Kıbrıs Türk basının duayen isimlerinden Mehmet Ali Acar, 74 yaşında hayata veda etti. Acar, bir süredir tedavi için İstanbul’da bulunmaktaydı
ÇOK EMEK VERDİ: Gazetecilerin “mücadele basını” olarak görev yaptığı 1958- 1974 yılları arasındaki zor dönemde medyaya hizmet veren Acar, kendi çabası ile Rumca ve İngilizce dilini de konuşmaktaydı. Üç çocuk babası Acar, beş de torun sahibiydi
Devrim DEMİR
Kıbrıs Türk basının önemli isimlerinden, yıllarca çeşitli gazeteTerde foto muhabiri ve yazar olarak çalışan Mehmet Ali Acar, dün sabah yaşamını yitirdi.
Sürekli basın kartı sahibi olan 74 yaşındaki Mehmet Ali Acar, bir süredir tedavi maksatlı İstanbul’da bulunuyordu. Acar’ın cenazesinin İstanbul’dan getirilerek, Lefkoşa’da defnedileceği öğrenildi.
Bir dönemin sembol isimlerinden olan Acar, Bibay Eminoğlu, Özcan özcanhan, Özer Hatay, Mete Hatay gibi isimlerle birliktei, uzun yıllar Kıbrıs Türk basının kahrını çekti.
Zor koşullarda gazetecilik yapmaya devam eden Acar, sık sık “Zor ama güzel bir hayat yaşadım” mesajını veriyordu.
Gazetecilerin “mücadele basını” olarak görev yaptığı 1958- 1974 yılları arasındaki zor dönemde medyaya hizmet veren Acar, kendi çabası ile Rumca ve İngilizce dilini de konuşmaktaydı.
Üç çocuk babası Acar, beş de torun sahibiydi.
Ailesi, Mehmet Ali Acar’ın ölümünün ardından şu mesajı paylaştı:
“20 Eylül 1945’de Balıkesir/Palikitre’de doğdu. Annesini genç yaşta kaybetmesi ve yokluklardan dolayı, eğitim hayatını Haydarpaşa Lisesinde orta öğreniminden sonra devam ettirememesine rağmen, “Hayat Okulundan” yüksek derece ile mezun olmuştur.
Fotoğrafçılık matbaacılık ve gazetecilik konusunda kendini geliştirmiş, birçok gazetede çalışmış, ve yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yapmıştır.
Kendi çabasıyla Rumca ve İngilizce öğrenmiş ve iyi derecede konuşup, okuyup ve yazabilmekteydi. Kıbrıs’daki savaş döneminde, 6 yılın üzerinde mücahitlik yapmıştır. Dış işlerine bağlı Enformasyon dairesinden emeklidir. Sürekli basın kartı sahibidir. 3 çocuk babası ve 5 torunun dedesidir.
Bildiği doğrulardan hiç şaşmamış, kendi deyimiyle “adam gibi” ve “anlı açık” yaşamayı, paraya, pula ve mala tercih etmiştir. Rahatsızlığına karşı verdiği zorlu mücadeleye yenik düşerek, 17 Temmuz 2017 sabahının erken saatlerinde İstanbul’da, gözlerini dünyaya yumdu.
Dürüstlüğünü ve insanlığını bizlere miras bıraktı. Kendi deyimi ile zor ama güzel bir hayat yaşadı. Kimseye muhtaç olmadı. Kimseye boyun eğmedi. Uğurlar olsun güzel adam. Sana yakışır evlat olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Nurlar içinde yat. Cenazesi İstanbul’dan Kıbrıs’a getirildikten sonra, Lefkoşa’da toprağa verilecektir. Gün ve saatini kesinleşince paylaşıyor olacağız.”
