Türkiye’den ülkeye dün hava yolu ile gelen KKTC ve TC yurttaşları, aprondan özel bir otobüs ile alınarak, karantina merkezine dönüştürülen Malpas Otel’e götürüldü. Yolcular arasında bulunan Kıbrıslı öğrenci Ada Diren Kurt, yaşananları Havadis Web TV’nin canlı yayınında anlattı.
“BİLEREK GELDİK”
Kurt: Ben KKTC’de bizi nasıl bir sürecin beklediğinin bilincindeydim. Seyahat ettiğimiz Pegasus Havayolu görevlileri de uçağa binmeden KKTC’de bir merkezde 14 gün karantinaya alınacağımızı söyledi. Hepimizin bu seyahatten vazgeçme şansı vardı. Herkes ne yaşayacağını bilerek geldi
“TERMİNALE GİRMEDİK”
Kurt: Hepimize eldiven ve maske verdiler. Uçaktan aramızda 2 metre mesafe olacak şekilde indirildik. Yere adım atar atmaz ateşimizi ölçtüler. Terminal binasına hiç girmedik. Muhaceret işlemlerimiz bir görevli tarafından yapıldı. Aprondan otobüse bindirildik ve itfaiye çıkışından ayrıldık
HER ŞEY PROFESYONEL
Kurt: Havaalanında verilen maske ve eldivenler otele giriş yapmadan alındı, yenileri dağıtıldı. Bavullarımız, çantalarımız ilaçlandı, otele tek tek alındık. 14 gün boyunca alacağımız hizmetler, bu hizmetlerin nasıl sağlanacağı hususunda bilgilendirildik. Herkes tek kalacak şekilde odalarına yerleşti. Türkiye’de böyle profesyonel uygulama görmedim
SABIRLI OLMALIYIZ
Kurt: Umarım bir an önce bugünleri atlatırız. Ev karantinasında olanlara sadece sabırlı olmalarını tavsiye edebilirim. Şu an yapmak isteyip de yapamadığınız birçok şey olabilir ve bu durum size saçma gelebilir ama bu, birilerine virüs bulaştırıp ölmelerine sebep olmak gibi saçma bir sondan daha iyidir
Sayı artıyor
Türkiye’den KKTC’ye önceki gün 42, dün 60 KKTC ve TC yurttaşı geldi, yolcuların tümü Çatalköy’de faaliyet gösteren ve Bakanlar Kurulu kararı ile karantina merkezine dönüştürülen Malpas Otel’e yerleştirildi. 102 kişi Malpas Otel’de ayrı odalarda gözlem altında
Duygu ALAN – Pınar BARUT
İstanbul’dan havayolu ile dün öğle saatlerinde KKTC’ye gelen KKTC ve TC vatandaşları, karantina merkezine dönüştürülen Malpas Otel’e yerleştirildi. Yolcuların Ercan Havaalanı’ndan otele transferi profesyonel bir biçimde gerçekleştirildi.
Yolcular, hem İstanbul’da uçağa henüz biniş yapmadan önce görevliler tarafından hem de uçakta dağıtılan broşürler, formlarla KOVID-19 ve yaşanacak süreç ile ilgili bilgilendirildi.
Tüm yolcuların gerek uçak içinde gerek havaalanlarında hem kendi sağlığı hem de toplum sağlığı için gerekli olan tüm tedbirler alındı.
Yolcuların karantina merkezine transferlerinde güvenlik hat safhaya çıkarıldı. Karantina işlemi sorunsuzca gerçekleştirildi.
Kafilede bulunan KKTC yurttaşı Ada Diren Kurt, seyahat ve karantina sürecini Havadis okurları ile paylaştı.
“KKTC’de bizi bekleyen süreci bilerek geldik”
İstanbul’dan havayolu ile dün öğle saatlerinde KKTC’ye gelen kafiledeki Ada Diren Kurt, ülkeye geldiğinde 14 gün süre ile karantina merkezinde gözlem altında olacağını, Kıbrıs Türk Basınında yer alan gece haberlerinden öğrendiğini süreci bilmeyenlerin ise seyahat ettikleri Pegasus Havayolu görevlileri tarafından henüz uçağa binmeden bilgilendirildiğini ifade etti.
Kurt, “Bu seyahatten vazgeçmek isteyen olsaydı havaalanında son çıkış kapısına geldiğimizde vazgeçme şansı vardı. Herkes aslında ne yaşayacağını bilerek ülkeye geldi” dedi.
“Herkes Türkiye’yi terk etmeye çalışıyormuş gibi bir hava vardı”
İstanbul’daki atmosferi de tanımlayan Kurt, şunları söyledi: “Sabah İstanbul’da havalimanı otobüsüne bindiğimde normal zamanlarda oldukça kalabalık olan otobüsün bu kez yarısı kadar dolu olduğunu gözlemledim. Uçakta ise maksimum 40 kişi vardı. İstanbul’da yollar çok boştu. Havalimanına yaklaştığımızı trafikteki yoğunlaşma ile hissettik, havalimanına doğru bir akın vardı. Herkes Türkiye’yi terk etmeye çalışıyormuş gibi bir hava vardı.”
“Uçakta iki ayrı form dağıtıldı”
Yolcuların seyahat süresince gerek havaalanında görevliler tarafından gerekse uçakta dağıtılan formlarla bilgilendirildiğini kaydeden Kurt, uçakta dağıtılan formlardan birinin hastalığın belirtilerini taşıyıp taşımadıklarına dair bir form olduğunu kaydetti.
Kurt, “Uçakta bize yolcu bilgi formu dağıttılar. Bu formda, KOVID-19 ile ilgili bilgi ve ateş, öksürük boğaz ağrısı ve nefes darlığı gibi hastalığın belirtilerinden herhangi birini taşıyıp taşımadığımızı tespit etmeye yönelik bir bölüm vardı. Bu formun altında da formu dolduran hakkında yanlış bilgilendirme yapması halinde yasal yollara başvurulabileceği yazıyordu. Bu form sanırım bu TC Sağlık Bakanlığı’nın sağladığı bir belgeydi. KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan benzeri bir form da uçaktan iniş yapmadan dağıtıldı. Bu form da ne yaşayacağımız ile ilgili hem bizi bilgilendiren hem de durumumuzu tespit etmeye yönelik bilgilendirici nitelikteydi” diye konuştu.
“Uçaktan 2 metre mesafelerle indirildik”
Ada Diren Kurt, uçakta yolculara eldiven ve maske dağıtıldığını ve asker yolcuların da bulunduğu uçaktan 2 metre mesafelerle indirildiklerini anlattı. Uçaktan iner inmez tüm yolcuların ateşlerinin kontrol edildiğini anlatan Ada Diren Kurt, yolcuların sivil ve asker yolcu olarak Ercan pistinde iki guruba ayrıldığını söyledi.
“Terminal binasına giriş yapmadık”
Karantina merkezine götürülecek olan sivil yolcuların Ercan Havaalanı’nda terminal binasına hiç giriş yapmadan direkt pistte bulunan otobüse bindirildiğini muhaceret işlemlerinin ise görevliler tarafından yapıldığını anlattı.
Kurt, kendilerini taşıyan otobüsün itfaiyenin çıkış yaptığı noktadan alandan ayrıldığını dile getirdi.
“Beklemediğim düzeyde bir uygulama vardı”
Ada Diren Kurt, karantina oteline getirildiklerinde ise uçakta verilen maske ve eldivenlerin kendilerin alınarak yenilerinin verildiğini kaydetti. Otobüsten yine 2 metre mesafesi kuralı ile indirildiklerini kaydeden Kurt, otele giriş yapmadan sırt çantaları ve bavullarının ilaçlandığını söyledi.
Kurt, kafilede astım hastası ve ileri yaşlı bir yolcuda olduğunu belirterek, “Bizim inisiyatifimiz ve otel görevlilerin inisiyatifine bağlı olarak kadınları ve önceden astım hastası olduğunu bildiğimiz kişilerin öncelikli olarak oteldeki odalarına yerleştirilmesi tercih edildi. Biz orada 5-6 kişilik bir gurup sona kaldık. Astım hastası olan arkadaşı ona uygun olabilecek bir odaya yerleştirdiler. Kadın yolcuları da birbirlerine yakın odalara yerleştirdiler” dedi.
Kendisinin üç kişilik odaya yerleştirildiğini belirten Ada Diren Kurt, diğer odaların kaç kişilik olduğunu bilmediğini ancak tüm yolcuların ayrı odalara yerleştirildiğini ifade etti.
Otele, 10-15 kişilik bir gurubun giriş yaptığını söyleyen Kurt, otel görevlilerinin kendilerine 14 günlük bu süreçte verilecek olan hizmetleri ve bu hizmetlerin nasıl sağlanacağına dair bilgi verildiğini de dile getirdi.
Kurt, “Odalarımızın kapısının önünde masa var. Yemeğimiz veya ihtiyacımız olan siparişlerimiz o masaya bırakılıp kapımız tıklatılacakmış. Görevli kişi ile yakın temasa girmememiz için bizden kapı tıklatılır tıklatılmaz hemen açmamamızı rica ettiler ve odalarımızdan kesinlikle çıkmamamızı istediler” dedi.
Oldukça rahat, manzarası iyi ve konforlu bir odaya yerleştiğini dile getiren Kurt, yakınlarına, “Bizi merak etmesinler” mesajını verdi.
“Kıyas bile yapılamaz”
Türkiye’deki karantina örneği ile kıyas yapan Kurt, şunları kaydetti: “Türkiye’de umreden gelecek olan yolcular için birçok kişi yurtlarından çıkardılar. Bir sürü insanı mağdur ettiler, karantina altında olan insanlar ise bir arada, yani herhangi birinde virüsün bulunması durumunda tümüne bulaştırılması gibi bir ihtimal var. Kıbrıs’a geldiğimdeki uygulamayı, karantina şartlarını gördüğümde çok memnun oldum. Asla Türkiye’deki KYK yurtlarındaki şartlarla kıyaslanamaz. Mantıklı bir uygulama. Bende hastalığın hiçbir belirtisi yok ancak bu hastalık belirtileri olmadan da kendini gösterebiliyor. Şuan taşıyıcı durumundaysam da muhtemelen benim gibi ülkeye girecek olan herkesin belirlenen süre karantinaya alınması ve bu koşullarda gözetim altında tutulması sanım en mantıklısıdır.”
“Güven duyduk”
Ada Diren Kurt, karantina süresince kendilerine test yapılıp yapılmayacağına dair bir bilgiye ulaşıp ulaşmadıkları yönündeki soruya ise “Bu konuda bir bilgi verilmedi. Sanırım bize güven verdikleri için ben de bunu sorgulamadım. Fakat odalarımızda bilgilendirme kitapçığı var, henüz okumadım. Bu konuda bir bilgilendirme kitapçıkta olabilir yoksa da bu konunun ilerleyen günlerde açıklığı kavuşturulacağını düşünüyorum. Ya da bize bir şekilde bilgi verirler diye düşünüyorum” diye yanıt verdi.
Otelde odalar arası iletişimin telefonlarla sağlandığını ayrıca sınırsız internet kullanım hizmetinin sağlandığını da belirtti.
“Programım belli”
Ada Diren Kurt, henüz ülkeye gelmeden 14 gün karantinada kalacağının bilincinde olduğundan bu süreci nasıl geçireceğine ilişkin önceden bir takvim belirlediğini belirterek bu takvimi okurlarla paylaştı.
Kurt, “Süreç için bir program çıkardım. Yanımda çizim tabletimi, bilgisayarımı getirdim: Doya doya çalışabilirim. Yeni bir dizeye başlanabilir. Otobüste bunu konuştuğum bazı arkadaşlar da ‘sürekli dizi izlerim’ gibi ifadelerde de bulundu. Ayrıca sürekli ailemizle görüşme imkanımız var. Sabırla süreci geçireceğiz” diye konuştu.
“Sabır tavsiye ediyorum”
Ada Diren Kurt, 14 günlük karantina sürecini evde geçirecek olan ve de evde kendilerini izole eden kişilere de sabır tavsiyesinde bulundu.
Kurt, “Umarım biran önce bugünleri atlatırız. Karantina altında olanlara ve kendini izole edenlere sadece sabırlı olmalarını tavsiye edebilirim. Şuan yapmak isteyip de yapamadığınız birçok şey olabilir. Bu saçma da geliyor olabilir ama bu hastalığı yaymak belki de birinin ölümüne sebep olmak ya da kendi ölümüne sebep olmak çok daha saçma bir sonuç olacaktır. Bir süre sabırla bekleyerek ve belirlenen kurallara uyarak bugünleri atlatacağımızı düşünüyorum. Burada da her şey yolunda kesinlikle merak etmeyin. Zaten herkese ulaşabilirsiniz, hepimizin internet bağlantısı var. İyi bir ortamdayız” dedi.
