Kuzey Kıbrıs’ta seçimler yapıldı.En çok milletvekili çıkartan Parti hükümetin dışında kaldı.
UBP’nin hükümet dışında bırakılmasında, Türkiye’nin gücü ve dış politikada izleyeceği siyaset etkili oldu.
Anastasiadis’in de GüneyKıbrıs’ta seçimi kazanacağı hemen hemen kesindi.
Her iki taraftaki TAŞLAR yerine oturduktan sonra, TOPLUMLARARASI GÖRÜŞMELERİN, BM önderliğinde KALDIĞI YERDEN yeniden devam edeceği de kesindi.Şimdi bu süreç yaşanacak.
Kuzey Kıbrıs’ta Hükümet kuruluşunda, Akıncı’nın başmüzakerecisi Özdil Nami’nin yeni hükümette BAKANLIK alması, ilk anda kafalarda karışıklığa yol açtı. Ancak Akıncı’nın konuyla ilgili açıklamasından sonra, bu hamlenin gerçekte RUM TARAFINI SIKIŞTIRMA hamlesi olduğu iyice belirginleşti:
Akıncı, görüşmelerin ulaştığı noktada artık MÜZAKERECİLERE İHTİYAÇ OLMADIĞINI, tarafların isterlerse, kalan sorunları liderler seviyesinde ele alıp, hızla ilerleyebileceğini ima eden bir açıklamada bulundu.
Akıncı, Anastasiadis’i artık iyi tanımaktadır.
Anastasiadis çözümcü bir lider pozisyonunu sürdürmek ama, Kıbrıs Sorununu zamana yayarak, Kıbrıs Cumhuriyetine tek başına sahip olma avantajını kullanmak istemektedir.
Oysa gerek Akınci, gerekse Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, görüşmelerde artık zamana oynamanın mümkün olmadığını net olarak açıklamışlardı.
Her iki taraftaki seçimler sırasında, Mevlut Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta son elli yılda yaşananların dikkate alınacağı bir müzakere zemininin olması gerektiğini, bunun yapılmaması durumunda, herkesin kendi yolunda ilerleyeceğini çok net olarak VURGULAMIŞTI.
Akıncı’nın, “Artık görüşmeciye gerek yoktur” hamlesi, Anastasiadis’in zamana oynama strastejisini yerle bir eden etkili bir hamledir.
Türkiye de, Orta Doğu’daki gerginliğin içinde mücadele ederken, Kıbrıs’ta daha fazla zaman kaybetmek istememektedir.
Türkiye’nin adada bulundurduğu askeri güç Pasif durumda ve maliyeti yüksek olan bir güçtür.Bu gücün Orta_Doğu’daki gergin ortamda kullanılmak istenmesi beklenen bir hamledir.
Rumlar, değişen dünya koşullarını ve Türkiye’nin SORUNLARI ZOR YOLUYLA çözme stratejisi izlediğini anlamamayı sürdürür ve Kıbrıs Sorununu uzatma siyaseti izlerlerse, Kıbrıs’ta da büyük gerginliklerin olacağı kesindir.
Akıncı’nın “Artık Kıbrıs’ta BAŞMÜZAKERECİYE İHTİYAÇ YOKTUR açıklaması ,Türkiye’nin Kıbrıs’ta zamana oynamaya izin vermeyeceğinin de Kıbrıs Türkleri vasıtasıyla ilanıdır.
Şimdi Anastasiadis, yeni hükümeti kurma çalışmaları içerisine girecektir.
Yeni hükümette, çözüm karşıtı DİKO ve faşist ELAM Partilerine etkin görev vermesi durumunda, Kıbrıs’ta gerginlik yeniden ön plana geçecektir.
Anastasiadis, DİKO ve ELAM taraftarlarının kendisine oy vermemeleri durumunda, MALAS ‘ın kesin kazanacağının farkındaydı.
Anastasiadis, DİKO ve ELAMın dolaylı desteğini alarak seçilirken, bu iki Partiye nasıl bri söz vermiştir.Yeni hükümetin kurulmasıyla bu sorunun cevabı da görülecektir.
Akıncı’nın hamlesi ayrıca, muhtemel bir DİKO, ELAM ve Anastasiadis ittifakına karşı, önceden yapılmış bir hamle olarak da görülmelidir.
