Zaman sensiz çok zor geçti anam… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Sanat

Zaman sensiz çok zor geçti anam…

Zaman sensiz çok zor geçti anam…

Merhaba dostlar… MERHABA… Uzun bir aradan sonra MERHABA…
Yıl 2013… Mart ayı… Her zamanki gibi, yine kritik bir zaman dilimi içindeyiz. Diyeceksiniz ki, ne zaman kritik olmadı ki dünyada ve tabii ki Kıbrıs’ta zaman? Doğru. Ama gözüken o ki, ada üstünde yaşayan insanlar gerekli dersleri almadıkları sürece, kritik günler yaşamaya devam edilecek. Üzgünüm ama acı gerçek böyle. Gerçekler açıkça konuşulmadığı sürece, kötülüklerin üstü örtülmeye çalışıldığı sürece, insanlar genelde saygı ve sevgiyi tekrar hatırlamadıkları sürece, zor dostlar, zor.
Mustafa Kemal Atatürk “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” cümlesini söyleyeli güneş 


çok doğup battı. Biz hala bu hayat damarını fark edemiyoruz, nedense! Birilerinin işine gelmiyor tabii, nedense! Sanat insanları uyandırdığından dolayı, doğal olarak sanata da gerek yok değil mi? Köşe başlarını tutup, akçeleri ceplerine indirenlerin işine gelmiyor sanat. Ama, bilmezler ki sanat çok önemlidir, çünkü yontar insanı. Siz sanatı angarya olarak görürseniz, yontulmamış insanlar çoğalacağı için, zamanla memlekette kaçacak delik bile bulamazsınız. Kibarca yazıyorum, durum bu… Uyarıyorum, delikler dolmaya başladı!
Şimdi, yazın Gönendere Hürriyet Sineması biliyorsunuz Gönendere Artam Kültür ve Sanat Merkezi olarak hayata geçti. Mesarya’nın göbeğinde ışıldıyor. Emeği geçen herkesi tekrar tekrar kutluyorum. Biz de memleketimize tiyatro alanında katkı koymak adına “Tiyatro AŞHK” ı kurduk. O gece Tiyatro AŞHK da doğduğum köy olan Gönendere’de doğdu. Takip edenler bilecektir, Gönendere’de ve İstanbul’da oyunlar oynadık. Kısmetse oynamaya da devam edeceğiz. Türkiye’den, hatta yurt dışından birçok şehirden Tiyatro AŞHK olarak gösterimizi oynamak için davet alıyoruz. Doğrusu bu kadar ilgi beklemiyorduk. Hem Türkiye’de, hem de Avrupa’nın birçok şehrinde KKTC adına perde açacak olmak bizi hem umutlandırıyor, hem de heyecanlandırıyor. Yurt dışı turnelerimiz kesinleşsin sizlerle mutlaka paylaşacağım. Oyundan önce, seyircilerimiz salondaki yerlerini alırken, barkovizyondan da, KKTC’nin tanıtımını yapacağız. Gönül ister ki,  Turizm ve Kültür Bakanlığımızla da iletişim halinde fuaye etkinlikleri düzenleyelim. Biz bu noktada, gerekli girişimlerde bulunacağız. Bakalım sonucu ne olacak?
Evet dostlar, bu arada dizi çalışmaları da sürüyor. İlerleyen zaman dilimi içerisinde dizi meseleleriyle ilgili olarak ayrıca bir yazı yazmayı düşündüğüm için, bu konuya detaylı bir şekilde girmiyorum…
Evet, mart ayı çok yoğun. Başta meslektaşlarımın, sonra da tüm tiyatro severlerin “27 Mart DÜNYA TİYATRO GÜNÜ”nü 

kutluyorum. Sanatın iyileştirici, düşündürücü ve barış dolu yüzünü keşfettiğimiz anda, inanın bana dünyada savaşlar ve kötülükler azalacaktır. İnsanlar bu gerçeği bir görebilse!
Sizlere son olarak çok özel cümleler yazmak istiyorum. Bu cümleleri yazmam, duygularımı sizlerle paylaşmam çok zor… Ama hayat… Bütün bu dünyadan göçen büyüklerimiz adına okuyun… Artık fazla söze gerek yok… Buyurun…

ANNEME
Anacığım…
O sevgi dolu, aşk dolu, özlem dolu, umut dolu, hasret dolu sesini duymayalı bir yıl oldu…
Dile kolay…
Bir yıl…
31 Mart 2012’de aramızdan ayrıldın…
Sabah İstanbul’dan uçağa bindim ellerinden öpmek için…
Umutluydum…
Hastaneden çıkıp aramıza dönecektin…
Uçak memlekete indi…
Kalbim, yaralı kuş misali…
Yıllardır süren Hüseyin oğlunun hasretine dayanamamışsın anam…
Uçak beş parmak dağlarının üstünde süzülürken, bir melek gibi gelip oturmuşsun yanıma…
Sarılmışsın bana…
Anlayamadım…
Ve malum süreç……………………………………………………………………………………………..
İşte bir yıl oldu…
Zaman sensiz çok zor geçti anam…
Her geçen gün, yokluğunun derinliği daha da arttı…
Meğer sen hayatımızda ne büyük bir yer kaplıyormuşsun…
Biliyordum…
Ama, gerçek başka…
Biliyorum ki, mutlusun, huzurlusun…
En önemlisi, artık YALNIZ değilsin…

Ülke şartları her birimizi bir yerlere savurdu…
Seni yalnız bıraktığımız her an için bağışla bizi anam…
Babamız genç denilecek bir yaşta ayrıldı aramızdan…
O gittikten sonra hem ana, hem baba, hem arkadaş, hem dost, hem yoldaş oldun bize…
Derviş amcamızla beraber yok saydınız hayatlarınızı…
Bugünkü ben; biz, aslında sizsiniz anam…
Yüzümüzün gülmesi, sağlığımız, mutluluğumuz, huzurumuz yetti sana; size…
Babamızdan sonra sen yaşamadın ki zaten…
HİÇ oldun…
Oysa, günümüzde insanlar bırak HİÇ olmayı,
İnsan olmayı unuttu anam…
Nesli tükenen insanlardandın; insanlardandınız, her geçen gün azalıyorsunuz anam…
Ömrü hayatında, dünyanın kendi çıkarları uğruna yok saydığı bu adada neler yaşadın neler!
Yokluk, göç, hasret, acılar, yetmedi savaş…
Son yolculuğunda nasıl da huzurlu, nasıl da mutluydu yüzün…
Tüm sevdiklerin yanında idi…
Biliyorum ki bu yalan dünyadan göçünce; orada, gerçekte sana bir gün kavuşacağım; kavuşacağız…
Et tırnaktan ayrılır mı anam…
Bütün tanıdıklarımıza, dedelerimize, ninelerimize, teyzelerimize, dayılarımıza, babamıza bizden selam söyle…
Sen dahil hepsinin ellerinden saygıyla, sevgiyle öperiz…
Gün gelip de kavuştuğumuzda, patatesli yumurtanı yemeye geleceğim anam…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar