Işık Kitabevi’nin, bu yıl otuz birincisini düzenlediği kitap fuarının ilk tartışma konusu “Liberalizmin Açmazları; İdeolojisiz Partiler, Partisizleşen Toplumlar” idi.
Konuşmacılar Ferdi Sabit Soyer, Yücel Vural, Direnç Kanol, moderatör olarak da ben yer aldım.
Anlayacağınız, benim görevim, tartışmanın fazla uzamadan ve izleyicileri sıkmadan ama konuşmacıların da görüşlerini anlatmalarına fırsat vererek ve de izleyicilerin de aktif katılımını sağlamaktı.
Gecenin geç saatlerine kadar süren tartışma / konuşmalardan sonra izleyicilerden aldığım olumlu tepkilerden anladım ki bu görevimi başarıyla yerine getirdim J
Şaka bir yana, yıllardır ısrar, inat ve sabırla Işık Kitabevini yaşatan ve ötesinde ülkenin tek kitap fuarını otuz bir kez gerçekleştiren Nahide Merlen’i tebrikten öte ödüllendirmek gerekir.
Beni arayıp da “Liberalizmin Açmazları; İdeolojisiz Partiler, Partisizleşen Toplumlar” panelinde moderatörlük yapar mısın dediğinde doğrusu hem şaşırdım hem de gerildim.
Niye?
Çünkü bu memlekette ideolojik tartışmaları çoktan öldürmüştük.
İdeolojiler ölünce de haliyle ortaya çıkan ideolojisiz partiler ve partisizleşen toplumlar oldu.
Peki biz bunun neyini tartışacaktık?
Bırakınız bu konuyu dert etmeyi, konunun farkında bile olmayan bir nesil yetiştirdik.
Bizim nesil, liberalizmi küfür niyetine kullanır “liboş” diyerek hakaret ettiğini zannederdi.
Fakat şimdiki nesil liberalizmin ne olduğunun bile farkında değildir.
Biz oturup tartışabilirdik ama kim dinleyecekti ki bizi?
***
Hatırı sayılır bir izleyici grubu önünde, yıllardır tanık olmadığım, son derece kaliteli bir tartışma ortamı oldu.
Hemen belirtmeliyim ki Nur Köprülü, Doğuş Derya ve Asım Akansoy’un değerli katkılarından etkilendim.
Ferdi Sabit Soyer, hep politikacı kimliği ve politikada yaptıkları bilinir.
Bence aslında O, CTP’nin ideolojik altyapısının mimarıdır.
Ve şimdilerde “emekli” hayatına zorlandığı için bence CTP ideolojik olarak eksiktir.
Üniversite yıllarından “anılarımız” olan Yücel Vural’ın liberalizm ile ilgili söylediği gerçeklikler tartışmanın sürükleyicisi oldu.
Kanol ailesini iyi biliyorum ama ilk kez bir araya geldiğim Direnç Kanol’un dünyasal perspektifteki açılımlarını ilgi ile dinledim.
***
Biz bu tartışmalarla meşgulken, Ercan’da Hava Trafik Kontrolörleri “işe gitmeme” ek mesai yapmama eylemi yapıyorlardı.
Hükümetin ek mesai oranlarındaki uygulamasını protesto etmek için bütün uçuşları bloke ettiler.
Binlerce insan havaalanlarında mahsur kaldı.
Bağlantılı uçuşları olanlar tam bir mağduriyet yaşadılar.
Panelde söylemedim ama buraya açıkça yazıyorum;
İdeolojileri kendimizce çoktan öldürdük. Partileri ideolojisiz kıldık. Partisizleştirilmiş bir toplum inşa ettiğimizde de çok iyi bir şey yaptığımızı sandık.
Rahmetli Ciğerci Ahmet “her şey paradır guzzum” derdi.
Evet, artık ideoloji, cebe giren paradır ve aylardır tartıştığımız sadece paradır.
Boş verin siz “Liberalizmin açmazlarına…”
O da neymiş !!!
