Vatandaşlık Akıncı'nın en büyük başarısıdır - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe YazarlarıManşet

Vatandaşlık Akıncı’nın en büyük başarısıdır

basaran duzgun banner

Görüşmelerde, yeni kurulacak devletin nüfus yapısıyla ilgili önemli  bir uzlaşıya varıldı.

Ki hemen belirteyim bu Cumhurbaşkanı Akıncı’nın en önemli başarısıdır.


Başarı nedir bilir misiniz?

En yalın tarifiyle şuanda KKTC vatandaşı olanların tümü  yeni kurulacak devletin vatandaşı olacak.

Annan planında Türkiye kökenlilerin ne olacağına ilişkin kavgaları-pazarlıkları ve perde gerisi krizleri çok iyi bilen birisi olarak bunu açıkça ifade ediyorum.

Annan planında yeni kurulacak devlete intikal edecek Türkiyelilerin sayısı 50 bindi.

Ve bu sayı beraberinde büyük tartışmaları getirmişti.

Şimdi varılan uzlaşma, uzlaşma diyorum çünkü Anastasiades de bunu kabul etti, çok iyi bir çözümdür.

Ve/fakat, buna rağmen, bazı çevrelerin kazan kaldırmalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Uyduruk unvanlar icat edilerek,  devletin haber ajansı da alet edilerek yapılan yayınları da doğrusu iyi niyetli saymıyorum.

Havadis’in Poli dergisi yazar araştırmacı Mete Hatay Facebook sayfasında tüm bunlara iyi bir cevap verdi.

Bu gereksiz ve zarar verici tartışmaların derhal son bulmasını temenni ederek Mete Hatay’ın açıklamasını aynen yayınlıyorum:

***

“Türkiye’den Kıbrıs’a 1974 yılından sonra yapılan ilk göç, savaştan hemen sonra, güneye kaçmış Rumların köylerine geri gelmelerinin engellenmesi için ve Kıbrıs’taki Türk varlığının konsolide edilmesi için yapılmıştı. Bir çeşit demografik mühendislikti. 162,000 kuzeyli Rum (2.5 milyon dönüm olan kuzeyin 1.5 milyonunun sahibi) yerinden edildikten sonra, sınır bölgelerindeki kurulmuş göçmen kamplarına yığılmış ve köylerine geri dönmeyi beklemekteydiler. Bu arada bir yıl içerisinde güneydeki evlerinden kaçan 50,000 Kıbrıslı Türk “mülteci” üç aşamada kuzeye gelmiş ve onlara boş Rum evleri verilmeye başlanmıştı. Daha sonra rehabilitasyon adı altında iktisaden kalkınmadan, mücahitlik hizmetinden, toprak reformu adı altında on binlerce “mülteci” olmayan Kıbrıslı Türk’e de mal verildi. Fakat gelen nüfus ve mevcut rehabilitasyon amaçlı dağıtım boşaltılmış yerleri bir türlü dolduramıyordu. Bunun üzerine 1975-79 yılları arasında Türkiye ile anlaşan Kıbrıs Türk liderliği, kurucu mecliste aldıkları bir kararla, tarımsal iş gücü adı altında Kıbrıs’a nüfus aktarma kararı aldı. Meclis tutanaklarından, nüfusun bir an evvel 116,000’den 200,000 kişiye çıkartılması hedefi sıkça dile getirtiliyordu. İsmet Kotak daha fazla “insan ekmeliyiz” diyordu. Böylece iki toplumlu, iki Bölgeli bir Federasyon için zemin hazırlanacaktı. Ve Rumlardan siyasi eşitlik talep edebileceklerdi. Çoğunluğu Türkiye’nin topraksız köylülerinden oluşan 35,000 kişi dört yıl içerisinde adaya getirtildi. 12,000 kişisi buralara uyum sağlamayarak geri döndü. Kalanlara Rumların, ekilecek arazileri ve evleri verildi ve hepsi Federe devlet vatandaşı yapıldı. Geri dönmemeleri ve Kıbrıs’ta kök salmalı için verilen mallara 1994 yılına kadar tapu çıkartılmadı ve eşikte tutuldular. Daha sonra gelenlerin geliş/getirtiliş nedeni ise Kıbrıs’ta yavaş yavaş hayat bulan liberal ekonominin iş gücü ihtiyacını karşılamak içindi. Yeni yeni serpilen Kıbrıslı Türk sermeyesi ve daha sonra adaya gelen Türk sermayesi bu talebi yaratanların başında geliyordu. Gittikçe oy kaybeden UBP ise oy oranını artırmak için bazılarına kısa dönemde kimlik çıkartma girişimlerinde bulundu. Ve ilk gelen göçmenlere ek olarak 15,000 civarı kişiye yasadaki bir madde kullanılarak kimlik verildi (genellikle seçim öncesi). Açılan üniversitelerle öğrenci, onların konut ihtiyaçlarını gidermek için yapılan konut, apartman, yurt inşaatlarında ve yazlık ev inşaatlarında, otellerde, velhasıl özel sektörün her kesiminde ucuza çalıştırılmak için işçi getirtildi. Şu an 350,000 civarı olan KKTC nüfusunun, 200,000 kişisi KKTC vatandaşıdır. Bu vatandaşların 55-60,000 kişisinin ya kendisi ya da anne babası Türkiye doğumludur. Geri kalan 150,000 kişi ise çoğunluğu Türkiye vatandaşı işçi, öğrenci,subay aileleri, atanmış memur ve üçüncü ülke vatandaşlarından oluşmaktadır ve kiraladıkları, yurt, ev veya pansiyonlarda konaklamaktadırlar. Kalış izinleri her yıl yenilenmektedir. Tabii kaçak olarak da kalan bir kısım vardır.

İnsanlar sokakla vatandaşlığı karıştırıyor. 75,000 öğrenci, 40,000 işçi, 25,000 asker, 5,000 subay ve astsubay ailesi, turistler artı vatandaş olanlar dahil edilirse  rakam 200,000 Türkiye ve yabancı kökenliye karşı 150,000 Kıbrıslı Türk’ü gösteriyor. Ama Lefkoşa surlar içerisinde etrafına baktığında tabii haklı olarak bu algı oluşuyor. De facto nüfusun %60’ı yabancı zaten. Daha fazla abartmaya gerek yok.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar