Troyka - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Troyka

TROYKA, Rusça bir sözcüktür… Üç veya üçlü anlamındadır.

Troyka kelimesi daha sonra anlam değiştirerek, yan yana koşulan üç atın çektiği çoğunlukla ayaklı bir kızak, bazen de tekerlekli bir araba biçimindeki araç olarak yer aldı.
Eskiden Macaristan ve Rusya’da şık giysili sürücülerin yönettiği TROYKA’lar,  toplumsal statünün simgesi sayılır ve özellikle soylular tarafından kullanılırdı. Koşumları oldukça hafif olan ve özenle hazırlanan atlardan ortadaki TIRIS, yanlardakiler ise bir ÇILGINCA, öbürü de CİLVELİ biçimde dörtnala koşu düzenlerinde koşardı. Üç atın arasında oluşan açıdan ötürü, bir yelpazeyi andıran etkileyici bir görünüm ortaya çıkardı.
Globalizm çağında, AB ülkelerinde Troka anlam değiştirdi. Artık ekonomik olarak zora giden AB ülkelerinde “Troyka” devreye girmektedir.
Yeni Troyka’da, Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası yer almaktadırlar. Ancak bu Troyka, şıklığın, zarafetin değil,  EKONOMİK YIKIM’dan sonraki ACI REÇETE’nin habercisidir.
Ekonominiz kontrolden çıktı mı, mutlaka TROYKA’ya muhtaç olursunuz. Troyka böyle bir durumda, ÇAĞRINIZ üzerine gelir ve siz, ülke içindeki ekonomik faaliyetlerde,  KONTROLÜ Troyka’ya verirsiniz. Direnir görünmeniz, sadece HALKIN GÖZÜNÜ BOYAMADIR.
Yunanistan, ekonomik yıkımdan sonra, TROYKA’yı çağırmak zorunda kalmıştı. Troyka’nın dayattığı tasarruf tedbirleri ve emekçilerin haklarını kısma tedbirlerine direnir gibi olmasına rağmen, sonunda, Troyka’nın tüm isteklerini yapmak zorunda kaldı. Buna Rrğmen, Yunan ekonomisinin ne zaman düze çıkacağı hala tartışılmaktadır.
Şimdi, TROYKA artık Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de GÖREVDEDİR.
Hristofyas, bir yandan Troyka ile görüşmeler yaparken, bir yandan da, emekçilerin haklarının kısılması durumunda, emekçilerle birlikte, miting alanlarına ineceğini söylemektedir.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Troyka’nın çizeceği rota’nın dışına çıkabilme şansı var mı? Tartışılması gereken konu budur.
Ucuz kahramanlık Türklerin ve Yunanlıların tarihinde, en fazla rastlanılandır.
1990’larda, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz hükümetinde Türkiye ekonomisi de, yıkıma uğramış, bir gecede TL % 120 değer kaybetmişti. O dönemde de devreye yabancı kuruluşlar girerek, Türkiye ekonomisinin başına KEMAL DERVİŞ’i oturtmuşlardı.
Kemal Derviş’in acı reçeteleriyle ve daha sonra Turgut Özal hükümetlerinin dışa açılma politikalarıyla, Türkiye ekonomisi dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçası haline getirildi.
Şimdi, Yunanistan’dan sonra, Kıbrıs’ta da aynısı yapılacak. Yıllarca sürecek bir KEMER SIKMA gündeme getirilecek. Çalışanların maaşları alabildiğine kısılacak. Tüm sosyal haklar geri alınacak ve işsizlik alabildiğine artacaktır.
Kıbrıs bir ada ülkesi olduğu, kapitalist ilişkiler alabildiğine geliştiği için, yıkım ve göç, adada daha da etkili olacaktır. Türkiye’deki AİLE İÇİ DAYANIŞMA, ekonomik yıkım sırasında, insanların dayanma gücünü arttıran bir etken olmuştu. Ancak, Kıbrıs’ta aile içi dayanışma yıkılalı çok oldu.
Ekonomik yıkım ve ardından gelen TROYKA’nın dayatmaları, Kıbrıs’ın Güney’inde MİLLİYETÇİ çıkışları alabildiğine yükseltse de, bu çıkışların, dünya ekonomik sistemi içerisinde hiç de dikkate alınacak bir yanı olamaz.
Globalizm, zaten milliyetçiliğin yıkılması ve dar milliyetçi pazarların, dünya pazarları haline getirilmesidir. Bu nedenle, yükselecek olan milliyetçi dalgalar geçici bir etkiye sahiptir.
Troyka’nın gelişi, ekonomik yıkımın tescilinden başka bir şey değildir.
Ekonomik yıkım, Rumlarda, bir müddet sonra, ister istemez, PAZARLARINI BÜYÜTMEK İÇİN, Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerini geliştirmeyi ZORUNLU hale getirecektir. Bu ise, Rumların Kıbrıs sorununda daha UZLAŞICI bir çizgiye doğru sürükleneceği demektir.
2013 Şubat Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, bu süreci yaşayacağız.


 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar