Kamuda ciddi hekim eksikliği olduğunu, istihdam yapılmadığını söyleyen TIP- İŞ Başkanı Sıla Usar, Sağlık Bakanlığı’na ciddi uyarılarda bulundu, bugün ülke genelinde hizmetlerin duracağını açıkladı
HİZMETLER DURACAK: Usar: 8 Mayıs 2017’de ülke genelinde yatan ve acil hastalar dışındaki hizmetleri durduracağız. Sendikamızın ve üyelerimizin yaptığı bu son uyarıyı Hükümetin dikkate almasını, gerekli çalışmaları yapmasını ve somut adımları atmasını umuyoruz
ÖNERİ KABUL EDİLEMEZ: Usar: Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın birlikte hazırladığı hekim özlük haklarının iyileştirilmesi önerisi Sendikamız ile uzlaşı sağlanmadan dayatılmıştır. Söz konusu değişiklik hekimlerin hastanelerde kalarak tam gün sağlık hizmeti vermelerini özendirecek düzeyde değildir
MAAŞLAR DÜŞÜK: Usar, “koroner by pass ameliyatı yapan genç bir hekim hastasının göğüs kafesini açar, kalbini elinde tutar, tamir edip yerine koyar” diyerek, bu işi yapan doktora ayda 4200 TL maaş verildiğini söyledi. Usar, “Ek mesailer uykusuz gecelerimizin, ailelerimizden verdiğimiz saatlerin karşılığı olamaz” dedi
HEKİM SAYISI AZALIYOR: Usar: Kardiyoloji, dahiliye, radyoloji, enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları ve daha birçok branşta uzman sayıları kritik sayıların altına düştü. Giden hekimlerin yerine istihdam yapılmadı. 365 gün 24 saat süren sağlık hizmetini taşıma hekimlerle sürdürmek mümkün değil
TIP- İŞ Başkanı Dr. Sıla Usar, bugünden itibaren ada genelinde sağlık hizmetlerinin tamamen duracağını, sadece halen yatan ve acil ameliyat isteyen hasta dışında kimseye hizmet verilmeyeceğini söyledi.
Havadis’in “Bertuğ TOPAL ile Ne Var Ne Yok” yazı dizisinin ilk konuğu olan Sıla Usar, adeta zehir zemberek açıklamalar yaptı.
Sağlıkta, Yargıtay Mahkemesi’nin aldığı “doktorlara ikinci iş yasağı” kararı ile ilgili halen hükümetin adım atmadığını söyleyen Usar, bakanlık tarafından yapılan önerinin Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 43’üncü maddesini tadil etmekten uzak, aksine hekim özlük haklarını geriye götürecek bir adım olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın hekim sendikasını hiçe sayarak bir öneri hazırladığını söyleyen Usar, ancak bunun da tam gün çalışmayı özendirmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
“Eşit işe, eşit ücret” prensibinin gözetilmediğini anlatan Usar, “Bu artışlar bile henüz uygulamaya geçmemiş olduğu halde Hükümet tarafından sanki yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmakta, halk nezdinde prim toplanmaya çalışılmaktadır” dedi.
Usar, Bertuğ TOPAL’ın sorularını yanıtladı:
Havadis: Sağlık Bakanlığı’na ikinci iş ile ilgili verilen süre dolmak üzere. Bakanlığın bu konudaki çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sıla USAR: Kamu Sağlık Çalışanları Yasası (KSÇY)’nın bazı maddelerinin iptali ile ilgili davanın Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmesi sürecinde iktidarda olan Ulusal Birlik Partisi’nin ve o dönemin Sağlık Bakanı’nın ihmali oldu.
Davanın Hükümet tarafından savunulmaması alınan karara etki etti. Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen davanın 2011 yılında sonuçlanmasının ardından Sendikamızın ısrarları ve eylemlerine rağmen gelen geçen hükümetler, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 43’üncü maddesini tadil etmek bir yana, ülkedeki tüm kamu çalışanları ile birlikte hekimlerin de özlük haklarını büyük ölçüde geriye çekmiş ve çalışanları çıkarılan dayatma yasalar ile 3’e 4’e bölmüştür.
Dr. Faiz Sucuoğlu’nun göreve geldiği Nisan 2016 tarihinden Serbest Çalışan Hekimler Birliği (SÇHB)’nin açtığı mandamus davasının sonuçlandığı Şubat 2017’ye kadar geçen 9 aylık süreçte yapılması gereken yasal düzenlemeler yapılmamıştır.
Havadis: Bu sürede, sizlerle temas edildi mi? Ortak bir çalışma koşulu bulabildiniz mi? Yapılan çalışmaların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Sıla USAR: Sağlık Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı’nın birlikte hazırladığı hekim özlük haklarının iyileştirilmesi önerisi Sendikamız ile uzlaşı sağlanmadan dayatılmıştır.
Söz konusu değişiklik hekimlerin hastanelerde kalarak tam gün sağlık hizmeti vermelerini özendirecek düzeyde değildir.
Kaldı ki hekimler arasındaki farklılıkları pekiştirmekte, eşit işe eşit ücret uygulamasını sağlamamakta, birçok kamu görevlisine verilen mesleki ödeneklerimizi de ortadan kaldırmaktadır. Bu artışlar bile henüz uygulamaya geçmemiş olduğu halde Hükümet tarafından sanki yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmakta, halk nezdinde prim toplanmaya çalışılmaktadır.
Havadis: Çalışmalar kapsamında bazı servislere hekimler istihdam edildi. Bu hekimler, mevcut hekimlerin yükünü azaltmada ne kadar etkili olacak?
Sıla USAR: Hekim özlük haklarının yetersizliği, kötü çalışma koşulları ve hekimlerin itibarsızlaştırılması son birkaç yılda onlarca hekimin kamu hastanelerinden ayrılmasına neden oldu. Bazı branşlarda hizmetler güçlükle yürütülmektedir. Ülke genelinde tüm hastanalerde acil servislerde ciddi hekim eksikliği vardır. Kardiyoloji, dahiliye, radyoloji, enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları ve daha birçok branşta uzman sayıları kritik sayıların altına düşmüştür. Giden hekimlerin yerine istihdam yapılmamıştır. Sadece kardiyoloji kliniğine Türkiye Cumhuriyeti’nden 2 uzman belli bir süreliğine getirilmiş, süreleri de önümüzdeki günlerde dolacaktır.
Söz konusu uzmanların özlük hakları kadrolu kamu hekimlerinden daha iyi, çalışma saatleri de azdır. Kamu Hizmeti Komisyonu’nun açtığı kardiyoloji uzmanı kadrolarına hiç bir başvuru olmadığını buradan hatırlatmak isterim.
Yalnız kardiyoloji değil radyoloji kadrolarına da hekimler başvurmamıştır. Dolayısı ile 365 gün 24 saat süren sağlık hizmetlerini taşıma hekimlerle sürdürmek mümkün değildir.
Havadis: Şu an için ne kadar hekim eksikliği var? Nöbetlerin sağlıklı işleyişi ve nüfusa göre hekim sayısı ne kadar olmalı?
Sıla USAR: Güncellenmemiş, yıllarca önceye ait Teşkilat Yasası’nda bile 100’ün üzerinde boş hekim kadrosu vardır.
Hükümet hekimleri mecburi hizmetçi, uzatılmış mecburi hizmetçi, sözleşmeli olarak çalıştırmaya zorlamaktadır. Kaldı ki açılan kadrolara yeni hekim başvurusu çok düşük düzeydedir. Bu sebepledir ki Sağlık Bakanı gazete ilanları ile hekim aramakta ancak bulamamaktadır.
Çağdaş ülkelerde her bin kişiye en az 4 hekim düşerken bu sayı bizde 1.4 civarındadır. Kritik branşlarda ise sayı çok daha düşüktür.
Havadis: Sağlık sistemi içerisinde de hekimler ikiye bölünmüş durumda. Bu noktada hekimlerin sürekli bir şekilde karşı karşıya getirilmesi sağlık sistemini nasıl etkiliyor?
Sıla USAR: Bizim ülkemizdeki tüm meslektaşlarımızla dayanışmamız vardır. Hekimlerin düşmanı hastalıklardır.
Biz meslektaşlarımızla savaşmayız, hastalıklarla savaşırız. Tüm meslektaşlarımızı verdiğimiz emek mücadelesine saygı göstermeye davet ederiz. Sözüm ona kutuplaşmalar sağlık sistemine fayda sağlamaz.
Havadis: Sizin de arasında olduğunuz bazı hekimlerin 1 Mayıs günü bile çalıştığını biliyoruz. Hekimlerin ana sorunu fazla mesai, fazla iş gücü ve özlük hakları mı?
Sıla USAR: Kamu çalışanı hekimler özellikle “Göç Yasası” sonrası istihdam edilenler az hekimle çok iş az ücret baskısı altında çalışmaktadır.
Örneğin koroner by pass ameliyatı yapan genç bir hekim hastasının göğüs kafesini açar, kalbini elinde tutar, tamir edip yerine koyar. Bu meslektaşımızın maaşı 4200 TL’dir. Hekimlerin ek mesaileri de hep söz konusu edilir. Bizim uykusuz gecelerimizin, ailelerimizden verdiğimiz saatlerin karşılığı olmaz. Bizler nerdeyse yılın 3 ayını gece hastanede kalarak geçiriyoruz. Çünkü biz nöbet tutmazsak hastalar ölür.
Ek mesai bizim tercihimiz değil, idarenin bizi vermek zorunda bıraktığı bir hizmettir. Üstelik bir hekim 60 yaşında emekli oluncaya kadar hastanede nöbet tutmaktadır.
Havadis: Bundan sonraki sürede de eylemler devam edecek mi? Eylem türlerinin giderek arttığını görüyoruz. Ne gibi bir yol izlenecek?
Sıla USAR: 18 Nisan’da ülke genelinde 3 saatlik uyarı eylemi gerçekleştirdik. Ancak bizim eylemimizden sonra Sağlık Bakanı uzlaşmak için çalışma yapmak yerine Sendikamızı suçlamayı tercih etti. Maliye Bakanı ise eylemlere devam etmemiz halinde önerdikleri artışı da vermekten vaz geçebileceklerini söyledi. Ancak bütün bunlar kitlemizin kararlılığını artırdı. Özlük haklarımızın yeniden düzenleneceği bir yasa talebinde birleştik.
28 Nisan’dan itibaren Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde aciller dışında amliyathane hizmetlerini ve sağlık kurullarını durdurduk. Sağlık Bakanlığı yeni yasa konusunda irade sahibi olduğunu ve Sendikamız ile görüşmek istediğini belirten bir mektup gönderdi. Biz de kendisine cevaben görüşmelere hazır olduğumuzu, somut ilerlemeler olması halinde eylemimizi askıya alabileceğimizi bildirdik.
Ancak sağlık alanındaki sorunların çözülmesi konusunda yıllardır sadece sözler duyuyoruz. Artık inanmak için somut ilerleme görmeye ihtiyacımız var. Sözlerin verilme aşamalarını artık çoktan geçtik. Bugün hastanelerin hekimsiz kalma riski vardır. Biz uyarılarımızı yapmak zorundayız.
Bu sebeple 8 Mayıs 2017’de ülke genelinde yatan ve acil hastalar dışındaki hizmetleri durduracağız. Sendikamızın ve üyelerimizin yaptığı bu son uyarıyı Hükümetin dikkate almasını, gerekli çalışmaları yapmasını ve somut adımları atmasını umuyoruz. Sendikamız bu süreçte gerekli katkıyı vermeye hazırdır.
Havadis: Ortada bir mahkeme kararı var. Bundan sonra, TIP- İŞ olarak izleyeceğiniz yol nedir? Hekimlerin istifalarını durdurmak için hükümetin yapması gerekenler nelerdir?
Sıla USAR: Mahkeme kararı; Kamu hekimlerinin hak etmedikleri maaşlarla çalıştırılmasını; Yeterli artış verilmemesini; Verilen artışların emeklilikten sayılmamasını; Henüz hastanelerde yeterli olmayan alt yapı ortamında çalışmasını; Söz edilen Döner sermaye yasası, Mesai sonrası hastanede hasta bakma hakkı ile ilgili olan yasal düzenlemelerin hazır olmadığı bir ortamda çalışmasını emretmiyor. Kamu hekimlerinin anlatmaya çalıştığı budur, bu konuların bu güne kadar niye hazırlanmadığına tepki gösteriyor.
Eylem sebebimiz ikinci iş değildir. Siyasilere olan güvensizlikten dolayı hükümet tarafından inandırıcı adım atılmasını beklemekteyiz
