Atasayan takıldı aklıma - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Atasayan takıldı aklıma

Kıbrıs Gazetesi’nde çalıştığım günlerdi…

Kapı kapı, siyaseti bırakanlarla röportajlar yapıyordum.


O arada, yolum, Mağusa’daki evinde, merhum Taşkent Atasayan ile kesişti.
Oğlu Lisani Atasayan, şu anda Coca Cola gibi bir dünya devinin bölgesel yöneticilerinden biri. Umarım, şirketin tepesinde de görürüz kendisini…
Taşkent Bey’in hayatı da bir film olur…
Kendi jenerasyonunun en önemli isimlerinden birisi.
Önce Türkiye’de, sonra Kanada’da aldığı eğitimi ile Kıbrıs Türkü’ne önemli hizmetlerde bulunmuş bir isim.
Vekil olmadan, uzmanlık alanında bakanlık yapmış birisi…
Siyasete girişi de böyle olmuş…
Mücadele yıllarında Erenköy’de yaralanmış bir isim mesela… Bunu çok az kişi bilir. İki kez de Rum’a esir düşmüş…
Biri Lefke’de Biri de Limasol’da…

Hiç unutmadım…
Mağusa’daki evinin ikinci katında yapılan o sohbeti hiç unutmadım.
Atasayan, büyük bir kibarlıkla ağırlamıştı beni.
Büyük de bir keyifle konuşmuştu.
Keyifli ama mütevazi…
1975 sonrası yeniden dizayn edilen Kıbrıs’ın kuzeyinde, “Böyle yönetim olmaz” diyerek isyan eden az sayıda isimden biriydi Atasayan.

9’lar hareketinden önce 5’ler hareketi
Mesela, UBP içerisinde, Demokrat Parti’yi doğuran ve Eroğlu’na karşı ayaklanan Dokuzlar Hareketi’ni konuşmuştuk Atasayan ile…
Bunu anlatırken, “Bir de 5’ler hareketi vardı ve ilk isyan da buydu” dedi.
Taşkent Atasayan ile birlikte dört isim daha Mustafa Çağatay’a karşı ayaklanır.
Bu “beş kişilik” isyan, Eroğlu’nu Başbakan yapar.
Kimler vardı o isyanda?
Taşkent Atasayan tabii…
Derviş Eroğlu…
Mustafa Karpazlı…
Enver Emin…
Bir de Mehmet Bayram…
Bayram o dönem kabinede olduğu için arkadaşlarına, “Hem bakan, hem isyancı olmaz. Ben istifa edeyim” teklifini yapar ama “Sen bakan kal, biz dördümüz gerekli çalışmayı yaparız” cevabını alır.
Atasayan, o “beşler isyanını bakın nasıl anlatmıştı bana. Ben da röportajı haberleştirirken, şöyle kurulmuştu cümleler:
   Atasayan, 1983 yılında Başbakan Mustafa Çağatay’ın görevi Dr. Derviş Eroğlu’na devretmesi için mücadele eden beş kişilik grubun içerisinde yer alır. Aynı Atasayan, dokuz yıl Eroğlu ile çalışır ancak, 1992 yılında 9’lar Hareketi ile Eroğlu’na ağır suçlamalar yapan tarihi bildirgenin da altına imza atar.
   Bunun nedenini merak ediyoruz ve bu yöndeki sorumuzu Atasayan’a yöneltiyoruz. Bu konularda çok uzun konuşmak istemediği her halinden belli olan Atasayan bakın ne diyor:
   “Evet, Beşler Hareketi’nde ben vardım, Sayın Eroğlu vardı, Sayın Karpazlı vardı, Sayın Enver Emin vardı. Sayın Mehmet Bayram da bizimleydi ama o dönemde bakan olduğu için, bizimle beraber hareket etmesine rağmen, bize dedi, ‘Arkadaşlar isterseniz istifa edeyim öyle hareket edelim’. Bunu uygun bulmadık, istifa etmesine izin vermedik.
   O zaman memlekette bir kötüye gidiş vardı, değişiklik olsun istedik. Bu çeşitli çevreler tarafından engellendi, etkili ve yetkili kişiler ‘Zamanı değil’ dediler. KKTC’nin kurulması aşamasıydı. Biz bu harekete girerken bizimle beraber görünen sekiz kişi daha vardı ama büyük bir kısmı iki taraflı oynadı. En nihayet beş kişi olduğumuz kesinleşti, bu beş kişi çaba koyduktan sonra bazı olaylar gelişti.”

***

İkisi de Başbakanlık istedi
Taşkent Atasayan, Mustafa Çağatay’ın, kendisinden genç bir grup tarafından istenmemesinin ardından yaşanan sürecin de yakın tanığı.
Çağatay sonrası, “Parti başkanı ve tabii ki Başbakan kim olacak?” sorusu gündeme gelir.
Mağusa’da efsaneleşen bir siyasetçi vardı…
Düşünün 1976 genel seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi’nden Gazimağusa milletvekili seçilen;
1976-1977’de Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor bakanlığı görevinde bulunan;
1977- 1983 yılları arasında Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa İlçe Başkanlığı yapan…
1972- 1982 yılları arasında Gazimağusa Türk Kooperatif Bankası ve 16 yıl boyunca Mağusa Türk Gücü Yönetim Kurulu Başkanlıkları yapan Derviş Eroğlu…
1983 yılında oluşan Kurucu Meclis’te de yer alan Eroğlu, Çağatay sonrası döneme talip olur.
Bugün 74 yaşında olan Derviş Eroğlu, 45 yaşında Başbakanlık’a talip olur.

Küçük de taliptir
Eroğlu ile birlikte, bir isim daha, “Başbakanlık’a talibim” diyerek ortaya çıkar.
Bu isim İrsen Küçük’tür.
Tarihten aldığı güç yanında, o da toplumun önce gelen isimlerinden biridir.
1983 yılına gelindiğinde, Küçük de bu zaman dilimine siyaseten çok şey sığdırmıştır.
1968 – 1973 yıllarında Kıbrıs Hayvancılık Dairesi’nde görev yaptı.
1973 yılından sonra kendine ait işletmede tarım ve hayvancılık çalışmalarını yürüttü.
Ziraat Mühendisleri Odası ve Erenköy Mücahitler Cemiyeti Başkanlığı yaptı.
1976 ve 1981 genel seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi’nden Lefkoşa Milletvekili seçildi.
1983’te oluşturulan Kurucu Meclis’te üyelik yaptı.
1976 -1981 ve 1982 -1983 tarihleri arasında Tarım, Doğal Kaynaklar ve Enerji Bakanlığı ile 1981 – 1982 tarihleri arasında Sağlık, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı görevinde bulundu.
Bugün 72 yaşında olan İrsen Küçük, 1983 yılına gelindiğinde, 42 yaşında, genç bir siyasetçidir…

***

Atasayan: “Eroğlu kararlı durdu, Küçük geri adım attı”
Atasayan’a tekrar dönelim…
Taşkent Atasayan, 1983 yılında Başbakan Mustafa Çağatay’ın görevini Dr. Derviş Eroğlu’na devretmesi için mücadele eden beş kişilik grubun içerisinde yer alır. Aynı Atasayan, dokuz yıl Eroğlu ile çalışır, ancak 1992 yılında 9’lar Hareketi ile Eroğlu’na ağır suçlamalar yapan tarihi bildirgenin da altına imza atar
Atasayan, Eroğlu ile yollarının ayrılmasını şöyle özetler:
“1992’de Dokuzlar Hareketi’nin içinde bulunduk. Aradan geçen dokuz senede icraatlar ortaya çıkmıştı. Beraberken ve icraata girdikten sonra icraatların birbirini tutmadığını gördüm. Eylemlerle söylemler birbirini tutmadı. Eroğlu sevdiğim bir arkadaşım, aksi takdirde Dokuzlar Hareketi’ne girmezdim”

Şahit olan tek isim
Taşkent Atasayan, 1983 yılı içerisinde İrsen Küçük ve Dr. Derviş Eroğlu ile ‘Çağatay’ın yerine kim geçecek’ pazarlığının yapılmasına şahit olan tek isim.
Atasayan, bu tartışmada Eroğlu’nun kararlı bir tavır sergilediğini, bu nedenle Küçük’ün başkanlıktaki ısrarından vazgeçtiğini belirtti
Atasayan, kendi önünde gerçekleşen Eroğlu- Küçük pazarlığını aynen şu şekilde anlattı:
“İrsen Bey de o zaman başkanlık istedi, Mağusa’ya geldi. Aşağıda benim ofis vardır, başka şahidim de yoktur. Ben Eroğlu ve İrsen Bey.
İrsen Bey başkanlığı istedi ve Derviş Bey’e de genel sekreterlik teklif etti.
Daha önce kendisini ortaya atan Derviş Bey oldu.
İrsen Bey kenardan Derviş Bey’i destekler göründü ama diğer taraftan etkili-yetkili kişilere başka türlü göründü. Bu ispiyonlama değil…
Derviş Bey, ‘Bunun ayıbı yok, ben adaylığımı koyacağım.
Sen de başkanlık istiyorsan adaylığını korsun’ dedi.
İrsen Bey bunun üzerine adaylığını koymadı. Derviş Bey doğrudan parti başkanı oldu.”

****

Eroğlu 45’inci Başbakan oldu, Küçük 70’i bekledi
O pazarlık 1983 yılında yapıldı.
Atasayan, yaşadığı o anı, bana anlatmıştı ya…
Eroğlu 45 yaşında Başbakan oldu…
Aralık 1983 tarihinde UBP genel başkanı seçildi. Eroğlu’nun biyografisinde, 45’inden 74’üne kadar uzanan süreç bakın nasıl özetlenir:
“KKTC’nin ilan edilmesinin ardından 1985-1994 yılları arasında 4 kez hükümet kuran Derviş Eroğlu, 1994 yılında Cumhurbaşkanı Denktaş’la ters düşünce parti içinde ayrılıkçı bir grup oluştu. Daha sonra 9’lar Hareketi olarak isimlendirilen bu grubun Demokrat Parti adıyla siyasi partiye dönüşmesi süreci yaşandı. Aynı yıl 12 Aralık’ta yapılan seçimleri yüzde 1 oy farkla kazanan UBP, Cumhurbaşkanı Denktaş’tan hükümeti kurma görevini alamayınca DP-CTP koalisyonunun oluşturulmasıyla ilk kez muhalefet görevini üstlendi.
2,5 yıl ana muhalefet liderliğinden sonra Eroğlu, 1996’da yeniden birinci parti olan partisi UBP’nin yanına DP’yi alarak Başbakan oldu. 1998 yılı seçimlerinden de birinci çıkan Eroğlu, 2004 seçimlerine kadar Başbakan olarak kaldı.
13 Ocak 2004’te görevini Mehmet Ali Talat‘a devreden Eroğlu, 2005 yılında yapılan Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci parti konumuna düşünce yıllarca sürdürdüğü genel başkanlıktan ayrıldı. Eroğlu’nun yokluğunda UBP Milletvekilleri Hüseyin Özgürgün ve Tahsin Ertuğruloğlu UBP Genel Başkanlığı’na seçildi. 29 Kasım 2008 tarihinde yapılan kurultayda yeniden genel başkan seçilen Eroğlu, 18 Nisan 2009 seçimlerini farklı kazanarak yıllar sonra tekrar tek başına 8. Eroğlu hükümetini kurdu.
2010 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Eroğlu, %50.4 oyla ilk turda KKTC’nin 3. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.”
İşte böyle…
Pazar günü arşivleri karıştırırken ulaştığım Taşkent Atasayan röportajı, böyle bir uyarlamaya döndü.
Eroğlu 45 yaşında Başbakan oldu, İrsen Küçük ise, o gün aşamadığı Eroğlu engelini halen aşmak için çaba harcamaya devam ediyor.
Başbakan olmak içinse tam 70 yaşına kadar bekledi İrsen Küçük…
Kolay kolay bırakır mı?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar