1 adet şüpheli bile panik yaşanmasına yetti ve arttı bile.
Bir de neye yetti biliyor musunuz?
1 Temmuz’a hazır olmadığımızı yeniden anlamamıza.
Pazartesi sabahtan itibaren yaşanan paniğin özeti şudur;
Ankara’da çocuğunu tedavi ettiren bir kadın, yüksek ateş şikayeti ile hastaneye başvurur. Ama KKTC’ye gelmek için Mersin’e hareket etmek durumundadır. Otobüsle Mersin’e gider ve gemi öncesi Mersin’deki Covid merkezine başvurup test yapılmasını ister. Uzun bir süre Covid merkezinde virüs bulaşmış hastalarla birlikte bekletilir. Sonuçta “siz gidin KKTC’de test yaptırın” denilir ve gönderilir. Kadın gemide hem kendini hem de çocuğunu izole eder ve Girne limanına gelir. Limanda da yetkililere durumunu anlatır.
Panik işte tam da bu noktada başlar. Kadın ve çocuğu bir ambulans ile hastaneye sevkedilir ama limanda bulunanlar aracılığı ile haber ülkeye dalga dalga yayılır.
O sıralarda meclis toplantı halindedir ve Sağlık Bakanı’na konu sorulur.
Sağlık Bakanı da bilgi alır ve şunları söyler; Sağlık görevlilerimiz gemiden inen bir kadının ateşini ölçtüler ve 37.5 bulmaları üzerine hastaneye sevk ettiler. Kadının elinde PCR pozitif test varmış. Biz tedbir amaçlı limandaki bütün çalışanları karantinaya alıp test yapacağız…”
Bu açıklama gündeme bomba gibi düşer.
Başbakan Meclis kürsüsünden “bu vakayı tespit eden sağlık çalışanlarını tebrik ederim” der ve aslında covid ile mücadelede ne kadar önemli başarılar elde ettiklerini söyleyip durur.
Anamuhalefet lideri da konuşur ve o da ateş ölçen sağlık görevlilerini tebrik eder.
Bu arada göğüs hastalıkları uzmanı bir doktor durumun öyle olmadığını anlatmaya çalışır ama pek anlaşılmaz. Karantinaya alınan kadın da (ki sosyal medyada linç edildi) birtakım paylaşımlarda bulunur ama onun da ne dediği anlaşılmaz.
Sonuçta ortada Sağlık Bakanı’nın meclis kürsüsünden açıkladıkları vardır.
Öğleden sonra şüpheli kadına yapılan PCR testinin sonucu yine Sağlık Bakanı tarafından açıkanır;
Sonuç negatif. Yani kadında virüs yok.
Sağlık Bakanı kadının ateşinin falan ölçülmediğini de söyler.
Kadın doğrudan kendisi şüphe belirtmiş ve yetkililere başvurmuş, oradan da hastaneye sevk edilmiş.
Tabii meclis darmadağın olur.
Anamuhalefet lideri haklı olarak sorar;
“Bize niye yanlış bilgi veriyorsunuz ve biz de olmayan bir şey için teşekkür ediyoruz.”
Ve ekler: “1 Temmuz’da gelecek 2 uçak için ciddi endişelerimiz var…”
*
Özel jet rezaletinden sonra yaşanan bu olay da göstermiştir ki 1 Temmuz’da başlayacak karantinasız dönem için ciddi endişe duymalıyız.
KKTC’ye gelecek olanlar PCR testlerini gösterecekler. Bir PCR testti de havaalanında olacaklar. Sonra da test sonucu çıkıncaya kadar evlerinde veya otel odalarında izole olacaklar.
İnşallah yetkililerin planladığı gibi gider ve lanet virüs KKTC’de yeniden dolaşıma girmez.
Yoksa bunun hesabını kimse veremez.
Aç gözlü birkaç otelci memnun edilecek diye yakınlarımızı kaybetmek zorunda kalmayız.
İşte o zaman bu halkın tepkisi farklı olur…
