Ahlaksızlık diz boyu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Kıbrıs

Ahlaksızlık diz boyu

Ahlaksızlık diz boyu

DAVA SAYILARI % 185 ARTTI: 2004 yılında Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davaların sayısı 295 iken, 2012 yılında bu rakam 548’e çıktı. Bu rakamlara göre geçen 8 yıllık sürede dava sayılarında yaklaşık % 185 artış oldu

UYUŞTURUCU VE ADAM KAÇIRMA DAVALARI PATLADI: Suç türlerine göre ise özellikle uyuşturucu ve adam kaçırma gibi suçlardaki artış dikkat çekti. Silah ve patlayıcı madde türü suçlar 2003 yılına göre geçtiğimiz yılki rakamlara göre % 70 artış gösterirken, uyuşturucu madde 2003 yılına göre 2012 yılında % 290 oranında arttı. Zorla ırza geçme, adam kaçırma ve benzeri suçlar 2003 yılına göre 2012 yılında % 290 oldu


TRAFİK DAVALARI %380 ARTTI: Ceza davalarında ise 2003 yılında askıda olan davalarla birlikte dosyalanan yeni davaların toplam sayısı 19,351’e yükseldi. Merkezi Cezaevi’nde suçtan hüküm giymiş kişilere bakıldığında ise yaklaşık % 70’inin yabancı uyruklu kişiler olduğu görülüyor

“ÜLKEMİZ TEHDİT ALTINDA”: Ülkede günden güne artan suç oranlarının halkı tedirgin ettiğini söyleyen avukat Barış Mamalı, “Suç oranlarındaki ciddi artış insanlarımızı doğal olarak endişelendirmekte ve hatta tehdit etmektedir” dedi

Devrim DEMİR
Bir zamanlar güvenilir ülkelerden biri olarak gösterilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her geçen gün artan suçlar nedeniyle “Suçlular cennetine” dönüşmeyi hızla sürdürüyor. Raporlarla da doğrulanan bu durumun özellikle son zamanlarda başrolünü suça itilen gençlerin üstlenmesi gelecek kaygısına neden olurken Avukat Barış Mamalı Havadis’e konuştu.

Dava sayıları % 185 arttı… 
2004 yılında Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davaların sayısı 295 iken, 2012 yılında bu rakam 548’e çıktı. Bu rakamlara göre geçen 8 yıllık sürede dava sayılarında yaklaşık %185 artış oldu.

Uyuşturucu ve adam kaçırma patladı
Suç türlerine ise özellikle uyuşturucu ve adam kaçırma gibi suçlardaki artış dikkat çekti.
Silah ve patlayıcı madde türü suçlar 2003 yılına göre geçtiğimiz yılki rakamlara göre %70 artış gösterirken, uyuşturucu madde 2003 yılına göre 2012 yılında % 290 oranında arttı. Zorla ırza geçme, adam kaçırma ve benzeri suçlar 2003 yılına göre 2012 yılında %290 olurken, soygun ve hırsızlık suçları %45 oranla arttı. Adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs tipi suçlar 2003 yılına göre 2012 yılında % 84 oranında artış oldu.   

Trafik davaları % 380 arttı…
Ceza davalarında ise 2003 yılında askıda olan davalarla birlikte dosyalanan yeni davaların toplam sayısı 19,351’e yükseldi.

Sadece trafikte 39 bin dava var
2012 yılında bekleyen ve dosyalanan yeni davaların toplam sayısı ise 60,184. 9 yıldaki artış oranı % 315’e ulaştı. Trafik davalarında da ciddi bir artış olduğunu ve 2003 yılındaki 10,311 olan dosyalama 2012 yılında 39,194’e ulaşarak trafik ceza dosyalarının %380’lik rekor artış gösteriyor.

Rekor mazbata paraları…
Ceza davalarının artmasıyla mazbata paralarında rekor artışa gidildiği de görülüyor. Ceza davaları sonucunda çıkan mazbatalar yoluyla toplanan para miktarı 2002 yılında 363,805 TL iken 2012 yılında bu sayı 3.661.945 TL’ye ulaştı. Artış oranı takriben % 1100 oldu.

Cezaevi’nde %70 yabancı uyruklu var…
Merkezi Cezaevi’nde suçtan hüküm giymiş kişilere bakıldığında yaklaşık %70’inin yabancı uyruklu kişiler olduğu görülüyor. Yine ağır cezalık suç işleyen mahkumlar arasında da %70-75 oranında uyuşturucu madde ile alakalı kişilerin olduğunu görülüyor. Aynı zamanda uyuşturucu madde ile ilgili suçluların neredeyse %90’ının kullanıcılar veya bağımlılar olduğu dikkat çekiyor.

“Sorunların çözümü hukukçudur”
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde hukukçular, kendi ülkelerinin sosyal ve ekonomik sorunları ile ilgilenmek zorundadırlar diyen Avukat Barış Mamalı, “Zira bu sorunların çözümü hukukçuya muhtaçtır, her memlekette bilhassa gelişme yolunda belli bir hız kazanabilmiş ülkelerde hukukçular özel bir mevkiye sahiptirler. Bu itibarla hukukçu ekonomik ve sosyal gelişmeye en etkili yardımda bulunmakla görevli ve sorumludur. Hukukçu sosyal konuların yüksek mühendisidir. Bende bu evrensel ilkeyi benimsemiş biriyim, bence bir hukukçunun sadece günlük işlerle yetinmesi görevini eksik yaptığı anlamına gelmektedir” dedi.

Uyuşturucu ülkede patlak verdi…
Uyuşturucunun geçmiş yıllara göre şiddetli bir şekilde artış gösterdiğini söyleyen Barış Mamalı, “Yüksek Mahkeme’nin hazırlamış olduğu son faaliyet raporunu alıp inceledim ve geçmiş yıllara göre kıyas yaptığım zaman uyuşturucu ülkede huzur bozan insanlarda tedirginlik ve korku yaratan ağır suçlardan biridir. Özellikle uyuşturucu ve tecavüz türü suçlardaki muazzam artışın başta ülke gençliği olmak üzere herkesi tehdit eder pozisyona geldiğinin farkındayız” dedi. Barış Mamalı mazbata paraları ile ilgili yaptığı açıklamada ise şunları belirtti: “Sadece mahkemeler yoluyla kesilen cezalardan devletin muazzam bir geliri bulunmaktadır. Bunun yanına hukuk davalarında alınan harç ve vergileri de göz önüne alırsanız yargı organının devlet için topladığı paraların büyüklüğü daha da artmaktadır.”

Cezaevinde %70 yabancı uyruklu var…
Merkezi Cezaevi’nde suçtan hüküm giymiş kişilere bakıldığında yaklaşık %70’nin yabancı uyruklu kişiler olduğunu söyleyen avukat Barış Mamalı, “Ağır ceza suçlularının yaklaşık %70’inin yabancı uyruklu kişiler olduğu görülmektedir. Yine ağır cezalık suç işleyen mahkumlar arasında da %70-75 oranında uyuşturucu madde ile alakalı kişilerin olduğunu görürsünüz. Buna bağlı olarak uyuşturucudan ötürü hapishanede yatan kişilerin takriben %70-80 arasındaki oranını yabancıların oluşturduğunu görmekteyiz. Yani uyuşturucu madde ile birlikte suçluların da çok büyük oranda ülkeye dışarıdan gelen yabancılar ve bir miktar da çift uyruklu kişiler olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu istatistiki rakamlara bakıldığında, ülkede işlenen ve ciddi olarak tanımlanacak ağır suçların, en azından %70’inin yurt dışından ithal edildiği görülmektedir. Çift uyruklu kişilerden yurt dışında ikamet edenlerin var olması halinde bu %70’lık oranın çok daha yukarılara çıkması mümkündür. Bu arada uyuşturucu madde ile ilgili suçluların neredeyse %90’ının kullanıcılar veya bağımlılar olduğunu da söylemek gerekir” dedi.

“Giriş çıkışlarda güvenlik çok zayıf”
Suç olaylarının önleme tedbirlerinin oldukça karmaşık olduğunu söyleyen Mamalı, “Çok açık söyleyebilirim ki ülkeye girişlerde çok ciddi bir denetim sorunu olduğu bir gerçektir. Özellikle uyuşturucu maddelerin ülkemize sokulmasında güvenlik sistemimizde önemli bir zafiyet bulunmaktadır. Bu amaçla ülkemize suç akışını minimuma indirecek her türlü önlem yanında KKTC’ye giriş limanlarında gerekli teknolojik donanımın kurulması gerekmektedir. Önemli olan ülkemizdeki suçluları yakalamak değil, suçun işlenmesini engellemektir. Ülke kıyılarının sürekli denetim altında tutulacağı bir sahil güvenlik sistemi kurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, suç ülkemize her zaman yasal limanlardan girmemektedir. Özellikle uyuşturucu türü maddelerin ülkeye sokulmasında her türlü yolun denendiğini hatırlayalım. Ülkeye çalışmak veya eğitim maksadıyla girecek yabancıların sabıka kayıtlarının kontrol edilmesini sağlayacak bir düzenleme kurulmalıdır. Bu yöntemle en azından tehlike arz edebilecek kişilerin ülkeye girişte tespit edilebilecek ve gerekli polisiye tedbirler bu safhada alınabilecektir. Örneğin bu hususta Türkiye ile yapılacak ikili bir anlaşma ile Türkiye uyruklu kişilerin sabıka kayıtlarına bilgisayar ortamında anında ulaşılması mümkün olabilecektir. Ülkenin bir numaralı suç tehdidi olan “Uyuşturucu” tehlikesinin önüne geçebilmek için bilinçli bir altyapı kurulmalıdır. Uyuşturucuya karşı mücadelede toplumun tüm kuruluşlarının etkin katılımı sağlanmalıdır. Bu mücadelede aile-toplum-devlet iş birliğinin etkin bir şekilde tesis edilmesi şarttır. Burada kurulacak iş birliğini planlama ve yürütme görevi devlete düşmektedir” dedi.

“Uyuşturucunun önüne geçilmeli”
Ülkenin bir numaralı suç tehdidi olan “Uyuşturucu” tehlikesinin önüne bir an önce geçmek için bilinçli bir alt yapının kurulmasını söyleyen Avukat Barış Mamalı, “Uyuşturucuya karşı mücadelede toplumun tüm kuruluşlarının etkin katılımı sağlanmalıdır. Bu mücadelede aile, toplum ve devlet iş birliğinin etkin bir şekilde tesis edilmesi şarttır. Burada kurulacak iş birliğini planlama ve yürütme görevi devlete düşmektedir. Şiddet unsurlarıyla dolu ve hatta bazen uyuşturucu maddeye ulaşmada aracılık eden internet sitelerinin, kapatılmaları dahil bunlar üzerinde gerekli etkin kontrol ve denetimin sağlanmalıdır. Sakıncalı internet sitelerinden özellikle çocuklarımızı korumamız gerekir. Buna imkan verecek gerekli yasal mevzuatın bir an önce düzenlenerek yürürlüğe girmesi lazımdır (Bilişim Suçları Yasası). Ülke gençliğini kötü alışkanlıklardan koruyacak güvenli bir ortamı sağlanmak devletin anayasal ödevidir. Uyuşturucuya basamak sağlayan alkol, sigara, gece kulübü ve kumardan çocuklarımızı koruyacak ciddi yasaklamalar ve denetimler bir an önce yürürlüğe girmelidir. Ülkenin geleceği için sağlıklı gençler yetiştirmek bizlerin ve devletin en büyük sorumluluğudur. Zaten Anayasamızın 35. maddesi, devlete, aileyi ve çocukları korumayı emretmekte, hatta bu konuda gerekli önlemleri almayı ve örgütleri kurmayı da amir bir hüküm olarak düzenlemektedir” dedi.

“İlgililer harekete geçsin”
Ülkede suç oranlarının ciddi bir şekilde arttığını ve derhal acil önlem alınmasının gerektiğini söyleyen Mamalı, “Ülkemizde suç oranlarında ciddi bir artış olduğunu artık bilmeyenimiz kalmamıştır. Bu realite ışığında ilgililerin elini taşın altına sonuna kadar sokma zamanı çoktan gelmiş bulunmaktadır. Ülke insanımızın daha huzurlu daha güvenli bir ortamda yaşayabilmesi için hiçbir siyasi etki ve düşünce altında kalmadan her türlü çalışmanın ve hukuki düzenlemenin yapılması şarttır. Bir an önce Meclis’te ortak bir gündemle bu suç ve uyuşturucu konusu görüşülmeli ve derhal bu konuda bir devlet politikası üretilmelidir” dedi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar