Türk Ocağı bileğinin hakkı ile kazandı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Türk Ocağı bileğinin hakkı ile kazandı

 

2012-2013 futbol sezonunun ilk devresinde, “bekleneni veremeyen” Cihangir, Magusa Türk Gücü, Lefke, Doğan Türk Birliği ve Lapta takımları, aldıkları istikrarsız sonuçlarla play-out potasında kaynayacak takımların “kimlerden oluşacağı ?” sorusunu, “çözümsüz” hale getiriyor. Diğer yandan da zirve yarışındaki heyecanın sadece Küçük Kaymaklı, Yenicami ve Çetinkaya arasında yaşanmasına “çanak tutmuş” oldular. Ligin ikinci devresi “beklenmeyen” gelişmelere sahne oldu. Lider K. Kaymaklı “harakiri” yaparak ilk beş hafta içerisinde zirve yarışından koptu. Lefke, Serdarlı ve Lapta “çıkışa” geçerken, Doğan yaptığı çok büyük atakla, B.Bağcıl ile birlikte “üçüncülüğü” kovalayacak konuma geldi. Bu arada Cihangir ve Türk Ocağı’nın “düşüşü” sürdü ve lig ve puan sıralaması “çorbaya” döndü. Sonuçta, doğrudan küme düşmesi muhtemel Göçmenköy’ün dışındaki takımlar, doğrudan düşmemek, play-out üst sınırının üstünde kalmak veya sıralamadaki + puan avantajından yararlanmak için “olmak veya olmamak” mücadelesine girişti. İşte Türk Ocağı-Lefke karşılaşması da bu nedenle hayati önem taşıyan 6 puanlık karşılaşmalardan biri idi. Ve Türk Ocağı konuk ettiği Lefke’yi 2-1 yenerek puanını, rakibi gibi 23’e yükseltti. Aksi neticede, Lefke puanını 26 “yapacak”, Ocak da mevcut 20 puanıyla, Gençlik Gücü’nün bir üstünde, kabus görerek “yatacaktı”.
Bire bir “rakip” olan Türk Ocağı ve Lefke takımları, altı puan değerindeki karşılaşmaya “kontrollü” başladı. Denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde geçen maçın ilk dakikalarında, ayağa paslarla oyuna hakim görüntüsü veren Lefke’ye karşılık Ocak, kazanma “hırs ve arzusu” ile rakibinin üzerine gitti.  Ancak goller organize pozisyonlardan değil, müdafaaların yaptığı “kritik” hatalardan geldi. İlkinde, Lefke müdafaa oyuncusu ile kaleci Mehmet arasındaki, “garanti” yerine, “gereksiz” top çevirme lüksünden doğan pozisyondan, topa son vuruşu yapan Ocak adına Deniz’den. İkincisinde de “basiti” varken, rakibini “ekarte” etme gayreti içerisine giren Bayram’ın, Cahit’ten yediği “çalım” sonrasında, Lefke adına Kasım’ın ayağından. Her iki takım da, attıkları gol sonrasında ayağa paslarla daha takım oyunu oynamaya ve ileride çoğalarak pozisyon üretmeye çalıştı. Ancak, final paslarındaki “isabetsizlik” nedeniyle her ikisi de neticeye gidemedi. Hatalar zincirinin, neticeye etki eden son halkası Jonior’un “atması” değil, kaleci Mehmet’in “yemesi” ile sonuçlanan pozisyondan oluştu. Mehmet, Junior’un kafa ile kaleye yolladığı topu elinden kaçırdı ve maçın skorunu tayin eden golü yedi.
İkinci devreye 2-1 mağlup başlayan Lefke, müdafaayı ileride tutmaya ve daha kalabalık bir şekilde hücuma kalkma gayreti göstermeye başladı. Bu arada da, Kasım’a atılan toplarla pozisyon üretmeye çalıştı.  Buna mukabil Türk Ocağı’nın da, skoru korumak içgüdüsü ile orta alanı kalabalık tutup, kontra ataklarla gol pozisyonu yaratma gayreti, tempolu ve heyecan katsayısı yüksek bir maçın ortaya çıkmasına neden oldu. Ancak bu durumun organize ataklardan ziyade mücadele gücüne dayanması,  bir yerde de orta alan “karmaşasına” ve  “karambol” futbolunun ortaya çıkmasına neden oldu. Sonuçta Lefke, baskılı oynuyor gözükmesine rağmen ikinci devrede gol pozisyonu bulamadı. Junior’un, Mehmet’in elinden kaçırdığı topu boş kaleye atamaması ve Deniz ile Mustafa’nın da kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda golleri kaçırması, bir yerde de oyunun “kırılma” noktasını teşkil edecek önemde idi. Sonuçta Serkan Şimşek’in iyi bir müsabaka yönettiği karşılaşmada Lefke kötü bir oyun  sergilerken, Ocak bileğinin hakkı ile karşılaşmayı kazandı.


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar