Zamanı Geldi... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Köşe Yazarları

Zamanı Geldi…

 

 


Radyo Havadis’teki dünkü konuğumuz TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit’ti. Özyiğit’le, seçimlere az bir süre kala TDP’nin bu sürece nasıl hazırlandığını, aday profili ile hedeflerini konuşmaya çalıştık. Son günlerde hükümet oluşumunda yaşanan sıkıntı ve istifalarla ilgi olarak sorularımızı açık yüreklilikle yanıtlayan TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit ile yaptığımız söyleşide, şu başlıklar öne çıktı:

Öncelikli olarak Sibel Siber’in başkanlığında kurulan seçim hükümetinin programında, hükümete destek veren her üç partinin karşı durdukları bilinen iki konuya, yani TC ile yapılan ekonomik iş birliği protokolü ve Ercan Havaalanı’nın özelleştirilmesine yer verilmemesini bir eksiklik olarak gördüğünü söyledi. Özyiğit, “Hükümet programında TC ile ilişkilere kısaca değinilse de, Ercan konusu ve TC ile yapılan protokol konusunda daha net ve anlaşılır ifadeler olmaması bir eksiklik olarak kabul edilebilir. Ancak biz TDP olarak Kıbrıs Türkü’ne uygun olmayan, ancak giydirilmek istenen bu elbiseyi kabul etmeyeceğiz. Türkiye bizim için çok önemli bir ülkedir. Ancak iki ülke arasında, sevgi ve saygı çerçevesinde, iki devlet düzeyinde, emir alan değil, kendi şartlarına uygun anlaşmalar yapan bir ilişkinin olmasından yanayız” dedi.

% 50 kadın kotasını dolduramadık, Eraslan ve Hoşkara aday…
KKTC’de ilk kez bir bayanın Başbakanlık görevine getirilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Özyiğit, kendilerinin TDP olarak seçimlerde bayan adaylara %50 kota verdiklerini, ancak bu sayıda müracaat gelmediğini, seçime % 10-15 civarında kadın adayla gireceklerini ifade etti. Bu da üstünde düşünülmesi gereken bir konu. Kadınların siyasetten uzak durmalarının nedeni, partilerin içindeki ayak oyunları olamaz mı? Bildiğiniz gibi kadınlar, erkeklerden daha gerçekçidirler.

Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı’nın adaylığı konusunda ise, “Özellikle geçmişte DP’nin yetkili kurullarında görev alan birine tanınan bu ayrıcalık, diğer adaylara karşı bir avantaj olmadı mı?” sorusunu sorduğum Özyiğit, “Siz öyle yorumlayabilirsiniz ancak, Sayın Bıçaklı’nın müracaatı ve adaylığı bireysel değil, Türk-Sen yönetiminin aldığı bir kararla gerçekleşmiştir. Yani Türk-Sen Yönetimi Bıçaklı’nın adaylığını oy birliği ile önermiştir. Bu nedenle bu olayın ayrıcalık veya avantaj olarak değerlendirilmesini doğru bulmuyorum” dedi… Tabii bu benim soruma yanıt değildi. Ben sorumu TDP üyeleri açısından sormuştum, neyse… Tüm adayların bugün açıklanacağını da belirten TDP Genel Sekreteri, Arslan Bıçaklı dışında, DAÜ-Sen Genel Sekreteri Ercan Hoşkara, KTOEÖS Eski Başkanı Adnan Eraslan’ın da TDP listelerinden aday olacaklarını açıkladı…

Çakıcı’nın söylemlerinden rahatsızlık duymuyoruz…
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın, zaman zaman basında da yer alan söylemlerinden rahatsızlık duyup duymadıklarını merak ettik. “Bildiğiniz gibi Sayın Çakıcı psikiyatristtir ve çok iyi teşhis ve tahlil yapar. Bu nedenle zaman zaman sarf ettiği sözler bazı kesimlerce hoş karşılanmasa da, bunlar sinirden veya o anlık söylemler değildir. Her söylediği sözü, bilerek ve isteyerek söylemektedir. Biz bu söylemlerinden dolayı bir rahatsızlık duymuyoruz” diye yorumladı.

Yeni hükümette TDP’den Tarım Bakanlığı’na getirilen Sami Dayıoğlu konusunda, Mağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları’nın tepkisi, ardından da Parti Meclisi Üyesi Mehmet Barışsever’in “tüzüğe aykırı” davranıldığı gerekçesiyle TDP’den istifasıyla ilgili olarak da, önce bir tepki ve sorun çıktığını kabul etti, ancak ardından kendi içlerinde tartışıp, tatlıya bağladıklarını ve Emiroğluları ile sorunların aşıldığını söyledi. MYK’da tartışılan bazı isimler üzerinde mutabakat sağlanıp bu isimler yeni hükümete önerilmiş. Özyiğit, “İsimlerle istişare etmek ve onlar hakkında son kararı vermek genel başkana aittir” diyerek, partide tek yetkilinin Çakıcı olduğunu vurguluyor. Zira bu isimlerin netleşmesinden sonra Parti Meclisi’nde onaya sunulmamış.
Mehmet Barışsever konusunda Özyiğit ilginç bir hatırlatma yaptı: “Olayı bu kadar büyütüp istifa noktasına gelinmesine anlam veremedim. İstifa haberinin ardında aradığım Sayın Barışsever’e, telefonları kapalı olmasından dolayı ulaşamadım. Basından okuduğum kadarıyla ‘elektronik mühendisi’ bir arkadaşın Tarım Bakanı olarak atanmasına tepki göstermiş ve bizleri etik davranmamakla suçlamış. Şimdi sormak istiyorum, Gülsen Bozkurt’un Sağlık Bakanlığı döneminde bir ziraat mühendisi olarak kendisinin Sağlık Bakanlığı Özel Kalem Müdürü olarak atanması ne kadar etikti?..”

Seçimlerin sonunda kilit parti olacaklarına inanan Özyiğit, çözüm ve barış yanlısı partilerle bir koalisyona gidebileceklerini söylüyor. Sloganlarını da “Zamanı Geldi” şeklinde belirlemişler. TDP’nin zamanı geldi mi, gelmedi mi, seçim sonrası hep birlikte göreceğiz…

 

YERİN KULAĞI VAR

BU KAVGA NİYE: Önce aday olabilmek için birbirlerini kestiler, şimdi de listedeki sıraları için kavga ediyorlar. Aday olamayan, yerini beğenmeyen basıyor istifayı. Peki ama bu kavga niye? Halka hizmet için, ülkeye bir şeyler verebilmek, bilgi ve becerisini aktarabilmek için mi?.. Aslına bakarsanız hiçbiri değil. Bu kavga bal gibi sadece ve sadece kendileri için, koltuk için…

UG, DP’Yİ ESİR Mİ ALDI: Katılımları DP tabanında büyük rahatsızlık yaratan Ulusal Güçler grubunun, resmen partiye hakim olduğu görüntüsü var. DP’ye geçişlerinde UBP’den kopan 8 vekilin tümünün de aday olması yönünde protokol imzalandığını savunan Aslanbaba, adaylığının tehlikeye girmesiyle birlikte yola çıktığı arkadaşlarını “vefasızlıkla” suçladı. Ahmet Kaşif’in adaylığı konusuna destek çıkıp, ağırlığını koymasını istedi. Genel başkanın veto ettiği bir isim için, UG kanadının nasıl bir tavır takınacağı merak ediliyor. Eğer Serdar Denktaş ve DP’lilere rağmen Aslanbaba’nın adaylığı onaylanırsa, o zaman Sayın Denktaş’ın da genel başkanlığının sorgulanması gerekecek…

DP VE KTHY: DP-UG, KTHY hakkındaki soruşturmanın hızlandırılmasını istemiş. Biraz arşive baktım. Serdar Denktaş’ın KTHY’nin batmasıyla ilgili söylediklerini buldum. Denktaş o günlerde KTHY’nin talimatla batırıldığını söylüyor, günün UBP hükümetini yerden yere vuruyordu. Hatta Kuğulu Park’ta kurdukları “Varoluş Çadırı”nı, KTHY çalışanlarına açmış, o günlerin KTHY’den sorumlu Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’un defalarca istifasını istemişti. O Taçoy ki, bugün “KTHY dosyasının hızlandırılmasını isteyen” partinin bir milletvekili… Aradan sadece bir kaç yıl geçmiş. Olan KTHY’ye olmuş. İşte bu politika böyle bir şey…

SİYASETİN PALASI KESKİN: Bugün itibarıyla elenen flaş isimler, Ejder Aslanbaba, Kenan Akın, Erol Uçaner. Asla bir benzerlikleri yok. Hele de Aslanbaba’yla diğerlerinin. Ancak siyaset palası her zamankinden keskin. Kesip doğruyor. Önümüzde 2 gün kaldı. Esas hengame o zaman çıkacak. Seyreyleyin siz cümbüşü…

KİM KİMİ KULLANMIŞ ACABA: Aslanbaba “Kendimi kullanılmış hissediyorum” demiş. Kim kimi kullanmış acaba? İnsanların oylarını alıp, partiyi değiştiren kim? Milletvekilliği gibi bir göreve gelip de bu makama yakışmayan olaylarla, paralı transfer haberleriyle, borçlarıyla anılan, gümrüksüz araba kullanan kim? Bir günün içinde arkasına bakmadan UBP’ye geçen birini DP tabanı affetmedi ve gereğini yaptı. Adayları tiklerken iki kere düşünmek zorundayız ki, bir daha böyle bir örnek yaşanmasın…

GEÇ BİLE KALDI: Yıllardır adı UBP ile özdeşleşen Süreyya Gürses partideki tüm görevlerinden istifa etmiş. Özellikle son dönemde tüm ailesine ve yakınlarına iş olanağı yaratan Gürses’in partiden değil de sadece görevlerinden istifa etmesi, kafalarda soru işareti yarattı. “Aileye” yakınlığıyla da bilinen Süreyya Gürses’in aslında, bugüne kadar istifa etmemesi anormal sayılmalı bence. Yarın DP-UG’ye geçtiğini açıklarsa hiç şaşmam… Yoksa asıl strateji, ekibi UBP içinde bırakmak mı?

TDP-SG İLE UBP-İG: TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit, 28 Temmuz seçimlerinde sendika ve sivil toplum örgütlerinden adayların öne çıktığı bir liste ile yarışacaklarını söyledi. CTP-BG, DP-UG olduktan sonra TDP’ye tavsiyemiz, hazır bu moda sürerken onlar da isimlerini TDP-SG (Sendikal Güçler) olarak değiştirsinler. Oldu olacak, UBP de sonuna İG’yi (İrsenci Güçler) eklesin…

 

ZİRVEDEKİLER

İşte Budur: Lefkoşa Belediyesi önce park ihlali yapanların gözünün yaşına bakmayacağını açıkladı, ardından izinsiz tabelalarla mücadele başlattı. Bizler de sevindik. Aslında hepsi kendiliğinden, rutin olarak denetimi yapılması gereken işler… Eğer 40 yılda sürdürülebilir bir yapı kurulmuş olsaydı, bugün denetime bile gerek kalmaz, vatandaş da kafasına göre takılmaya alışmazdı. Dileyelim ki hiç olmazsa bundan böyle kurallar kesintisiz uygulansın… Belki bizler de o zaman adam oluruz…

DİPTEKİLER

Ünal Üstel: Özrü kabahatinden büyük. YSK peşine düşünce, Necati Şaşmaz’ın adresinin Ünal Üstel’in kliniği olduğu ortaya çıktı. Üstel kim, Şaşmaz’ı kültür ataşesi yapan Kültür Bakanı. Bakın gerekçesine ne diyor: “Karımın akrabasıydı, onun için adresimi verdim.” Bu ne demek, Sayın Üstel, kültür ataşeliği payesini eşinin akrabasına vermiş… Maşallah.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar