Yasak var, laboratuvar yok - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Kıbrıs

Yasak var, laboratuvar yok

Yasak var

ÜRETİM VE İTHALİ YASAK: Ülkemizde kanserin yanı sıra birçok sağlık sorununda etken olduğu belirtilen GDO’lu ürünlerin hem ithalatı hem de üretimi yasak. Güney Kıbrıs’tan kaçak yollarla Kuzey’e getirilen hayvan yemlerinin ise ağırlıklı olarak GDO’lu yönünde şüpheler var

ANALİZ YAPILAMIYOR: İthal edilen ürünlerin GDO’lu olup olmadığını kontrol etmek için birtakım laboratuvar testleri yapılması gerekiyor. KKTC’de bu tür analizleri yapabilecek laboratuvar olmadığı için şüphe duyulan ürünler Türkiye’ye gönderilerek analiz ediliyor


BU ÜRÜNLERE DİKKAT!: Dünya genelinde yapılan araştırmalarda GDO’lu olduğu tespit edilen ürünlerin başında mısır, soya, pamuk ve kanola geliyor. GDO’lu tarım ürünlerinin yetiştirildiği ekim alanlarının yüzde 99’u ise ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de yer alıyor


Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)’lı ürünler kanser ve kısırlık riski taşıyor. Bilim dünyasında bile görüş ayrılıkları yaratan GDO’lu ürünlerin henüz bilimsel olarak kanıtlanmış bir zararı yok.
KKTC’de ise uzun vadede kansere neden olabileceğine inanılan GDO’lu ürünlerin hem üretilmesi hem de ithal edilmesi yasaklandı. Ancak, KKTC’de yurt dışından getirilen ürünlerin GDO’lu olup olmadığını analiz edebilecek bir laboratuvar bulunmuyor.

Türkiye’ye gönderiliyor…
Ülkede GDO analizi yapacak laboratuvar bulunmaması nedeniyle yurt dışından getirilen ürünlerin etiketi üzerinde yazan bilgiler doğru kabul ediliyor ve GDO’lu olup olmadığı bu şekilde tespit edilmeye çalışıyor. Şüphe yaratan ürünler ise Türkiye’ye gönderilerek analiz ediliyor.

Kanser ve kısırlık tehlikesi…
Bazı bilim adamları GDO’lu ürünleri bir mucize gibi anlatıp yok olmaya yüz tutmuş bitkilerin varlığını sürdürmesi için büyük bir keşif olduğu görüşünde. Ancak buna karşın bir görüş olarak bazı bilim adamları da söylenenin tam aksine GDO’lu ürünlerin zararlarını ilerleyen yıllarda göstereceğini, kanser ve kısırlık riski taşıdığını savunuyor.

En çok 4 ürün…
Dünya genelinde Genetiği Değiştirilmiş Organizma en çok mısır, soya, pamuk ve kanolada kullanıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ise GDO’lu ürün konusunda en çok şüphe adanın güneyinden getirilen hayvan yemlerinde.

Taçay: Analiz yapabilecek bir laboratuvar yok
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Taçay, Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)’lı ürünlerin ülkeye girişine izin verilmediğini söyledi ancak GDO kontrolünün genellikle etiket üzerindeki bilgiler doğru sayılarak yapıldığını anlattı. Bir üründen şüphelenilmesi durumunda ülkede analiz yapacak laboratuvar olmaması nedeniyle o ürünün Türkiye’ye gönderilerek analiz edildiğini kaydeden Taçay, ülkede analiz yapılmasının sağlıklı olacağını ifade etti.

“Zararları bilinmiyor”
Taçay, GDO’lu ürünlerin zararının hala bilimsel olarak bilinmediğini kaydederek, bu konuda farklı uzman görüşleri olduğunu anlattı. Bu nedenle ülkeye girişine sıcak bakılmadığını belirten Taçay şu şekilde konuştu:
“Türkiye’de de ülkemizde de bu ürünler yasak. Üzerinde çok tartışılan bir konu. Bazı uzmanlar zararlı olduğunu söylerken bir grup uzman tam tersini iddia ediyor. Yeterince araştırmalar yapılmadan bu ürünlerin ülkemize girişine karşıyım. Bu ürünlerde kimyasal maddeler kullanılıyor. Bazı kanserojenlerin etkisi yıllar sonra ortaya çıktığı için endişeliyim.”

Özuyanık: Net bir şey söylemek için erken
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ozan Özuyanık, ürünlerin etiketine bakılarak ülkeye girişine izin verildiğini söyledi ve GDO’lu olması durumunda ülkeye girişine izin verilmediğini anlattı. Özuyanık, ülkeye gelen ürünlerle ilgili bir şüphe olması durumunda ise bu ürünlerin Türkiye’ye gönderilerek analiz edildiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
“GDO konusunda bilim adamları ikiye ayrılmış durumda. Bir bölüm GDO’yu geleceğin kurtarıcısı olarak değerlendirerek yok olmaya yüz tutmuş ürünlerin devamlılığını sağlayacağını savunurken, bir grup bilim adamı ise bu ürünlerin birçok fizyolojik bozukluğa neden olabileceğini ve kısırlık gibi sorunlara yol açacağını iddia ediyor. Ancak bu konuda net bir şey söylemek için erken.”

Özerdem: Etiket okuma alışkanlığı şart
Biyologlar Birliği Başkanı Dilge Özerdem, biyolog olarak bitkilerin doğasıyla oynanmasına karşı olduğunu belirtirken, GDO’lu ürünlerin kanıtlanmış bir zararı olmadığına da dikkati çekti.
Özerdem şu şekilde konuştu:
“Vatandaşlar etiket okuma alışkanlığı edinmelidir. Bazı ürünlerde koruyucu maddeler var ve bunlar etiketlerde yazıyor. GDO’lu ürünlerin ülkeye girişine izin verilmiyor. Şüpheli bir durumda Türkiye gönderiliyor ve analiz yapılıyor.”

“Ekonomik kazanç için yapıyorlar”
GDO’lu ürünlerin lezzetinden anlaşılamadığını kaydeden Özerdem, bazı ülkelerin bu ürünleri daha yetiştirerek ekonomik kazanca dönüştürmek amacıyla yaptığını anlattı. Özerdem şu ifadeleri kullandı:
“Bazı ülkeler bitkilerin genetiğini değiştirerek üretimi artırıyor. Bitkinin genetiği ile oynayarak tohum sayısını artırıyor. Böylece de doğal denge bozuluyor. Ben bir biyolog olarak bitkilerin doğası ile oynanmasına karşıyım.”


GDO nedir?

GDO’lar genellikle bir canlı türünün doğal hayatta sahip olmadığı bir özelliğin bir başka canlıdan gen aracılığıyla aktarılmasıyla elde edilir. Örneğin mısıra zehir salgılayan bir bakteriden gen transfer edilerek mısırın böcek öldüren zehir üretmesi sağlanır.

GDO riski olan ürünler…
Uzmanlar GDO’lu soya ile yapılabilecek ürünleri sucuk, salam et suyu, çikolata, unlu mamuller, süt tozu, hazır çorbalar ve hayvan yemleri; GDO’lu mısır kullanılarak yapılabilen ürünleri ise gazoz, kola, meyve suları, mısır yağı, bebek mamaları, hazır çorbalar ve yine hayvan yemleri olarak sıralıyor.

En çok ABD, Arjantin, Kanada ve Çin
Dünya genelinde yapılan araştırmalar GDO’lu ürünlerin yetiştirildiği ekim alanlarının yüzde 99’unun ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de yer aldığını gösteriyor. ABD’de işlenmiş gıdaların yüzde 75’i GDO’lu ürün içeriyor.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar