Son dönemde kiralık araçların sayısındaki artışa dikkat çeken bir yazı yazmıştık haftalar önce.
Biraz da araştırmıştık. Öyle bir düzen dönüyordu ki, evlere şenlik…
Piyasada 6 bini aşkın kiralık araç var ve her yıl 300-500 yeni kayıt yapılıyor…
Sonra, kiralık olarak belli muafiyetlerle çıkarılan bir araç 5 yıl kullanıldıktan sonra, o muafiyetiyle birlikte normal araç olarak satılabiliyor…
Yani iyi bir rantı vardı…
Sonra kiralık araçların artışının trafikte yarattığı sorunlar da ortadaydı ve kısıtlanması, her önüne gelene kiralık araç izni verilmemesi gerektiğinden dem vurmuştuk.
Bizim gibi daha bir çok meslektaşımız da konunun üstüne gitmişlerdi.
Hemen her gün bir kiralık araç sürücüsünün yaptığı kazalar gündem olunca, “Kiralık araç terörü” başlıkları bir çok gazetede yeraldı.
Peki, ne oldu..?
Hükümet göstere göstere tam tersini yaptı.
Yani dikimize gitti…
“Siz ne maval okursanız okuyun, biz bildiğimizi yaparız” dediler ve şu son Bakanlar Kurulu mucizesine imza attılar…
Neymiş, “yatırımcıyı destekleyeceklermiş”…
Neymiş, mağduriyet varmış. Yesinler sizin mağduriyetinizi…
Ne kadar masum değil mi..?
Zaten yüzde 25 daha düşük gümrük ödemekteydiler.
Rıhtım harcı düşük, stopaj da alınmıyor….
Şimdi bu kararla, gümrükte bekleyen kiralık araçlara yüzde 40’a kadar vergi indirimi ve fiyat istikrar fonu indirimi getiriliyor…
Eşitliksiz, adaletsiz, katma değeri olmayan tek bir sektörü koruma amaçlı.
Üstelik de ülke ekonomisi ve vergi adaleti bakımından sorunlu bir konuyu, daha da beter hale getirdiler.
Kıyağı büyüttüler.
Bu kararın çıkacağının bilinmediğini bana kimse söylemesin.
Ne malum, ithalatçıların araçları bilerek çıkartmadığı…
Çalışma izni affında da, muhaceret affında da, seyrüsefer affı ve daha bir çok afta da böyle değil mi?
Nasıl olsa af çıkacak diyerek beklenmiyor mu..?
Bu da ekonomideki kaçağının ana nedeni değil mi..?
Alın bir tane daha…
Siz hala bu zihniyetin ekonomiyi uçuracağını falan mı zannedersiniz?
Kamu yararı sıfır…
Ekonomiye katkısı sıfır…
Ama bütçeye girecek olan paradan ciddi bir şekilde feragat edebiliyorlar.
Oy hesabı mı bunlar…
Çok merak ederim, bu kıyak, bu rant, kendilerine kaç oy olarak geri dönecek…
Ya da, bu nasıl bir paslaşmadır ki, bir iktidar, böylesine bir kayırmacılığı göstere göstere yapar…
Nasıl bir pervasızlıktır, nasıl bir gözü dönmüşlüktür…
Ama anlamak zor değil, KKTC artık değneksiz bir köydür.
KKTC’nin halkı, tepki vermekten çoktan vazgeçti.
İktidarlar da bunu tepe tepe kullanıyorlar.
Olan bu…
_______________________________________________________________________________
Yerin Kulağı Var
Beklenen İstifa Oldu:
Kooperatif Merkez Bankasıyla ilgili iddialar istifa getirdi. Serdar Denktaş’ın, yönetimle ilgili “değiştireceğiz” açıklamasının üzerinden çok geçmeden, Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu ‘Kurumu yıpratmamak için’ istifa ettiğini açıkladı. Demek ki ortada bir sorun var, hele de banka hakkındaki ropor ortada dururken. Bu istifa o raporu örter mi? Ya da daha açıkçası, o raporun gereklerinin yerine getirilmesi gerekmez mi? Kim ödeyecek o bedeli?
Karda Ama Zam Yapacak:
KIB –TEK Genel Müdürü Gürcan Erdoğan, kurumun 123 milyon lira karda olduğunu ancak yapılacak olan yatırımlar nedeniyle, elektriğe zam yapma eğilimlerinin olduğunu söylemiş. Kurum karda ama, zam kaçınılmazmış, bu nasıl bir mantık. Millet zaten faturasını ödemekte zorlanıyor, onların yaptığına bakın. Neymiş, yatırım yapacaklarmış. Vay eksik olsun. Elektrik direğini haftalarca yol ortasında bırakan bir kurumun yapacağı yatırımı artık siz tahmin edin…
Sebebi Belli:
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, KKTC’deki üniversitelere kayıt hakkı kazanan öğrencilerde ortalama %12 civarında bir düşüş olduğunu ancak, bunun başarısızlık olarak değerlendirilemeyeceğini söylemiş. Berova’nın başarı kriteri nedir ben bilemem ama, eskiden güvenlik ve huzur açısından imrenilecek durumda olan KKTC, şimdilerde kumar, uyuşturucu ve aklınıza gelen hertürlü suçun merkezi haline gelmiş bir ülke. Siz olsanız okumak için çocuğunuzu bu ülkeye gönderir misiniz..?
Daha Nasıl Kaos Olsun:
Sağlık Bakanı, “Kaos bekleyenler hayal kırıklığı yaşayacak” demiş. Sadece Temmuz ayında 14 doktorun istifa ettiği bir durumdan bahsediyoruz. Ya da, özel bir hastanenin doktorlarının gönüllü hizmet verdiği bir sağlık sisteminden… Verilen zararın geri dönüşü yoktur. Bundan sonra ağzınızla kuş tutsanız, yıllar yıllar geriden başlamak zorundasınız. Çünkü o kayıplar asla giderilemez…
Hani Da Ucuzlayacaktı?:
Bizim leyleği havada gören Turizm Bakanı zamanın birinde, uçak seferlerini arttırarak biletlerdeki fahiş fiyatı düşüreceğini iddia etmiş, hatta bu konuda büyük laflar da etmişti hatırlarsanız. Ne oldu, o günden beridir bırakın ek sefer konulmasını, olanlar bile doğru dürüst çalışmıyor. Bilet fiyatlarını ise hiç sormayın, gidin ve bayram öncesi için en yakın yere bir bilet isteyin, talep edecekleri fiyatı duyunca kulaklarınıza inanamayacaksınız. Zaten Sayın Bakanın da, “kendi ülkende tatil yap kampanyası” bu yüzden yapılıyor sanırım…
Sokak Aralarında Dolmuşlar:
Girne Belediyesi, kendilerinin siyasi olarak bilinçli bir şekilde yıpratılmak istendiğini söylüyor. Eleştirenlerin arasında biz de varız. Ve kendileri de bilir ki, siyasi bir yönümüz yoktur. İşte şu Lapta-Girne dolmuşları. Ana yollarda zaten kurallara uymayıp, trafiği engelledikleri yetmiyormuş gibi, şimdi sokak aralarına da servis yapmaktalar. Bunların bir güzergahı yok mudur? Taksi gibi sokak aralarında nasıl dolaşırlar? Neden duraklarda değil de, canlarının çektiği yerde durabilirler. Zaptı rapta almak bu kadar mı zor..?
_______________________________________________________________________________
Zirvedekiler
Şahap Aşıkoğlu: Aşıkoğlu Kıbrıs Postası’nda tam da dünkü yazımda anlattıklarımı yazmış; “Aslında herkes kendi bireysel statükosunu korumaya çalışıyor. Şimdi düşünün, son 20 yıldır “Federasyon olmaz ise olmazdır” diyen biri “bu ülke adam olur” tezini nasıl savunacak? Dolayısı ile KENDİ STATÜKOLARINA sarılmaya devam ediyor aydınların çoğu. Ülkemizdeki entelektüel birikimi ‘halk, bu sistemi düzeltirsek federasyonu istemez’ fobisinden kurtarmak gerek. Aynı şekilde ‘federasyon bizi bitirir’ de aynı derecede tehlikeli bir söylem. Biz bu sistemi toparlamadığımız sürece federasyon şansımızı da zora sokuyoruz, bu ülkede yaşamayı da”…
_______________________________________________________________________________
Diptekiler
Berova’dan Tıs Yok: Toplum günlerdir, İlahiyat Kolejinin diploma törenindeki kızı ve söylediklerini konuşuyor. Kıbrıs Türküne olmadık hakaretler yağdıran bu kız ve söyledikleriyle ilgili bizim Eğitim Bakanından tıs çıkmıyor. Madem bu okulun kendi bünyeleri altında eğitim verdiğini iddia ediyor, o zaman bu söylenenler onu da bağlar. Söyleyecek hiç mi sözü yok. İnşallah bu defa da“milletvekili yemini” yerine, çocukların okuduğu “andımızı” cevap olarak yayınlamaz…
