Şu Sahte Pasaport Meseleleri... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Şu Sahte Pasaport Meseleleri…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Terör örgütü üyesi oldukları belirtilen birileri, KKTC’den Türkiye’ye girerken, sahte pasaportla yakalanmışlar.

Benzeri olaylar sık sık yaşanıyor…


Ya Türkiye’den sahte pasaportla geldiklerinde yakalayamıyoruz…

Ya da burada sahte pasaport üretimi var.

Her ikisi de korkunç…

Bakın daha geçen ay, biri Iraklı, diğeri Türk iki kişinin üstünde sahte Polonya pasaportu ele geçirildi.

Ne zaman..?

Ülkeye rahat rahat girdikten günler sonra…

Sahte pasaport olayları sık sık görülmeye başlanınca, polisin bir şebekeden şüphelendiği açıklanmıştı.

Şimdi son iki yıldan bazı örnekler vereceğim.

Sizler de bu konuda ciddi bir boşluk olduğunu göreceksiniz…

Geçen Şubat’ta yakalanan birinin, Türkiye’de cinayet işledikten sonra, sahte pasaportla girdiği KKTC’de tam 6 yıl boyunca yaşadığı ortaya çıkmıştı.

Demek ki, yakalanmadan geçebiliyorlar…

Sonra bir İranlı, Beyarmudu kapısından çıkarken, üstünde sahte Fransa ve İran pasaportlarıyla yakalanıyor… Bu da geçen Aralık ayından…

En açık seçik olanı, 2015’de Larnaka Havaalanından çıkış yaparken yakalanan Iraklı bir kadın olayıydı.

Sahte pasaportla yakalanmıştı.

Türkiye’den KKTC’ye geldiğini, burada 4 bin Euro karşılığında sahte pasaport edindiğini ve “bilinmeyen bir noktadan” Rum tarafına geçtiğini itiraf etmişti…

Larnaka’dan bir başka haber…

Somallili bir genç kız, sahte pasaportla yakalanıyor.

O da elindeki sahte İngiliz pasaportunu, KKTC’den temin ettiğini söylüyor…

Hele bir tanesi, sahte pasaportlarla bankalardan para çekmiş… Yapmasa, sahte pasaporttan yakalanmayacak bile…

Sahte pasaportla gelen biri, Güney’e geçmiş, yakalanmamış, ancak geri dönüşünde farkedilmiş…

Kan davası yüzünden sahte pasaportla gelenden tutun da, KKTC’de suç işleyip Larnaka’dan kaçmaya çalışanlara kadar.

Hepsinin elinde sahte pasaportlar…

Yakalananlar acaba, gerçek rakamın kaçta kaçıdır.

Daha bunun gibi yüzlerce olay var.

Ama ne yok biliyor musunuz?

Sahte pasaport üreten kalpazanlardan haber yok…

Memlekette çatır çatır sahte pasaport dolaşıyor, buradan alındığına dair ifadeler var, ama yüzlerce olaya rağmen yakalanan tek bir sahteci yok…

Bir avuç memlekette böylesi organize bir suç ağını bulamamak ne demek?

Ya sınır kapılarında sahte olduğu anlaşılmayan pasaportlar…

Kimsenin tanımadığı, ama bizim övündüğümüz bir devletimiz var.

Onun itibarı da bu kadar ayaklar altına alınmaz ki…

 

YERİN KULAĞI VAR

BİZ NEYİ TARTIŞIYORUZ:

Kritik Cenevre zirvesine şunun şurasında 10-12 gün kaldı ama, biz neleri tartışıyoruz. Rum tarafı Cenevre için harıl harıl çalışırken, biz yandaşlara, aile şirketlerine verilen arazileri, baştan yanlış olan Ercan ihalesinin, rezil sonuçlarını konuşuyoruz. Cenevre zirvesinde, yarım asırı aşkın süren Kıbrıs konusunda, belki de her iki toplumun geleceğini şekillendirecek görüşmeler yapılacak, hatta çözülmez denen sorun çözülecek ama, kimin umurunda. Biz siyasi çıkarlar yüzünden birbirimiz yemeyi tercih ediyoruz…

 

KAVGA VE KAOS:

UBP’de işler iyi gitmiyor. Olası bir erken seçim nedeniyle gerek kabinedeki bakanlar, gerekse milletvekilleri, birbirlerinin önünü kesmek için olmadık yollara başvuruyorlar. Kendileri için tehlike olarak gördükleri isimleri karalamak, seçim kaybetmesini sağlamak için yıllardır beraber yürüdükleri arkadaşlarını toplumun önüne atmaktan çekinmiyorlar. Ve bunlar olurken, Genel Başkan Özgürgün, yaşananlara ‘dur’ diyeceğine, duvar gibi sessiz.  Yoksa bu yaşananlar  işine mi geliyor…

 

SEÇİMİN KOKUSU GELDİ:

Değişen Seçim ve Halkoylaması Yasası, mevcut uygulamalarda değişiklik gerektiriyordu. Mesela, KKTC’nin tek seçim bölgesi olmasıyla, bir metreden fazla uzunluğu olan bir pusula gerekecekti. Sonra seçim bölgelerinin sınırları değişmişti. Tüm bunlar için de ayrı yasal düzenlemeler gerekiyordu. Hükümet, değişiklikleri Resmi Gazete’de yayınladı. Ancak daha konu Komiteye gidecek, tartışılacak, oylanacak… Bu arada Meclis yasal mecburiyetten yaz tatiline gidiyor. Anlaşılan şimdiden hazırlanacak, oylaması sonbahara kalacak. Ve bence seçim de 2017 içinde olacak. Bu onun hazırlığı…

 

NİYE POLİSE GİTMİYOR:

Emrullah Turanlı ve Tahsin Ertuğruloğlu arasındaki söz düellosu ve suçlamaları günlerdir gazetelerde okuyoruz. Keşke bu iddiaları gazete sayfalarında tartışacaklarına ilgili mercilere suç duyurusunda bulunsalar. Benim kafama takılan şu, Emrullah bey elinde rüşvetle ilgili belgeler olduğunu, aralarında geçen konuşmalarla ilgili şahitleri olduğunu iddia ediyorsa eğer, gider polise, savcılığa  ve elindeki belgeleri verip şikayetçi olur. Ama öyle anlaşılıyor ki, bu kavga onun da işine geliyor. Polise gitmek yerine gazeteler üzerinden bu işi sürdürüp, kendine pirim yapmaya çalışıyor…  Yani çamura yatıyor.

 

ORTALIK TOZ DUMAN:

Ercan kavgasının muhataplarından Ömer Elmas yaptığı açıklamada, “T&T’nin imzalamış olduğu Ercan Havaalanı Sözleşmesi’ne aykırılıkların tespiti ve bu ciddi aykırılıkların Ulaştırma Bakanlığına raporlanmasının ardından T&T tarafından ödemeler durdurulmuştur” diyor. Peki tesbit edilen bu “ciddi aykırılıklar” neydi, niye bunlar açıklanmıyor? Eğer ortada ihale şartlarına aykırı bir durum varsa bunun açıklanması veya soruşturma başlatılması gerekmez mi? Bu açıklamanın muhatabı, Kemal Dürüst’tür… Süresi uzatılan sözleşmenin gereklerini de denetlemesi gerekmez mi?

 

‘PLANLARI ÇÖPE ATTIK’ DEYİN, BİTSİN:

Girne Boğaz bölgesinin imara açılmasını kısıtlayan Emirname kalkıyor. Yine bir seçim öncesi, alçak orman arazilerine verilen inşaat izni ile betonlaşan Boğaz da yakında Girne’ye benzeyecek. Sayın Başbakan lütfen çıksın ve yılların emeği, bilgisi, deneyimiyle hazırlanan Ülkesel Fiziksel Planı çöpe attıklarını söylesin artık. “İmar Planı yapmakla uğraşmıyoruz, isteyen istediğini yapacak” deyiversin… Topraklara sahip çıkmaktan anladığı bu herhalde…

 

 

 

 

ZİRVEDEKİLER

Eşref Çetinel: “Geçmişte, bugün de faturasını çok ağır ödediğimiz büyük yanlışlar yaptık. Bazıları devleti yönetme becerisinden yoksun oluşumuzdandı! Bazıları partizanlıkla eş dost kayırmalarıydı! Büyük bölümü de popülzmdi! Fakat en büyük yanlışı Kuzey’den Güney’e kaçan  150 bin Rum’dan devraldığımız  mülkü, Güney’den Kuzey’e göç eden 50 bin Türke pay edemezken; 150 bini bile bulmayan toplam nüfusumuzu ‘ganimet’ kelimesi anlamının kapsamına giren ne kadar olumsuz ve illegal fiiller varsa, hepsinin de sorumlusu yapmamız oldu!…”

DİPTEKİLER

İsmet Özçelik: Aslında bu isimde biri demek lazım… Sağcı mı solcu mu ne olduğu belirsiz Aydınlık gazetesinde bir köşe yazıyor. Efendim beyefendi tatbikat için adaya gelmiş, bir de ne görsün, KKTC fetö yuvası olmuşmuş… Ta, Annan Planı zamanına dayandırılan komplo teorileri… Hatta, son dönemde KKTC’den ev alanların da araştırılmasında yarar olduğunu söylemiş… Kim “aydınlatmışsa” bu arkadaşı, doğrudan manipülasyon yapmış, o da üstüne atlamış, yazmış. Ciddiye almaya değer mi? Belki bu yazarın değil ama, ona bu safsataları anlatanların bir niyeti olduğu kesin… Böyle tipler her dönem mevcuttur…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar