Bu ülkeye sahip çıkma niyetimiz yok... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Köşe Yazarları

Bu ülkeye sahip çıkma niyetimiz yok…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Evet yok…

Başa getirdiklerimizde de öyle bir özellik aramıyoruz. Onlar da zaten o vizyona sahip değiller.


Bakın atık konusu…

Bütün dünya atıkların geri dönüşümü için uygulama yapıyor, o uygulamalar her gün geliştiriliyor, biz ise buncacık memleketi hala çöpe boğuyoruz…

Türkiye’de büyük sanayi kuruluşlarının, devletin yönlendirmesiyle oluşturduğu Çevre Koruma Vakfı (ÇEVKO) KKTC’de de aynı uygulamaların yapılması için defalarca girişim yaptığı halde, kimsenin umuru değil…

Bakın sadece 2016’da 638 bin ton atığın geri dönüşümü sağlanmış. Cam, kağıt, metal, plastik vs…

Böylece 4 milyon 750 bin ağaç kesilmekten kurtulmuş… 130 milyon litre benzin tasarruf edilmiş…7 milyon 300 bin metreküp su tasarrufu, 2 milyar 773 milyon KW saat elektrik tasarrufu sağlanmış.

Seçtikleri pilot bölgelerde, halka ve okullarda öğrencilere eğitim veriyorlar, atıkların toplanacağı malzemeyi dağıtıyorlar, hepsi bu…

Her şeyi kopyalamaya bayılırız ama iyiyi değil, kötüyü.

Oysa şu işi başlatmak öyle kolay ki…

İşte ÇEVKO, knowhow vermeye de hazır. Defalarca talep etmiş zaten.

Boşuna demiyorum, bizim bu ülkeye sahip çıkmaya niyetimiz yok kardeşim…

Emin olun yetkililere sorsanız, “E gelsinler yapsınlar” diyecekler.

Her konuda olduğu gibi…

 


ASPARAGAS İSE, KANITI NEREDE?

Konya’da bir uyanığın, Kıbrıs’tan ithal ettiğini söyledikleri eşeklerin sütünü satıp zengin olduğu yolunda Milliyet’te çıkan haberi Çevre Koruma Dairesi Müdürü Abdullah Aktolgalı yalanlıyor, “asparagas haberdir” diyor.

“Ne benim dönemimde, ne de önceki dönemde Kıbrıs’tan eşek ithali için verilmiştir” diyor. 2003’e kadar geri tarama yapmış.

O haberde de zaten izinli olarak ithal edildiği iddia edilmiyordu ki…

Acaba o Konyalıya ulaşmayı işin aslını öğrenmeyi denedi mi? Çok zor değil, bir telefona bakar. Ancak hiç bir araştırma yapğmadan kendini sağlama  alma adına habere asparagas damgası vuruyor.

Diğer taraftan, 2002’de eşeklerin ihraç edilmesi diye bir Bakanlar Kurulu kararı var. Hatta bu kararın yürütmesini durdurmak için Yüksek Mahkeme’de açılan bir dava da var. Aktolgalı bunu bilmiyor mu? Keşke bundan da söz etseydi.

Madem yasalar tüzükler yasaklıyor, Bakanlar Kurulu bu kararı nasıl almış. Onu da söyleseydi.

Bunu geçtim, esas mesele, bu eşeklerin nasıl gittiğiydi zaten.

Yalandır deyip, geçiştirmesi kolay. Adam durduk yerde neden “Kıbrıs’tan getirttim, daha da topluyorum” desin ki?

O adamın söyledikleri ne kadar şüpheliyse, Çevre Koruma Dairesi Müdürü’nün söyledikleri de o kadar şüphelidir.

Çünkü ispatı yok…

Zaten açıklamasının sonunda o da, “ihtimal vermiyorum” diye çevirmiş…

Anlaşılan Karpaz’ın iskana açılması olayıyla bağlantı kurulduğu için rahatsız olmuşlar, alel acele, içi boş bir açıklama yapmışlar.

İşin aslı bu…


 

YERİN KULAĞI VAR

ÇÖZÜM ZOR:

İkinci Cumhurbaşkanı Talat, 2018 yılına kadar bir çözümün mümkün olmadığını söylerken, üçüncü Cumhurbaşkanı Eroğlu da Rumların Annan planına ‘hayır’ demesini kullanamadığımızı, onların da zamana oynadığını söylüyor. Aslına bakarsanız Akıncı’nın da düşünceleri pek farklı değil, o da yakın bir gelecekte adada bir anlaşma olacağına inanmıyor ama, bunları söylese masa dağılacak…

 

‘EVET’ ÇIKMASI İMKANSIZ MI:

Kıbrıs sorununda “olguların çıkmaza yönleniyor göründüğünü” söyleyen DİSİ Başkanı Averof Neofitu, bugün bir çözüm planı olsaydı her iki toplumdan da iki ‘hayır’ çıkardı iddiasında bulundu. Aslında gelişmelere baktığımızda, bu şartlarda her iki toplumdan da “evet” çıkması neredeyse imkansız görünüyor…

 

TEK DERDİ YENİDEN SEÇİLMEK:

AKEL Genel Sekreteri Kiprianu “Anastasiadis beş yıl daha Cumhurbaşkanı olma hırsına yenik düştü. Artık tek derdi yeniden seçilmek” derken, son tutumları kendi partisini bile çileden çıkardı. Anastasiadis’in Ulusal Konsey toplantısında, Enosis Plebisitine ilişkin yasayı Anayasaya aykırılık nedeniyle Yüksek Mahkemeye taşıyacağını söylemesine, DİSİ Başkanı Averof Neofitu  sert tepki gösterdi.

 

ONU DA YAPMASALARDI:

Hükümet bir yılını doldurdu, basın toplantısı yerine, sosyal medyada dağıtılan bir video yapmışlar. Baştan sona Özgürgün şov… Erdoğan, Yıldırım görüşmeleri ile başlıyor, bol bol açılışlar, kurdele kesmeler, hatta hastanenin park yeri açılışı… Diğerleri muallak ifadeler. Yatırım yapıldı, mücadele edildi falan… Somut olanlar, e-kimlik, e-imza, Lefke’nin ilçe olması,  eski sporcuların isimlerinin tesislere verilmesi, stadyum ışıklandırılması, aflar, malum tarım teşvikleri falan. En dişe dokunan vergi gelirlerinde yüzde 17 artış olduğu söylemi… Ülkenin temel sorunlarının hiç birinin lafı bile geçmiyor… Nasıl olsa vatandaş neyin ne olduğunu yaşayarak görüyor…

 

BORÇSUZ AİLE YOK:

Ödenmeyen borçlar nedeniyle mahkemeler son 6 yılda, toplam 80 bin 258 mazbata çıkardı. Resmen toplum olarak borç batağında yaşıyoruz. Yaklaşık 300 bin nufusa sahip ülkemizde neredeyse mazbata girmeyen ev kalmamış. Yok ekonomi uçuyormuş da, KKTC mutlu insanlar sıralamasında dünyanın bilmem kaçıncısı olmuş hayalleriyle yaşıyoruz. Aslında toplum olarak ölmüşüz de, üstümüzü örten yok..

 

“GİZLİ BİRŞEY YAPMIYORUZ”:

“Ortada başka bir niyet var, birilerini kamu kaynaklarıyla mutlu etme, bunun karşılığında siyaseten mutlu olma niyeti. Ortada kamu yararını gözeten bir durum yok” diyen CTP milletvekili Erkut Şahali’ye cevap veren Turizim Bakanı Ataoğlu, arazilerin kiralanması konusunda gizli bir şey yapmadıklarını ifade ederek, “Yakalanma ya da yakalanmama düşüncesi içinde değiliz” dedi. Gizli birşey yapmıyorsunuz da, neden mahkeme neredeyse tüm kiralama işlerinde ara emri alıp işlemi durdurma gereği duyuyor acaba…

 

VUR ABALIYA:

Birçoğunun evine ayda zaten bir kere giren ete ulaşmak, bundan sonra daha da zorlaşacak. Hayvancıların canlı hayvan fiyatlarına yaptıkları yüzde yüzlük zam kararı, doğal olarak kasaplardaki fiyatlara,  ardından da tüketiciye yansıyacak. Güney’de bizdekinin yarı fiyatına satılan ete rağbetin daha da artmasına kimse ses çıkaramayacak…


ZİRVEDEKİLER

Bob Geldof :“Milliyetçilik insanları öldürüyor. Biz İrlanda’da milliyetçilikten çok acılar çektik.3000’den fazla insanımız öldü. Politikacıları ve din adamlarını bir tarafa bırakarak bu adayı birleştirin. Larnaka’dan buraya gelene kadar nerdeyse 40 sene harcadık. Rumların bu konser konusundaki söylediklerine kulak vermeyerek Gazimağusa’da DAÜ’de bu konserde yanımızda olan herkese çok teşekkürler…”


DİPTEKİLER

Nikos Anastasiadis: Anlaşma arzusu, iyi niyet, referandumda “evet” hepsinin ömrü seçime kadarmış… Yeniden seçilebilme gailesi herşeyin önüne geçmiş. Bunu biz söylemiyoruz, AKEL söylüyor, Rum basını detaylandırıyor. Anastasiadis seçim bitene kadar görüşmelerden uzak durmak istiyor. Tabii bunu da Türk tarafını ve Cumhurbaşkanı Akıncı’yı suçlayarak yapıyor. Çünkü, halkı arasında en iyi prim yapan politika bu…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar