Zamanın büyüttüğü aşk - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Zamanın büyüttüğü aşk

basaran duzgun banner

Zaman, bu coğrafyada yaşayanların en çok tükettikleri olsa gerek.

Sabır ise bu coğrafyada yaşayanların en önemli silahı.


Hertürlü kötülük ve iyilik hep zamana bırakılır.

“Bu yapılanları tarih yazacaktır” denir veya “Tarih seni affetmeyecektir” tekerlemesi sık sık söylenir.

Ama Kıbrıslı hep affeder.

Ne tarihe yazar ne zamanı hatırlar.

Zaman, bir törpü makinesi gibi tüketip gitse de, bu coğrafyada yaşayanların en önemli cümlesi  “dur bakalım ne olacak” nidasıdır sadece.

Eski albümleri  karıştırırken buldum.

Siyah-beyaz bir fotoğraf.

Poli’de köy kahvesi.

Birinci Dünya Savaşı.

Kıtlık ve açlık yılları.

Radyo başında oturan bir grup köylü.

Sol başta oturan Hasan dedem.

Cepheden haberler dinliyorlar belli ki.

“Ne olacağız, nereye gidiyoruz.”

Osmanlı orduları yenilgi üstüne yenilgi alıyor.

Her yenilgide Poli’’deki  kubbeli kilisesinin çanları çalıyor, sevinçten.

Bir tarafta Anavatana bağlanma hayaliyle yanıp tutuşanların mutluluğu, diğer tarafta Anavatan’ın paldır-küldür yıkılmasına yanılan dert.

Dudaklardan sık sık dökülen cümle “acaba ne olacayık?”

Verilen yanıt “dur bakalım ne olacak?”

Ne acıdır ki 1914’den 2017’y’e yüz küsur  yıl, kuşaklar boyu aynı soruyu sorup duruyoruz kendi kendimize.

 

***

 

Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış:
Bir gün, adanın batmakta olduğu, haber verilmiş.

Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.

Aşk, adada en sona kalan olmuş çünkü en son ana kadar beklemek istemiş.

Ada tam batmak üzereyken Aşk yardım istemeye karar vermiş.

Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş. Aşk, “Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş. Zenginlik, “Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş.

Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir’den yardım istemiş. Kibir “Sana yardım edemem, Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin.” diye cevap vermiş. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk ondan da yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim.” Üzüntü, “Of, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var” demiş.

Mutluluk da Aşk’ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki Aşk’ın çağrısını duymamış.

Aşk, ansızın bir ses duymuş. “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…”

Sesin sahibi Aşk’tan daha yaşlıca birisiymiş.

Aşk kurtarıldığı için o kadar mutlu olmuş havalara uçmuş ki, onu yanına alanın kim olduğunu sormayı unutmuş.

Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk, Bilgi’ye sormuş: “Bana yardım eden kimdi?”

Bilgi “O, Zaman’dı” diye cevap vermiş.

“Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş Aşk.

Bilgi gülümsemiş:

“Çünkü sadece Zaman Aşk’ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir.”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar