Ulusal Birlik Partisi, Lefkoşa milletvekili adayı Ahmet Savaşan, “UBP’den ayrı aday” gibi bir profil çiziyor.
Savaşan, genç yaşına rağmen, turizm alanında, kendini çok ciddi anlamda geliştiren bir isim.
UBP seçime giderken…
Lefkoşa’da “15 aday ve Ahmet Savaşan” gibi bir tablo ortaya çıktı.
Savaşan için özel gazeteciler ve elbette gazeteler var…
İnternet siteleri…
Özel basın bildirileri ile destekleniyor Savaşan’ın seçim kampanyası…
15 UBP’li aday ve Ahmet Savaşan…
UBP’nin Lefkoşa’daki tablosu böyle…
Son iki haftada bakalım nasıl bir kampanya devam edecek Savaşan için?
***
Seçimlik medya
Son günlerde, adaylardan aldığımız en büyük şikayet, “para ağacı” görülmeleri…
Ne mi yaşadım…
Geçtiğimiz günlerde UBP’li bir adayı aradım…
Dedim ki, “Radyo Havadis’te, hafta içi her gün 12.30-14.00 saatleri arasında programım var. 13.00-14.00 saatleri arasındaki kısmında, sizi konuk etmek istiyorum…”
Cevabı alınca, beynimden vurulmuşa döndüm…
“Bu bir saat için radyonuza ne kadar ödeme yapmamız gerekiyor, genel merkezle konuşup size döneceğim…”
Şükür ki, Havadis Gazetesi mantığı içinde, piyasa reklamları dışında, ayın oyun bizim işimiz değil…
“Ne parası?” dedim… Ve sordum: “Yani hem biz sizi davet ediyoruz, hem de para mı alacağız. Öyle şey mi olur?”
1993 yılından bu güne, Sosyal Sigorta İhtiyat Sandığım bu meslekten yatıyor. 1999 yılında radyoculuğa başladım. 2002’de televizyon programlarına…
Bu 10 yılda, binlerce kez ekran ve mikrofon önünde yer aldım.
Adayın anlattığı kepazeliğe ilk kez şahit oldum.
Ne mi dedi, “Yani hem biz sizi davet ediyoruz, hem de para mı alacağız. Öyle şey mi olur?” soruma:
– Ne bileyim Hüseyin Bey? İlk kez aday oldum. Bir seçim bütçesi yaptık ailece. Ama, gördüm ki bu bütçe medyaya gidecek. Bizi arıyorlar ve TV programında yer almak için 400- 500 TL para ödememiz halinde yardımcı olacaklarını söylüyorlar. Bunu ödeyen ve 4- 5 kez ekrana çıkan aday arkadaşlarımız var. Bazıları, neredeyse gazetecilere maaş ödüyor, programcılar aynı zamanda, gazetedeki köşelerinde de bu adaylara methiye düzüyor. Hatta adaylara, “Gel seni falan köyün kahvesine götüreyim” diyerek, gezenler bile var. Ben de sandım ki, hepsi böyle…
Çok şaşkınım açıkçası.
Adayı konuk ettik. Tek kuruşunu da almadık.
Sonra öğrendim ki, başka programcı arkadaşlar da benzer sorularla karşılaşıyor ve çok utanıyorlar.
Ve yine hayretle öğrendim ki, TV kanal yöneticileri de belli saatleri partilere “reklam” karşılığı sattılar… Üzerine de bu programları gazetelerinde röportaj gibi yayınlıyorlar…
Bu seçim, “medya” açısından da bir dönüm noktası haline geldi desenize…
“Seçim reklamcılığı tarihi” yeniden yazılıyor.
Milletvekili adayları ve partiler keriz gibi soyuluyor.
Soyulmaya hevesli bu kadar çok keriz varken…
“Akıllı gazeteciler” de diyor ki, “Varsa keriz, soyar yeriz…”
***
Aslan tepkisi
Bu fotoğrafı, Karpaz bölgesinden özel haberleri ile ciddi bir kamu hizmeti veren BY Ajans geçti…
Ev, Ejder Aslanbaba’nın fakirhanesi…
Üzerinde dev bir pankart…
Pankarta bakınca, sanırsınız ki Demokrat Parti Ulusal Güçler bir reklam yapıyor.
Dizayn aynı…
Ama üzerinde, “Rüşvetçilere Oy Yok” yazıyor…
“Şakacı” Aslanbaba, seçimlerde aday değil…
Ama tepkisi büyük.
DP-UG’ye öfkesi dinmemiş bir türlü…
Üşenmemiş, DP seçim afişine benzeyen bir pankartın üzerine tepkisini işlemiş.
Mahkemeye gelince “şaka” olan iddialar, evinde yaşam bulmuş:
“Rüşvetçilere oy vermeyin…”
