Simerini gazetesine göre II.Cumhurbaşkanı Talat, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununda üzerinde varılan bir çözümü sonuçlandırması için yeteri kadar cesur olduğunu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ise taksimi tercih ettiğini söyledi.
Eski Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Kıbrıslı Türklere yönelik önerilerinin hiç de cömert olmadığını ifade eden Talat, çözümün sağlanmaması konusunda da DİKO, EDEK ve çevreciler diye bahsedilen Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi’ne eleştirilerde bulundu.
Talat söyleşisinde, Rum tarafınca hidrokarbon bulunması nedeniyle, Türkiye tarafından adada savaş müdahalesinde bulunulmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Kıbrıs Rum tarafınca başka bir müzakerecinin atanması konusunu da yorumlayan Talat, buna karşı olduğunu sorunun önemliliğinin değerini düşürdüğünü belirtti.
Güney Kıbrıs’ı vuran ekonomik krizin KKTC ekonomisini de olumsuz etkilediğini ve bundan duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.
Talat Maraş konusunda ise, Kıbrıs Rum tarafının önerisinin görüşülmesi ihtimalini de açık bıraktı.
Maraş konusundaki önerinin Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilip edilmeyeceği sorusu üzerine Talat, bu önerinin Ercan Havalimanı’nı içerip içermediğini veya başka bir karşılık olup olmadığını görmeleri gerektiğini söyledi.
Talat, “Bu çözüme yönelik olarak süreci yoğunlaştırması mümkün olan bir şey ise, görüşülebilir.Maraş bütünlüklü bir çözümün parçası olsa dahi, ki bu BM tarafından da kabul edildi, bildiğiniz gibi Annan Planı ile birlikte- Avrupa Birliği de bunu kabul etti- Maraş çözümün bir parçasıdır. Öneriyi görmeden ret etmememiz gerekir” şeklinde konuştu.
“Ercan Havalimanı ile Maraş’ın iadesine ilişkin söylentilerin arkasında bir şey olduğuna inanıyor musunuz” şeklindeki bir soru üzerine Talat “belki” yanıtını vererek konu hakkında çok şey bilmediğini bu yüzden yorum yapmak istemediğini söyledi.
Yeni seçilen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten beklentilerinin sorulması üzerine Talat, Anastasiadis’ten, hala daha bugün çok şey beklediğini zira Anastasiadis’in çözümsüzlüğün tehlikelerinin farkında olduğunu bildiğini ifade etti.
Anastasiadis’in Kıbrıs sorununu çok iyi bildiğini söyleyen Anastasiadis, Hristofyas’ın da Kıbrıs sorununu bildiğini ancak Annan Planı sırasında olumsuz bir rol oynadığını, Hristofyas’ın Annan Planı’na “hayır”, Anastasiadis’in ise “evet” dediğini anımsattı.
Yeni bir Annan Planı’nın gelmesi duırumudna Anastasiadis’in buna evet diyeceğine inanıyor musunuz sorusu üzerine Talat, söylediğinin bu olmadığını, Anastasiadis’in, bir çözüme evet demesi için risk alma konusunda yeteri kadar cesur olduğuna inandığını söyledi.
Kıbrıs’taki bir tarafın MEB’te doğal gaz tespit etmesinin, müzakere sürecini etkilemesinin mümkün olup olmaması sorusu üzerine Talat, süreci etkilemeyeceğini ancak iki toplum ve iki taraf arasındaki ilişkileri etkileyebileceğini ifade etti. Talat, Kıbrıslı Türklerin her şeyden önce doğal kaynakların iki topluma ait olduğuna inandığını da belirtti.
Talat, bir başka soru üzerine Kıbrıs sorunu çözümlenmeden Kıbrıs Rumlarının doğal gaz rezervlerinden faydalanmaması gerektiğini söyledi.
Talat. Kıbrıslı Rumların bu sorunun milli egemenlik konusu olduğunu söylediklerini ancak bunun milli egemenlik değil iki topluma ait milli zenginlik konusu olduğunu ifade etti.
Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki sürecin Türkiye ile çatışmaya neden olacağına ilişkin medyada ve Amerikan medyasında ifadelerin bulunduğunun anımsatılması üzerine Talat, bunun her zaman mümkün olduğunu ancak doğal olarak bu konu üzerinde tahminlerde bulunmasının mümkün olmadığını belirtti.
Siyasi açıdan bunun mümkün olup olmadığı sorusuna ise Talat siyasi açıdan bunun mümkün olduğunu söyledi.
Talat bir başka soru üzerine Hristofyas’ın Kıbrıslı Türklere yönelik önerilerinin cömert olmadığını, görüş birlikleri ile görüş ayrılıklarını sonuçlandırdıklarını, sürecin üzerinde anlaşmaya varılanlarla ilgili olduğunu bunlardan bazılarının ise daha çok ele alınmasına gereksinim olduğunu belirtti.
Türkiye ile görüşleriniz ayrıldı mı sorusuna ise Talat “tabi ki” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun aynısını yapıp yapmadığı sorusuna ise Talat bunu bilmediğini, Eroğlu’nun görüşünün, kendisinden farklı olduğunu, Eroğlu’nun iki devlete dayalı çözümü ve taksimi tercih ettiğini ifade etti. Talat, bunun Eroğlu’nun görüşü olduğunu sonuç olarak onu eleştirmediğini söyledi.
