Rum meclisinin almış olduğu “ENOSIS”i kutsayan karara hepimiz isyan ettik.
İstisnasız herkes…
Bu ülkede çözüm isteyenler de, istemeyenler de…
Akıncı’ya destek verenler de…
Vermeyenler de…
Karar yanlış…
Çözüme yardımcı değil…
Kimseye faydası yok…
Güney’de sayısı 8- 10 bini geçmeyen bir azınlık dışında kimseyi mutlu etmiyor.
Kıbrıs Türk liderliği de buna tepki gösterdi.ç
En ağır şekilde…
Hatta masaya dahi gitmeyerek…
Ama yeter…
Sayın Mustafa Akıncı, 15 kez açıklama yaptı kararın ardından…
15 kez…
Bazen günde iki kez…
Dili giderek serleşerek…
Sanırım anlaşılmayan bir şey kalmadı bu konuda…
Masaya gitmedik…
Masa dağıldı düşünsenize…
Anastasiadis’in söyledikleri de ortada…
“Kabul edilemez…”
“Uygulanamaz…”
Hiçbiri fayda etmedi…
Mustafa Akıncı diyor ki, “Değiştirin ya da engelleyen bir karar daha alın…”
Akıncı bunu dedikçe, Anastaiadis adım atmakta zorlanıyor.
“Kuzeyden emir alan” pozisyonuna düşmek istemediğini de defa defa dile getirdi…
Çocuk gibi azarlanıyor
Ancak…
Niyet masaya dönmek mi değil mi?
Sayın Akıncı’nın buna karar vermesi gerekiyor.
“Ben masaya döneceğim” demekle, masaya dönmek istemek arasında da dağ kadar fark var.
Özür di,lerim ama, gördüğüm o ki, Türkiye’de referandum süreci bitmeden adım atılmak istenmiyor.
Ki en korktuğum budur.
Eide’nin çalışmalarının olumlu seyrettiği ve iki liderin 1- 2 hafta içerisinde masada olacağı bilgisini aldım dün.
Ama…
Gelin görün ki, hal ve tavırlar ortamı gerecek şekilde devam ediyor.
Mavroyannis’in Türk tarafını küçük ve hor gören davranışları giderek artıyor.
Sayın Akıncı da, her mikrofona uzandığında ezberlediğimiz ifadeleri sıralıyor.
Yetmedi mi?
Yanına Mevlüt Çavuşoğlu’nu alıyor…
Türkiye Başbakanı’nı alıyor…
Devam ediyor…
Gerçekten artık gına geldi…
Suçlama oyunları…
Yanı başında sayın Akıncı’nın Türkiye yetkilileri…
Sayın Akıncı artık “suçlama oyunlarına” son vermeli…
Ya bir bildiği var…
Ya da bunca emeği boşa gidecek…
Endişeliyim…
///////////////
Kim samimi, kim yalaka…?
Böyle günleri her şeyi tas gibi ortaya çıkarıyor.
Türkiye referandum öncesi ciddi bir çıkarma yaptı.
Kabineden dört bakan…
Kurmaylar…
İzliyorum tabii.
Bazı şeyleri normal karşılayarak…
Bazı şeylere gülerek…
Bazı şeyleri endişelenerek…
Samimiyetle “evet” demek için inananlar var…
Bir de, Türkiye’de hangi hükümetin, olduğuna bakmaksızın, “kraldan çok kralcı” olanlar var…
Dediğim gibi…
Her şey ortada…
Umarım, AK Parti adına buralarda bu çalışmaları yapanlar da farındadır…
//////////
Pınar “ataşemiz” oluyor
Nazmi Pınar…
Hiç anlatmama gerek yok…
Memleketimizin “en iyi” gazetecisi…
Her dönem…
Her daim…
KKTC devleti tarafından ödüllendiriliyor…
Antalya KKTC Temsilciliği’nde “basın ataşesi” olarak görev yapacak…
Böylece büyük bir eksiklik de giderilmiş olacak…
Antalya ataşeliğinin en büyük eksiği de buydu…
Hükümetimiz bunu da düşündü…
Gitsin Antalya’da misler gibi yaşasın paşamız…
Biz çalışır, öderiz…
O’na mı yetmeyecek KKTC bütçesi…
