Yasa dışı kürtaj davasında şok iddia: Bebekler... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
KıbrısManşet

Yasa dışı kürtaj davasında şok iddia: Bebekler…

Yasa dışı kürtaj davasının dünkü duruşmasında Fahri Karagözlü’nün lehine tanıklık yapan Profesör Doktor Abdullah Coşkun Yorulmaz, kendisine verilen bilgi ve belgeler ışığında kürtajlarla alınan bebeklerle ilgili değerlendirmesini açıkladı

“Canlı doğum bulgusuna rastlamadım”

Devrim DEMİR


Kamuoyunda “Kürtaj davası” adıyla bilinen, Ada Hospital’da bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı davaya Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün de devam edildi.

Davanın dünkü duruşmasında sanık Fahri Karagözlü’nün avukatı Güneş Menteş’in tanık olarak mahkemede dinlettiği Profesör Doktor Abdullah Coşkun Yorulmaz’ın sorgulanması, iddia makamı adına davayı yürüten Kıdemli Savcı Erdinç Akyener tarafından devam edildi.

 Kıdemli Savcı Akyener, Prof. Dr. Yorulmaz’ın bebeklerle ilgili raporu hazırladığı sırada eksik bilgi nedeni ile yönlendirilip yanıltıldığını ve raporun yetersiz olduğunu iddia etti.

Tutuklu yargılanan Doktor Fahri Karagözlü, Doktor Rasiha Serdaroğlu, Doktor Mehmet Ali Tunçbilek, Doktor Verda Özkent Tunçbilek, ebe Ayşegül İşbilen ve emekli hemşire Taner Okburan dün Girne Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin huzuruna çıkarıldı.

Yargıç Murat Soytaç ve Seran Bensen’in üye olarak yer aldığı heyete yalnızca bu dava için Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol başkanlık ediyor.

 Yorulmaz: Doktor kayıdını muhakkak tutmalıdır

Coşkun Yorulmaz’ın sorgulanmasına kalındığı yerden dün de devam edildi. Savcının sorusu üzerine bir doktorun etik olarak kayıt tutması gerektiğini belirten Yorulmaz, hatta kayıtlarının muhakkak tutulması ve saklanması gerektiğini söyledi.

Akyener, “propofolün ölü bebeğe geçtiğini bilim adamı olarak ilk kez siz mi buldunuz” diye sorması üzerine, Yorulmaz, “bebek öldükten sonra hemen anneyle bağlantı kopmadığını bu nedenle de bebek öldükten sonra 3 sentezi karşılaştırdım, karşılaştırdıktan sonra sadece propofol değil plazenteda bulunan herhangi bir madde de geçer, sadece propofol geçmez” dedi.

Savcı Akyener, “bilirkişi olmadığınız bir konuda bilirkişi olarak yorum yapmaya geldiniz” demesi üzerine, tanık Yorulmaz, “adli tıp alanındaki her dalda bilirkişiyim” dedi. Savcı, daha önce mahkemede şahadet veren adli tıp uzmanlarının bulgularına işaret etmesi üzerine, Coşkun Yorulmaz, “benden önce şahadet veren adli tıp uzmanlarından daha çok bilgiliyim ve onlardan daha çok şey bilirim” dedi.

 “Canlı doğumu gösteren bulgu yok”

Tanık Yorulmaz, 7 numaralı fetüsün anne karnında kesinlikle öldüğünü vurgulayarak, “ölü doğum gösteren çok fazla bulgu var ama canlı doğum gösteren bulgu yok” dedi.

Coşkun Yorulmaz, “otopsi yapan adli tıp uzmanlarının yazılı raporları sonucu ben bulguya vardım. Akciğer kenarları çok önemlidir. Keskin olması hava almadığını gösterir. Yüzme testi tartışmalı yöntemdir. Çürümüş cesette tam kesin söylenemez. Bir tane bile canlı doğum bulgusu bulamadım. Eğer bebek canlıysa ve ağlıyorsa ve pembe ise nasıl akciğerler bu şekildedir” dedi. Bunun üzerine Savcı Akyener, tanığa önyargılı olduğu için böyle söylediğini iddia ederek, “ben önyargılı konuşmuyorum yaptığım uluslararası yayın incelemelerle bu kanıya vardım. Her türlü test tartışılabilir ancak kesik kenarlı akciğer tartışılamaz” dedi.

 Yorulmaz otopsinin eksik yapıldığını iddia etti

Yorulmaz, otopside bir eksik olduğunu iddia ederek, “propofol böbrek ve karaciğer karışımı bir parçada bulundu. Ne kadar miktar olduğu tespit edilemediği bu nedenle propofol maddesi bir hafta önce mi zehirlemek maksadıyla mı verildi bilemeyiz. Bu otopside belirtilmedi” dedi.

Savcı, “Kimyager, adli tıp uzmanı, patolog inceleme yaptı ve bu bebeğin ölü doğum olduğuna kanaat getiremedi, sen buna tek başına nasıl kanaat getirdin” diye sordu.

Yorulmaz da ” onlar uzman, ben profesörüm. Ben anabilim dalı uzmanıyım. Onlar yorum yapamaz, ben yaparım” şeklinde cevap verdi. Savcı, “size göre bu bebek anne karnında nerden öldü” diye sordu. Yorulmaz, “bu bebek her türlü şeyden ölmüş olabilir. Bu bebek gelişme geriliği olan bir bebektir. Tüm organlarının boyutları bu büyüklükteki bir bebeğin organlarının yarısı kadardır. 34-36 haftalık bebek ağırlığı ile aynıdır. Normal ağırlığında sorun yok ancak organlarına bakıldığında, gelişme geriliği olan bir bebek olduğunu görüyoruz” dedi.

34 haftalık bebeğin fotoğraflarına bakan Yorulmaz, “Bu bebeğin kafatası ve kubbe kemikleri içiçe geçmiş durumdadır. Hiç bir kuşkum yok. İdris Deniz bunu yazmadı çünkü Adli Tıp Kurumu’nun yazmasını istedi” dedi.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar