlü olanların yapılması için siz ne yapacaksınız? 5 aylık sürede bu konuda nasıl bir adım attınız?
Ertuğruloğlu:
Ağaçların kaldırılması için bile çekmediğimiz sıkıntı kalmadı. Mevcut çalışan bir havaalanı var. İhaleye çıkıldığında ağaçların oradan kaldırılacağı belli, bu yapılmazsa 2. Pist yapılamaz, terminal binası yapımına geçilemez. Bunlar bilinen şeyler.
Yıllarca yapılmadı. Nedenlerini bana sormayın, o dönemlerde bakanlık yapanlara sorun. Kamuoyunda da bir algı oluştu, şirket geldi ihaleyi aldı, oradan para kazanıyor yatırım da yapmıyor. Özelleştirme dediğiniz de bu, peşkeş çekilmiş deniliyor.
Şirketin belki bu işine geldi. Esas sıkıntı devletin ihaleyi bitirdiği noktada şirketin hemen yatırıma geçmesine olanak tanıyacak şekilde bir arazi devri yapmamasıdır. Siyaseten birilerini kasten eleştiriyor gibi görüleceğim ama realite budur. Ama amacım bu değil. Amacım bugüne kadar yapılmayanları yapmak, yaptırmaktır.
Geciktirilmiş olmamıza rağmen talep edilmemesi gereken bir ÇED raporunu bekledik. Rapor çıkarılmadan Orman Dairesi gözetiminde oradaki ağaçların oradan kaldırılmasına olanak tanınmadı. Su projesi ile ilgili kaç ağaç kaldırıldı. Onun ÇED raporu mu vardı. O ağaçlar kaldırıldığında birileri bunu neden sorgulanmadı. Kasıtlı bir şekilde bekletildik. Son aşamada dere deplasisi yapıldı, yol yapımına geçilecek ve pistin yapılması gündeme geldi. Bu projeler imzalanıyor. TC Ulaştırmadan alt yapı onayları geliyor.
Proje adım adım yürümeye başladı. Bu noktada kontrolörlük işi gereksinimi ortaya çıktı. T&T’ye bunu ödemeniz gerekir dedik

Soru: Ama sözleşmede bu konudaki kontrolörlük görevini kimin ödeyeceği belirtilmedi?
Ertuğruloğlu:
  Yazmıyor. Bu idarenin bir eksikliği, yazması gerekirdi.

Soru: Niye o zaman yükümlülük şirkete dönüyor?
Ertuğruloğlu:
İlgili şirkete talep ettik, o da ben ödemem dedi. Sözleşmede yazmıyor dedi. Biz de tekrar yazı gönderdik ve ödeyeceksiniz dedik. O itirazını kaydederek, şerh koyarak ödemeye başladı. T&T şirketi 2 ödeme yapmış oldu. Ama itiraz kaydını not ettirerek bu ödemeyi yaptı. İlerde bir hukuk davası yapabilir bize karşı. 50 aylık bir ödeme yapması gerekiyor. Projenin kaç yılda ödeyeceği de tartışılıyor.

Soru: Şirket ödemekten vazgeçerse ne yapacaksınız?
Ertuğruloğlu:
O zaman hukuki ne gibi önlemler alabiliriz diye bakacağız. Ama 2 ödeme yaptıktan sonra ödememesi hangi gerekçelerle yapacağını o zaman izah etmesi lazım

Soru: Taşyapı sahibi ödemeyeceğini söyledi…
Ertuğruloğlu:
2 ödeme yapmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nden de ödenmesini talep ettik. Sadece şirkete talep etmedik. Yapamayacaklarını söylediler. KKTC’nin de bunu ödemeyeceği ortada. O zaman bunu şirket ödeyecek. Zaten dünyada uygulama böyledir. Hukuki süreçler devam ediyor. Benim derdim bu havaalanı projesinin bitirilmesidir.

Soru: Sözleşmeden doğan bu boşluğa rağmen sizin bunu talep etmeniz hukuka uygun mu?
Ertuğruloğlu:
Hiçbir hukuki görüş almadım. Yapmaya çalıştığım bu firma burada bir inşaata geçmiştir, bizim kendi mekanizmamız içerisinde denetlenmesi mümkün değil. O bilgi ve tecrübeye sahip kadrolarımız yoktur. Böyle bir şirketimiz de yok. Bunun profesyonelce denetlenmesi gerekir. Mukavele yapıldığında böyle bir cümle ve madde eklenmemiş olabilir, ama biz bu denetlemeyi yaptırmayalım ya da eksik amatörce yaptıralım diyemezdik.

Soru: Bu şirketin olması kararını siz tek başınıza mı verdiniz?
Ertuğruloğlu:
Ben verdim. Türkiye’de hangi şirketler olduğunu sordum. Bizim burada bildiğimiz işler değil bunlar. Ombudsman bana diyor ki niye ihaleye çıkmadınız. Devletin bir kuruş ödemesi söz konusu değilken burada ihaleye çıkma koşulunun ne olduğunu ben anlamadım.
Devleti bir mükellefiyete sokmuyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni projeler gündeme getireceğim. Yine aynı şeyle karşılaşacağız, şimdiden söylüyorum. Ercan projesi yürüyecek ve bu bitirilecek.

Soru: T&T’yi denetlemek için niye Diamond Green Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi ile APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt Anonim Şirketi seçildi?
Ertuğruloğlu:
3 şirketten teklif aldık. En uygun teklifi veren bu şirket. Ayda 225 bin dolar çok acayip bir rakam deniliyor. Bunu söyleyenler dünya realitelerini bilmeyenler. Bu rakamı ben tespit etmedim, T&T ve kontrolör firma da kendi belirlemedi.
Kontrolör firmanın buraya görevlendirdiği kişiler herhangi bir mühendis de değil. Türkiye’de 3. Köprünün ve Havaalanının da proje müdürü de olan kişiler göreve başladı. Gayet yetkili ve kalifiye kişiler görevlendirildi. Bizim adımıza denetim yapacaklar. Bilgi ve tecrübeleri dikkate alındılar ve önerdikleri yüzdelik nedeniyle seçildiler.

Soru: Bu şirketin AKP ile ilişkisi var mı? Size, bunların seçilmesi için istek veya yönlendirme yapıldı mı?
Ertuğruloğlu:
Bu ilişkinin olduğunu bazı köşe yazarlarının iddialarından öğreniyorum. Benim için önemli değil. Sakıncası da yok. Bu şirket Anastasiadis’in oğluyla mı arkadaş olsa muteber olacaktı. Erdoğan’ın oğlu ile arkadaş olması olumsuz bir özellik mi?
Kesinlikle bir yönlendirme ve baskı söz konusu değil. Bu konuyu bilinçli şekilde siyasi bir komplo gereği ortaya atıp şaibe yaratıp yıpratma hedefi vardır. Beni itibarsızlaştırmaya çalışanlar var. Ercan İhalesinin sonlanmasını istemeyenler de vardır mutlaka. Şirket ortakları gelip bize projeyi feshedin diyor

Soru: Feshetme yetkiniz var mı projeyi?
Ertuğruloğlu:
Var tabii. Fes yetkim de var kayyum atama yetkim de var.

Soru: Hangi koşulda bunu kullanacaksınız?
Ertuğruloğlu:
Şirket görevlerini yerine getirmezse. Göreve geldiğimden beri şirketin görevlerini yerine getirmediğini söyleyerek elimdeki bilgilerle şirketi suçlayamazdım. Çünkü devlet tam yapması gerekenleri yapmadı. Yatırıma geçildi, en nihayet proje 3 yılın sonunda çalışmaya başladı. Evet hukuk davaları var bize karşı açılan. Ortakların da kendi aralarında sorunları var. Ama bunlar ayrı konular. Bunlar inşaatın devamını, projenin bitirilmesini engelleyen davalar değil.

Soru: Ombudsman Emine Dizdarlı ile konuyu kamuoyu önünde tartışmanız gündem oldu, buna tepkinizi koydunuz. Bu polemikler sonrası görüştünüz mü Sayın Dizdarlı’yla?
Ertuğruloğlu
: Hayır. Beni kamuoyunda şaibe altında bırakan ve yapılan açıklama ile de yargılayan birisi olarak benden özür dilemesi gerekmektedir. Kendisi görevini kötüye kullanmıştır. Sayın Ombudsman bana soru sormadı. Uyguladığı yöntemi bana soru sordu diye kabul etmiyorum. Siyaseten birileri Ombudsmanımızı kahraman ilan etti.
Kahramanlık yarışında da değilim. Devletin varlığına ve ciddiyetine inanan bir kişiyim. Ben de diyorum ki arkadaşlar bunlara alışsın, dünyadaki uygulamaları buralarda alışık olunmayanları hayata geçirmeye çalışıyoruz.
Çok yakında başka projelerle de gündeme geleceğiz. Marina projesi mesela… Telekomünikasyon Dairesi, Deniz limanları projesi ile ilgili olarak… Buradaki alışılmış hantallığa çarpık yapıya hala daha güvenenler nezdinde radikal adımlar olacak.

 

Haysiyet cellatlığı ve Tahsin Ertuğruloğlu…

Dizdarlı artık bir yargıç değildir, yazdığı raporlar da yargı kararı değildir. Bunlara dayanılarak kimsenin bir suçtan mahkum edilemeyeceğini de hatırlatalım… Olmadı, bir daha.

Mehmet Moreket'in yazısının tamamını okumak için tıklayınız…

 

“Ben ödemem, sen öde” resti ve kayyum tehdidi

Emrullah Turanlı diyor ki ben ödemem. Tahsin Ertuğruloğlu diyor ki, “Şartnameye yazılması ama sen ödeyeceksin. ” 2 aydır da T&T ödüyor. T&T mahkemeye gider ve bu paranın KKTC devletince ödenmesi kararı çıkarsa, vebali kimin boynuna

Hüseyin Ekmekçi'nin yazısının tamamını okumak için tıklayınız…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar