Serdar Denktaş yine bir Zihni Sinir projesiyle çıktı ortaya.
Millet günlerdir yollardan şikayet ediyor ya, çözümü bulmuş, 4 bin liranın üstünde maaş alan “memurdan” yüzde 3 kesinti yapacak da, topladığı parayla yol yapacak.
Hani şu Taşyapıyla barışma bahanesi aspir ekme hikayesi vardı ya, onun gibi.
İnnallahı mesabirin derdi nenem.
Sonu baştan belli olan, mahkemeden döneceği kesin olan bir cin fikir. “Madem yol istersiniz, ödeyin” diyor. “Memur maaşı ödemekten, yatırım yapamaz durumdayız” da diyor. Sanki bunun suçu memurunmuş gibi…
Sosyal medyada herkes herşeyi yazdı zaten. O yolları sadece memur kullanmıyor. Yolları delik deşik eden, inşaat araçları, ağır vasıtalar. E, bu ülke de baştan sona şantiyeye döndüğüne göre, bedelini de o araçları salma yollara dökenden alacaksın alacaksan. Zaten elinde seyrüsefer diye bir dolaylı vergi var. Sırf yolların bakımını yapmak için alıyorsun benden o parayı. Ağır vasıtanın vergisini yükselt. Korkmazsan, cesursan tabii. Memuru tehdit etmek kadar kadar kolay değil bunu yapmak.
Sonra o son çıkan muhaceret affının içinde, vergi affı da var, ceza affı da var…
Zaten alman gereken verginin yarısını bile toplayamıyorsun, bir de devletin gelirlerinden kafana göre vazgeçeceksin, sonra ‘memurun maaşı fazla’ noktasına getireceksin.
Yemezler.
Zaten çıldıran döviz, vatandaşı da çıldırtmış durumda. Değil 120 lirasına, bir kuruşuna bile dokundurmaz o vatandaş şu anda… Ama istersen dokun, sonra bin ah çekeceksin…
Birileri bunu Ahmet Uzun’un santral katkı payına benzetmeye çalıştı hemen. Resmen aymazlık. O katkıyı, elektik sayacı olan herkes ödedi, sadece memur değil.
Halkı birbirine kışkırtma, aklınca göz dağı verme, bu yola gündem değiştirme.
Baktık, Ersin Tatar’ın bile olaydan haberi yok. Üstelik, geçmişte hükmü karakuşi bir kararla emekliden kesinti yapan Tatar, böyle bir şeyin yasa değiştirmeden yapılamayacağını çok iyi biliyor.
Diğer taraftan, yine kriz anı bocalaması. Yine beceriksizlik. Her yaptığı yeni bir kaos yaratıyor.
Çalışma saatlerinin kafaya göre değiştirilmesi, önüne arkasına bakmadan yapılan bir düzenleme. Hele özel sektör konusu tam bir facia. Bir de bankaları koymuş içine. Kardeşim bankaların çoğu zaten 9.00’da iş başı yapıyor. Kimin saatini değiştiriyorsun.
O da Tufan Erhürman’ın dediği gibi, kontrolu yitirmiş durumda… Toplumun tüm kesimlerini karşısına alarak ilerlemeye çalışıyor. Yaptıklarına memur da karşı, Ticaret Odası da…
Her neyse dedim ya, Ersin Tatar’ın bile haberi yokmuş…
Sadece o kadar değil.
Görüntü, UBP’nin dünyadan bi haber olduğu şeklinde.
Sanki tek başına bir DP hükümeti var…
UBP ise, burnundan kancayla bağlanmış, oradan oraya sürüklenen, sesi sedası çıkmayan bir büyük ortak. Böylesine sinik, böylesine ezik bir UBP’yi hiç görmemiştik.
Son sözüm de muhalefete. Beyanlarla, sosyal medyada mesajlarla muhalefet olmaz. Canı burnunda bir halk ve onunla resmen dalga geçen bir hükümet var. Vatandaş zaten eleştirisini yapıyor. Biz muhalefetten, yol gösterici olmasını da bekliyoruz. Hükümet ne yaptığını bilmiyor madem, somut öneriler koyacaksınız ortaya. Hükümet onu da dinlemeyecek, duymazlıktan gelecektir. Duyuracaksınız. Ortaya koyduğunuz fikirleri halka da benimseterek, hükümetin karşısında hep birlikte baskı unsuru olacaksınız, tepkilere öncü olacaksınız. Muhalefet, Meclis kürsüsünde saatlerce eleştiri yapmakla bitmez. Demokrasilerde muhalefet bu değildir. Bu kolaycılıktır ve ne halka ne o muhalefet partilerine bir yarar sağlamaz…
Kaçak inşaatlar, peşkeş çekilen devlet arazileri, sit alanları, gelir düzeyi günden güne düşen halkın, başında bir hükümet olup olmadığını bilemediği bu ortamda, tepkiler doruğa ulaşmışken, hükümet partileri de muhalefet de bir sınav veriyor.
Sınav kağıtları ise, seçim sandığından çıkacak…
YERİN KULAĞI VAR
AVRUPA STANDARDINDA YOL: Çok bilmiş Maliye Bakanımız, “yolların Avrupa Birliği standardına getirilmesi için” maaşlardan kesinti istemiş. Şimdi sormak lazım, bugüne kadar kullandığımız yolların satandardı ne idi? Aslında standart yoktu çünkü yolda değil, yeni sürülmüş tarlada giderdik. Adam kalkmış bize sınıf atlatmak istiyor, ama biz demediğimizi bırakmıyoruz…!!
KRİZ, KAOSLA MI ÇÖZÜLÜR: Krizi kaosa çevirmekte üstümüze yoktur. Her sıkışan, yerleşik, alışılmış düzeni eller. Çalışma saatleri bir kaç yılda bir değişir, en küçük bir yatırım için, memurun maaşına el atılır, birileri daha fazla kazanç sağlasın diye başkalarının hakkına, malına el uzatılır. Tarihi eserler bile elden çıkarılır. Bakın şimdi, kaybedilen canların acısının üstüne, ülke grevlerle, eylemlerle sarsılacak… Yönetim biliminden uzak, devlet geleneğinden uzak, yap bozlarla gidiyoruz. Bakalım nereye kadar…
KİMDEN ALINMALI: Ülkedeki tüm yolların bozuk olduğu bir gerçek ancak, yolların bu hale gelmesine neden olan sade vatandaşlar değil. Bu yolları kullanan ağır vasıtalar, kum, çakıl ve taş taşıyan araçlar dururken niye vatandaş ödesin. Gidin müteahhitlere, taşocağı işletenlere, kamyonculara, vergilerini çoğaltın. İçine ettikleri yolların ceremesini ödesinler… Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, dünyada nasıl diye baksanız, göreceksiniz…
KAFANA GÖRE YAPARSAN: Ölümlü kaza sonrası telaşa kapılan hükümet hükü karakuşi bir kararla aldığı yeni mesai saatleriyle ilgili düzenleme duvara tosladı. Hükümet neye yarayacaksa, mesai ve okul saatini yarım saat ileri alarak sorunu çözdüğünü sandı. Sendikalar ve Ticaret Odası, yeni mesai saatlerini tanımayacaklarını açıklayarak yarın ülke genelinde genel grev kararı aldı. Kimseye tanışmadan, tartıştırmadan alelacele karar alırsan sonuçlarına da katlanırsın…
KAFAM KARIŞTI: Başka bir ülkede örneğine zor rastladığımız ve her yıl yenilerken ödediğimiz ehliyet paraları, radarlardan toplanan paralar ve görevleri vatandaşa pusu kurup okkalı ceza yazan polislerin topladığı paralar ve dolaylı olarak cebimizden çıkan paralar nereye gidiyor? Bu öneriyi yapan efendilere sormak lazım, peki ama vatandaş olarak ödediğimiz bu paraların yol, su, elektrik olarak bize geri dönmesi gerekmez mi..?
SAKIN HA: Günlerdir yollar kötü, insanlar ölüyor diye sokaklarda eylemler yapılıyor. Hükümet de, çare olarak “madem yol istersiniz maaşlarınızdan kesinti yapıp yapalım” dedi. Allah korusun yarın çıkıp, okul, hastahane istersek neyi kesecekler çok merak ediyorum. Onun için oturun oturduğunuz yerde ve hiç birşey istemeyin, çünkü bu gidişle ay sonu alacak maaşınız kalmayacak…
ZİRVEDEKİLER: Kudret Özersay: “Seyrüsefer harçlarını ayrı bir kalemde toplayıp yollarımıza harcamayan; bu harçları toplamayı beceremeyip af ve yakıt üzerinden toplama yöntemi ile yeni adaletsizliklere kalkışan hükümete güvenelim ve bu kez insanların maaşlarından keseceğini kendi lüks harcamasına kullanmayıp yollara harcayacağına inanalım öyle mi? Yolları kullanan sadece kamu görevlileriymiş, ya da onların da sadece bir bölümüymüş gibi!…”.
DİPTEKİLER: Şaşkın Ördek: Öyle sıkışmış, öylesine şaşırmışlar ki, şaşkın ördek gibi kafalarına göre kararlar üretiyor, sorunu çözdüklerini sanıyorlar. Okullarda, kamuda ve özel sektörde yeni çalışma saatleriyle ilgili aldıkları kararı da kimse tanımadı. Yolları tamir etmek için memurun maaşına göz diktiler, o da geri tepti. Hatta mahkemelik olmayı göze aldıkları makam araçlarından bile vazgeçmeyi denediler ama, o da bir işe yaramadı…Kısacası her işi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar…
